Bürokrasiden hep yakınırdık. 2002’den beri bürokrasi epey azaldı. Hayatımızı kolaylaştıranlardan Allah razı olsun.
Lakin anlatacağım olay, bürokrasinin öyle kolay pes etmeyeceğini gösteriyor.
Yakın bir arkadaşım var. Gözelerini 7 yıl önce kaybetti. Defalarca ameliyat oldu. Ameliyat olduğu hastane devlet üniversitelerinden birine bağlı. Üstelik Ankara da.
Çare yok, arkadaşım kör oldu.
Emekli olmak için Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat eder. Kurum “kör olduğunu ispatla” der. Normalde bir kurum hekimi bile arkadaşımın kör olduğunu belirleyebilir. Görmeyen gözlerin görmediğini ispat etmek için bir hekim yetmez. Bir göz hastalıkları uzmanı da bir kişinin kör olup olmadığını belirleme hak ve yetkisine sahip değil.
Tam teşekküllü devlet hastanesinin raporu bile geçersiz kabul edilir SGK tarafından. Ankara’daki üniversite hastanesinin arkadaşım için tuttuğu dosyanın fotokopisi de elimizde.
SGK, Nuh diyor başka şey demiyor.
Arkadaşım bin bir zahmete katlanarak kurumun sevk ettiği MKÜ Araştırma Hastanesine müracaat eder. Heyet, arkadaşımın kör olduğunu karara bağlar.
Zor da olsa sorun çözüldü, şükür dedik.
Ne gezer!
SGK genel merkezi Hatay’daki üniversite hastanesinin raporunun geçersiz olduğunu bildirir arkadaşıma. Git Adana’daki üniversite hastanesinden heyet raporu al der.
Hatay’daki üniversite hastanesinin olaydan haberi var mı? Ya da SGK’nın Hatay’daki tıp fakültesi hastanesinde görev yapanların alayını sahtekar kabul ettiğinden haberleri var mı?
Ben olsam direk dava açardım.
Koskoca bir üniversite hastanesinin verdiği rapora bir kurum güvenmiyor ve kabul etmiyor.
SGK böyle çalışıyor.
SGK bir çok üniversite hastanesinin raporunu geçerli saymıyormuş. Adaleti SGK dağıtıyor olmalı. Bu işin bir de başka tarafı var. Acaba kaç üniversite hastanesi sahte rapor vermiş de bu duruma düşülmüş.
Neyse, sorun Adana da çözülecek. Arkadaşım Adana’ya gider. Adana da ona tam 6 ay sonrasına gün verilir.
SGK bürokrasisi dimdik ayakta.
Sonuç olarak kör kardeşim, kör olduğunu ispatlamak için 6 ay daha bekleyecek.
Ya SGK’yı ya da sahte rapor veren hastaneleri iyi bir elden geçirmek lazım.
Platon, “bilgi erdemdir” demişti, yanılıyor. Bizde pisliği bilgililer yapıyor çünkü.
