“Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz, kişinin görünür rütbeyi aklı eserinde” Ziya PAŞA
İşe beyti açıklamakla başlayayım. Ziya Paşa bu beytinde kişinin kabiliyet ve çalışmasının değerlendirme ölçüsünün yaptığı iş olduğunu, boş laflarla şişirilen kişilere inanılmamasını ve insanın aklının, eğitiminin derecesinin eserlerinde görüleceğini belirtiyor. Umarım doğru anlatabildim. Doğru açıkladım. Ne ise yaklaşık olarak bu özlü sözün anlamı böyle olmalı. Ben bu beyitten yola çıkarak, 10.Ağustos.2014 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığına aday olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Logosunun yayınlandığı güne kadar , basında yer alan sözlerini vermiş olduğu yazılı kitaplarını okuyucularıma bilgi tazelemesi yaparak yorumunu kendilerine bırakmak istiyorum.
Yazılı eserlerinden;
1- Bilim tarihi çalışmalarının yanı sıra Hamid, Tevfik Fikret, Mehmet Akif, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Nazım Hikmet gibi şairlerin eserlerini Arapça’ya çevirerek Türk kültürünü Araplar’a tanıtmaya çalıştı;Türk yazarlarından hikayeler içeren bir antoloji hazırladı (1970).
2-Yeni yüzyılda İslam dünyası,
3-Büyük cihad’dan Frenk fodulluğuna
4-Baş hoca İshak Efendi ( Türkiye’de modern bilimin öncüsü )
5-Türk Kimya eserleri bibliyoğrafyası (1830-1928),
6- Modern Kimya Biliminin Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna kadar olan durumu ve gelişimi.
7-Mısır’da Türkler ve Kültürel mirasları ( M.Ali Paşadan günümüze basılı Türk Kültürü bibliyoğrafyası ve değerlendirme.
8-İslam kültür mirasında hat sanatı,
9-Suriye’de modern Osmanlı sağlık müesseleri,hastaneler ve Şam Tıp fakültesi.
10-Selahaddin Eyyubi ve devri. Gibi kitaplarının yanında çok miktarda makale ve söyleşileri bulunmaktadır.
Aday olduktan sonra basında çıkan önemli sözlerinden bazıları;”Hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.Bu yarış medenice ve demokrat şekilde olsun. Türkiye’nin önünde tercihler olmalıdır.””Madımak oteli ibret Müzesi olmalı” “Devletin tepesinde tarafgirlik olmaz. Siyasetin yeri partiler ve meclistir. Cumhurbaşkanı bütün siyasi akımlara karşı bir hakem, bir devletin reisi olmakla beraber 76 milyonun babası olarak görev görmelidir.
””Devletin tepesine siyasi gündemle çıkılmaz. Siyasetin yeri partiler ve meclistir. Anayasa değiştirilmeden Cumhurbaşkanının görev alanını değiştirirse bu anayasa ihlali olur. Devlette kriz yaşanır.””Bizlere düşen gelecek nesillerimizin mutluluğunu bugünden tesis edecek gerekli adımları atmak. Çatışmadan, çözümsüzlükten uzak duran ülkemizi aydınlık bir geleceğe taşımaktır. Bu kararlı yolculuğumuzda en büyük gücümüz milli egemenliğimizin tecelli ettiği T.B.M.M. en sağlam dayanağımız ise muasır medeniyet seviyesine çıkmak hedefimizdir.
” Bu kutlu ve ulvi vazifeye talip olduğum şu anda Cumhuriyetin değerlerinin takipçisi ve geliştiricisi olacağımı ilan ederim””Dindar bir ailenin oğluyum.” İslam ve Arap kültürünü bildiğim gibi batı kültürünü de iyi bilirim.””En yakın dostlarım AK Partinin içinde onlarda değişim istiyor.”Halk huzurlu ve güvenli bir değişim istiyor.
Ben onun için aday oldum.”Altyapı oluşmadan birden bire başkanlık sistemi düşünmek yanlış.”Başkanlık sistemi için Millet ve Parlamento fikir birliği içinde olmalıdır. Bir kişinin veya bir grubun dayatmacı isteği ile başkanlık sisteminin gelmesi uygun düşmez.
Aday olmadan önce; 2011 yılında memleketi Yozgat’a gelmişti. İhsanoğlu burada yaptığı konuşmada, Ortadoğu ülkelerindeki olaylar ve El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada. “Bu durumu terörizmle mücadele konusunda yeni bir dönemin başlangıcı olarak görmek isteriz.
Tabi Usame bin Ladin ve kendisine bağlı olan grup, bir çok masum insanın ölmesine sebep olmuştur. Biz teşkilat olarak ve ben genel sekreter olarak terör aktivitelerini telin ettik, kınadık. Bizim bu konudaki ilkeli pozisyonumuz bellidir. İslamiyet hiçbir zaman bu gibi cinayetlere cevaz vermediği gibi, bunları reddeden bir değerlerin olduğunu söylüyoruz. Buna bağlı olarak şunu belirttik. Terörizmle mücadele, teröristi öldürmekle bitmez.
Terörizmle mücadele, terörizmin sebeplerini, terörizme sebebiyet veren faktörlerin ortadan kaldırılması, bunlar arasında da siyasi haksızlıkların giderilmesidir. Gasp edilen meşru hakların sahiplerine riayet edilmesi şeklindedir. Bunlar bir bütün olarak ele alınmadığı zaman, terörizm hadisesi teröristleri tek tek öldürmekle halledilmeyecektir. Tabii bu benim söylediğim sözlerden, terörizmle güvenlik mücadelesi ve askeri müdahale yapmayalım manası çıkmamalı. Bunlar devam ederken bu olaya bir bütün olarak bakmayı da ihmal etmeyelim
AKP ile İhsanoğlu’nun yol ayrımı Mısır’daki darbeden sonra gerçekleşti. İhsanoğlu’nun darbe konusundaki tavrını eleştiren Çelik, “Bugünkü siyasi iradenin büyük gayretleri sonucu İslam ülkelerinin en önemli teşkilatının başına seçilmiş olan insanın performansının ve duruşunun bu olmaması gerekiyordu. Biz kamuoyunun hissiyatına tercüman olarak sosyal medyada böyle bir bilgiyi paylaştık. Temenni ederiz ki mesaj yerini bulur, İhsanoğlu da üzerine düşeni birey ve genel sekreter olarak yapar” şeklinde konuşmuştu.
Çelik’in bu açıklaması üzerine İhsanoğlu şöyle konuşmuştu: “Benim yaptığım açıklama, BM Güvenlik Konseyi’nin açıklamasının gerisinde değildir. Aynı seviyededir. Bazı arkadaşlar bunun ötesinde ifadeler duymak, dinlemek istiyor olabilirler. Ben şahıs olarak herkesten daha fazla şeyler söyleyebilirim. Ama müşterek bir mekanizmanın hareketini, konsensüsünü aramak zorundayım.” Şeklinde görüş belirtmiştir.
Diğer adaylarımızı zaten tanıyoruz. Onların eserlerini biliyoruz. Ben sadece diğer adaylarla ilgili aşağıdaki Anayasamızda yazılı yemin metnini okuyacaklarını hatırlatırken yazımın başlangıcında dediğim gibi yorumu okuyucularıma bırakıyorum. Hoşça kalın.
C. Andiçmesi
MADDE 103– Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
