featured

Ahlak Pusulası

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Pusulanın bir ucu nasıl ki sürekli kuzeyi gösterirse ahlak pusulasının yönü de sürekli iyiyi, doğruyu ve güzeli gösterir.

Pusulanın yanına, pusulaya etki eden kutuplardaki çekim gücünden daha güçlü bir mıknatıs yaklaştırırsanız pusulanın kuzeyi göstermesi gereken ucu yanına yaklaştırılan mıknatısa göre hareket eder o artık pusula olmaktan çıkar. Sıradan bir eşya haline gelir.

Ahlak pusulasına gelince dedik ya devamlı iyiyi doğruyu ve güzeli gösterir. Zaman zaman iyiyi doğruyu ve güzeli gösteren ahlak pusulasının yanına da güzel ahlakı oluşturan öğelerden daha ağır basan nefis veya benlik duyguları alırsa artık orada güzel ahlaktan bahsedemezsiniz.

Kırıkhan’dan dolmuşla Antakya’ya giderken yaşadığım olaylar yukarıdaki tahlili yapmama sebep oldu.

Kırıkhan’ın dışında çevre yolundan gelmekte olan Kırıkhan-Antakya dolmuşuna el kaldırdım. Dolmuş yanımda durdu. Biner binmez de hareket etti. Ücreti ödedikten sonra geriye baktığımda dolmuşun bütün koltuklarının dolu olduğunu gördüm. Gideceğim yer fazla uzak olmadığından çok ta önemsemedim. Dolmuşta ayakta gidecek yolcuların tutunmaları gereken hiçbir şey yoktu. Ben de ister istemez tek koltuklardan birine tutunmak zorunda kaldım. Yolcunun biri “Bütün koltuklar dolu hala hâlâ yolcu alıyor.” Dediyse de şoför hiç oralı bile olmadı.

Yolculara şöyle bir göz attım hepsi yaş olarak benden küçüktü. Koltuğuna tutunduğum genç iphonede bir şeyler okuyor numarası yapıyor, diğer yolcuların bir kısmı pencereden dışarıyı seyrediyor. Bir kısmı da bana yer vermemek için uyuyor numarası yapıyor. Veya bana öyle geldi!

Ey şoför efendi! Sen dolmuşunda yerin yoksa beni almamalıydın. Beni dolmuşuna alınca bak nelere sebep oldun.

Birincisi yolcularını huzursuz ettin. Herkes yerinde rahat bir şekilde yolculuk yaparken benim ayakta yolculuk yapmam onları huzursuz etti.

İkincisi yolcular hakkında iyi şeyler düşünmem gerekirken onlar hakkında olumsuz düşüncelere sahip olmama sebep oldun. Bunların hesabını nasıl vereceğini hiç düşündün mü?

Bir anda sırtıma birisi dokundu, döndüm; melek yüzlü tesettürlü genç bir hanımefendi kalkmış bana yerini vermek istiyor. Teşekkür edip kabul etmedim. Yaklaşık beş dakika sonra aynı hanımefendi tekrar ısrar ederek beni kendi yerine oturttu. Kendisi de önümdeki koltukta oturan kucağında dünyalar güzeli bir bebek olan genç beyefendinin yanında yolculuk yapmaya başladı. Biraz sonra davranışlarından evli çift olduklarını anladım.

Yolda inen yolculardan boşalan yerlere oturularak ayakta kimse kalmadı elinde iphone olan genç ve diğer yolcular ise rahatlarının bozulmaması için “kendilerinden büyüklere yer verme” ahlak kuralını bildikleri halde ahlak pusulalarının kırılması pahasına bana yer vermediler. Çünkü onların nefisleri ahlak pusulalarının kırılması pahasına benliklerine hâkim olmuştur.

Yerini bana veren genç anneye gelince, yerini bana vermemesi için o kadar çok sebebi vardı ki; ne ben ne de hiç kimsenin onu yer vermedi diye kınamaya hakkımız yoktu. Ama buna rağmen o öyle kuvvetli çekim gücü olan bir ahlak pusulasına sahipti ki ne bayan oluşu ne anne oluşu onun ahlak pusulasının çekim gücünü etkilemedi. O doğru olanı yaptı. Kendinden büyük olan tanımadığı bir yaşlıya yerini verdi.

Ne mutlu ona ki böyle sağlam temelleri olan bir ahlak anlayışına sahip.

Ne mutlu o anne babaya ki böyle bir evlat yetiştirmişler.

Allah (c.c) hiç kimseyi ahlak pusulası kırılanlardan etmesin.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ahlak Pusulası

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 17 Şubat 2013, 20:20

    Eline sağlık dayı. Saygılar… 🙂

    Cevapla
  2. 17 Şubat 2013, 19:10

    Teşekkürler sevgili üstadım.Görevimiz tespitlerimizi halkımızla paylaşmak.Taktir okuyucularımızın.Saygılarımla.

    Cevapla
  3. 16 Şubat 2013, 23:26

    VEYSEL HOCA, KALEMİNİZE VE ELİNİZE SAĞLIK. AR DAMARI ÇATLAYANLAR İLE AHLAK PUSULASI SAPITANLARA YAZIKLAR OLSUN…

    Cevapla