Son seçimlerin üzerinden 13 gün geçti. Seçimin olduğu gece sonuçların yaklaşık belli olduğu zamandan bu yana kamuoyunu meşgul eden ve medyada her kanalda hükümet kurma senaryolarının baş aktörü Sayın Devlet Bahçeli ve MHP. Bilmiyorum tüm konuşmalar, yorumlar, görüşler, kırmızı, sarıya dönen çizgiler, çizgisizler, çizgi arayanlar dönüyor dolaşıyor MHP de durak veriyor. Nefesleniyor. Bu nefeslenişinin nedenini düşündüm, taşındım Sayın Devlet Bahçelinin “Alayına hayır” söyleminde buldum. Demek ki böyle olmak gerekiyor. Olmaması gerekli bir söylem diyerek sözün uzamasını önlemek, hem de kendinden bahsetmek lazım.
Aslında MHP “Alayına hayır” demiyor. Kırmızı çizgilerim var, diyor. Yolsuzluk, adaletsizlik, adam kayırmacılık, var diyor. Çözümün çözümsüzlük, çözülme olduğunu söylüyor. Hep söylüyor ama her nedense kimse anlamıyor. CHP kendine göre çizgilerini söylerken, HDP de kendi çizgilerinin ucunu yarı buçukta olsa söylüyor. AKP zaten kendini sütten çıkmış ak kaşık şeklinde göstererek bu tür şeylere gerek olmadığını söylüyor.
Hiçbir konuşmacı demir ki kardeşim şu çizgilerinizi, kesiştirmek için şöyle bir söylem geliştir. Demiyor. Varsa yoksa devamlı hava basarak gergin bir ortam yaratılmaya, çalışılıyor. Bu havaya kapılan CHP genel başkanı “ gel koltuk senin olsun” gibi sanki başbakanlığı kendisi görev verecekmiş zannedersin. HDP biz her türlü koalisyona varız derken MHP’nin çizgileri ile kesişmeyecek durum içine giriyor.
Ortada seçim sonucuna göre koalisyon çıkmıştır. Bu millet koalisyonla yeni bir hükümet beklemektedir. Milletvekili sayılarına göre AKP ile MHP veya AKP ile CHP veya AKP ile HDP’sinin kurma imkanları sayısal durumları müsait. Hiçbir lider hükümet kurmam demiyor. Hükümet kurmam demiyor ama MHP, AKP’leri, HDP den kurmam diyor. O zaman HDP söylemlerini bu partilerin çizgilerine yaklaştırmalı. Yaklaştırır yaklaştırmasına da hiçbir konuşmacı, hiçbir kanalda HDP yöneticilerine yönelik açıkça söyleyemiyor. Ya da söylemek işine gelmiyor. Söylerse belki de iş yoluna girecek. İşin yoluna girmesini isteyen yok gibi geliyor bana. Çünkü her konuşmacı MHP’nin istemediğini söyleyerek şimdiden MHP’yi baskı altına alarak adeta AKP’ye yamamaya çalışıyor.
Görülen o ki CHP, AKP ile anlaşmış hükümeti kurmuş gibi duruyor. Bu duruşunun vebalini şimdiden MHP’ye gel sen başbakan ol diyerek kendiye kamuoyu yaratma çabası içine girmiş.
Akla en yakın olan CHP,MHP ve HDP gibi görünüyor. Niçin Çünkü hesap sormak, devletin bozulan düzenini yeniden düzene sokmak için, İşte bu durumda sanki MHP sadece kendi tabanı olan %15’e hoş gelecek HDP ile hükümet içinde veya dışında olmam diyor şeklinde kamu oyuna empoze edilmek isteniyor. Oysa MHP % 100 hitap etmek varken niçin sadece kendi taraftarını memnun den bir söylem yaparak hükümet olmak istemez. Bu mümkün değil. Gerçek sorun HDP’nin kendisinde halen kendi radikal söylem ve eylemlerinin peşine düşer de seçim döneminde söylediklerinin arkasında durmazsa MHP elbette HDP ile mümkün değil der.
Sonuç olarak acilen bir hükümete ihtiyaç vardır. Kim hükümet olma yolunda kendisini taca atmaya veya yanlış yerlerde gezinmeye kalkarsa siyaset sahnesinde gerçekten oyun dışı kalır. Bu seçmen o partiye kırmızı kart gösterir.
