Adını sadece yaptırdığımız kan testleri sırasında gördüğümüz; ancak sağlıklı yaşam için vücudumuzda belli oranlarda olması gereken, azı da çoğu da zarar olan potasyum ile ilgili merak edilenleri Hastane Derindere İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Gündüz’den öğrendik…
Potasyum nedir ve neden ihtiyacımız var?
Potasyum, hücrelerinin doğru şekilde çalışmasına yardımcı olan bir mineraldir. Sodyumla birlikte vücut sıvı elektrolit dengesini sağlar. Hücrelerin işlerini yapmasına izin veren elektriğin oluşmasına yardımcı olur. Sinirleriniz ve kaslarınızın yeterince çalışması için gereklidir. Gereğinden az potasyum, kasları zayıflatarak sık yorulmaya, kramp ve kabızlığa; gereğinden fazla potasyum ise böbrekleri yorarak zarar görmesine neden olur. Kan basıncı düzeyinizden sodyum kadar potasyum da sorumludur. Potasyumun azı kalbinizin çalışmasını bozabileceği gibi; fazlası ise öldürücü olabilir.
Yaşa göre potasyum ihtiyacı şöyledir:
- 0 ila 6 ay: 400 miligram
- 7-12 ay arası: 700 miligram
- 1 ila 3 yıl: 3.000 miligram
- 4 ila 8 yıl: 3.800 miligram
- 9 ila 13 yaş: 4.500 miligram
- 14 yaş ve üzeri 4.700 miligram
- Emziren annelerin ise günlük ihtiyacı 5,100 miligram civarındadır
Osteoporoz ile savaşmanıza yardımcı olur!
İnsanlar yaşlandıkça kemiklerin kırılmaya eğilimi artar. Özellikle et ve süt tüketiminde ölçülü bir beslenme programı izlenmiyor; fastfood tarzı besinler tercih ediliyorsa, vücutta gereğinden fazla asit oluşarak kemiklerin zayıflaması hızlanır. Bu nedenle potasyum açısından zengin olan kuru fasulye, ıspanak, enginar, barbunya, mercimek, patates, kuru kayısı, yoğurt, mantar, muz, incir, kivi, kavun, şeftali gibi besinler tüketmek gerekir.
Kaslarınız daha sağlıklı çalışır.
Kasların iyi çalışabilmesi için hücrelerin içinde potasyum, dışında da doğru miktarda sodyuma ihtiyaç vardır. Potasyum ve sodyum ihtiyacınızdan çok ya da az ise kaslarınızı zayıflatarak sağlık problemlerine neden olabilir.
Hipertansiyonu ve felci önler!
Özellikle tuz tüketimine dikkat etmeyen kişilerde tuzdaki sodyum kan damarları ve damar duvarlarına zarar verdiğinden potasyum ağırlıklı beslenme sodyumdan kurtularak kan damarlarınızdaki gerginliği azaltmanıza yardımcı olur. Aynı şekilde inme kan akışı sınırlı ya da beyninizin bir bölümüne iletildiğinde, çoğunlukla bir kan damarı patladığında ya da tıkandığında oluşur. Yüksek tansiyonun rolü büyüktür. Bu nedenle yüksek tansiyonunuzu kontrol altında tutar ve doğru miktarda potasyum alırsanız tansiyonunuzu dengeleyebilir; inme riskinizi düşürebilirsiniz.
Böbrek taşı oluşumunu önler!
Potasyumdan zengin beslenme, böbrek taşı oluşumunu engellemede önemli bir rol oynar. Özellikle etten zengin beslenen kişiler potasyum ağırlıklı beslenmeyi tercih ettiklerinde böbrek taşı oluşumu azalır.
Potasyumdan zengin besinlerle daha sağlıklı bir yaşam…
Muz: Bir orta boy muz 422 miligram potasyum içerir. Tahıllarla ya da sade olarak tüketebileceğiniz muzdaki potasyum sadece pişirildiğinde kaybolur.
Kurutulmuş erik: Kurutulmuş eriklerin yarısı 637 miligram potasyum ve bir miktar lif içerir.
Portakal: Orta boy bir portakal yaklaşık 237 miligram, 6 gramlık portakal suyu ise yaklaşık 372 miligram potasyum içerir sunar. Sağlıklı ve vitaminler ve mineraller var, ama aynı zamanda şekerleri var, bu yüzden kaçınılması gerekmiyor.
Domates: Orta boy domates yaklaşık 292, bir bardak domates püresi 1.065, bir bardak domates salçası 2.455 miligram potasyum içerir.
