featured

Barzani’nin Moskova Ziyaretinin Ardından

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

19-23 Şubat 2013 tarihleri arasında Irak Kürt bölgesi lideri Mesut Barzanî, Rusya Federasyonu’nu ziyaret etmiş ve üst düzey Rus yetkililerle ikili görüşmeler gerçekleştirmiştir. İşin ilginç tarafı bundan tam 60 yıl önce Mesut Barzanî’nin babası Mustafa Barzanî, Kremlin’in kapısını çalarak Rusları, Kürt halkının varlığından haberdar etmişti. Rusya’nın Kürtlerle münasebetleri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak Barzanî’nin ziyareti, Irak Kürt Bölgesi liderinin Rusya’ya gerçekleştirdiği ilk resmî ziyarettir. Yine söz konusu ziyaretin Kremlin’in daveti üzerine yapıldığını da belirtmekte fayda vardır. Peki, Rus yetkililerini Barzani’yi Rusya’ya davet etmelerinin sebebi nedir?

En başta yukarıda da belirtildiği gibi, Rusya’nın Kürtlerle münasebetleri çok eskiye dayanmaktadır. Kürtler, Rusya’nın Orta Doğu politikasında her zaman önemli rol oynamış ve zaman zaman da Kürtler, Rusya’nın Orta Doğu’daki dayanakları olmuştur. Her geçen gün daha karmaşık bir hâle gelen Orta Doğu’da Ruslar günümüzde de bu “müttefiklerini” kaybetmek istememektedirler.

İkinci neden ise hiç şüphesiz Orta Doğu’da Kürt faktörünün her geçen gün farklı bir boyut kazanması ve Kürtlerin gittikçe daha aktif rol oynamaya başlamalarıdır. Mesut Barzanî de Orta Doğu’daki Kürtler tarafından yalnızca Irak Kürt bölgesi lideri değil, bölgedeki bütün Kürtlerin önemli liderlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu husus hiç şüphesiz bölgesel ve küresel ülkelerin nezdinde de Barzanî’nin önemini artırmaktadır.

Her ne kadar Rus yetkililer bölgeye yönelik siyasetlerinde Orta Doğu’daki Kürtlere önem verseler de Moskova, her zaman ülkelerin toprak bütünlüğünü savunmuştur. Kendisi de 21 cumhuriyetten oluşan Rusya Federasyonu, bu politikasını (Gürcistan hariç) bütün bölgelerde savunmaktadır. Irak’ın bütünlüğü de bu bağlamda istisna teşkil etmemektedir. Nitekim bu ziyaret sırasında da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın bu konuyla ilgili tutumunu bir kez daha dile getirmiştir. Barzanî’nin bu ziyareti de Rusya’nın söz konusu tutumunda değişikliğe yol açmasa da taraflar arasındaki siyasi diyalog hızla gelişmektedir. Irak Kürt bölgesi yetkilileri, Rusya’nın Irak Kürt bölgesinde konsolosluk açan ilk ülkelerden biri olduğunu ileri sürmekte ve bu hususun ikili siyasi münasebetlere olumlu katkıda bulunduğunun altını çizmektedirler.

Ziyaret sırasında gündeme gelen siyasi konuların başında hiç şüphesiz Suriye’deki gelişmeler gelmektedir. Kürt lider, Suriye’de çok sayıda Kürt’ün yaşadığını ve onların vatandaşlık haklarının korunması gerektiğini belirtmiştir. Vladimir Putin ve diğer Rus yetkililer, bu görüşe katılmalarına rağmen Suriye’ye dışarıdan her hangi bir müdahale yapılmasına karşı çıktıklarını bir kez daha dile getirmişlerdir.

Ziyaret sırasında gündeme gelen konuların başında Türkiye’deki gelişmeler de yer almaktadır. Rusya İlimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Kürdoloji Merkezi’ni de ziyaret eden Barzanî, çok ilginç bir soru ile karşılaşmıştır. Merkezin müdürü O. Jigalina, kendisine Bölgesel Kürt Yönetimi’nin PKK ile Türk Hükümeti arasında arabulucu olup olmayacağını sormuştur. Barzanî, kendilerinden böyle bir talepte bulunulduğu takdirde bu sürece katılabileceklerini belirtmiştir.

Gündeme gelen bir başka konu da Rusya’nın Irak’a silah satışı konusudur. Barzani konuyla ilgili yaptığı açıklamada herkesin Irak’a silah satma hakkının olduğunu, ancak söz konusu silah satış anlaşmalarına Irak yönetiminin bu silahları ülke içerisinde başka etnik ve dini gruplara karşı kullanmayacağına dair bir maddenin yer alması gerektiğini belirtmiştir. Rusya’nın Irak’a silah satışı, bölgesel Kürt yönetimini rahatsız ederken Moskova’nın bölgesel Kürt yönetimiyle enerji alanında görüşmeler yapması konusu da merkezî Irak yönetimini rahatsız etmektedir.

Merkezî Irak yönetiminin itirazlarına ve engellemelerine rağmen Barzanî’nin bu ziyareti sırasında da taraflar enerji alanında işbirliğini devam ettirme konusunda anlaşmaya varmışlardır. Barzanî yaptığı açıklamada Gazprom’un bölgede faaliyetlerine devam edeceğini, hatta yeni Rus şirketlerinin de sürece dâhil edilebileceğini belirtmiştir.

Gazpromneft şirketi bu bölgede Garmiyan ve Şakal yataklarını işletmektedir ki bu yatakların potansiyelinin 3,5 milyar varil petrol olduğu ileri sürülmektedir. Rus uzman İşhan Gareev’e göre, yapılan anlaşmalar hayata geçtiği takdirde Garmiyan yatağındaki petrolün yüzde 40’ı Gazpromneft’in, yüzde 40’ı Kanadalı şirket Western Zagros’ın ve yüzde 20’si Kürt bölgesinin payına düşmektedir. Şakal petrol yatağındaki petrolün yüzde 80’i Rus Gazprom’un olacaktır.

Diğer taraftan Barzanî, merkezî Irak Hükümeti’nin yanı sıra kendilerinin de Rusya’dan silah satın alabileceklerini bildirmiştir. Ancak değil silah alımı, enerji alanında varılan anlaşmalar dahi hiç şüphesiz Bağdat Yönetimi’ni rahatsız edecektir. Rusya’daki Kürt basınına göre, bu ziyaretten ve geliştirilmek istenilen işbirliğinden rahatsız olan bir başka ülke de Türkiye’dir. Ancak Rusya için şu aşamada önemli olan hiç şüphesiz Bağdat yönetimi ile arasını bozmamasıdır. Irak’a yapılan Amerikan askerî müdahalesinden sonra Moskova, uzun süre Irak yönetimi ile irtibata geçememişti. Ancak Irak’ın Rusya’ya olan borcunun silinmesiyle birlikte taraflar arasında diplomatik ve ekonomik münasebetler yeniden gelişmeye başlamıştı. Günümüzde ise Rusya’nın Irak’a silah satımı ve Irak ile enerji alanında ortak proje gerçekleştirme faaliyetleri söz konusudur. Bundan dolayıdır ki, Rus yetkililer, Mesut Barzanî’ye resmî davette bulunsalar ve kendisini ağırlasalar da yapılan açıklamalardan Rus yetkililerin merkezî Irak yönetimini rahatsız eden sözleri sarf etmeme konusunda temkinli davrandıkları anlaşılmaktadır.

Rus yetkilileri bu ziyarete önem verseler de aynı şeyi Rus basını için söylemek mümkün değildir. Önemli Rus basın yayın organları bu ziyarete hiç yer vermemişlerdir. Diğer taraftan Rusya’daki Kürtler ve Kürt haber siteleri, ziyaret ile ilgili çok sayıda haber ve analiz yayımlamışlardır. Rusya’daki Kürt basınına göre, bu ziyaret neticelerine bakılmaksızın tarihî bir ziyarettir. Onlara göre Bölgesel Kürt Yönetimi, uzun uğraştan sonra uluslararası arenada Rusya gibi güçlü bir ülke tarafından “muhatap” olarak alınmakta ve bu ülkeyle çok yönlü işbirliği geliştirme konusunda önemli adımlar atılmıştır. Yine ziyaret diplomatik, siyasi, ticarî, ekonomik ve kültürel münasebetlerin geliştirilmesi açısından bir başlangıç olarak kabul edilmektedir.

Muraz Adjoev www.kurdistan.ru’daki yazısında ise ziyaretin öneminin altını çizmesine rağmen Rusya’nın Bölgesel Kürt Yönetimi ile daha aktif münasebetler geliştirmesi gerektiğini belirtmekte ve şöyle devam etmektedir: “Rusya, kendi jeopolitik çıkarlarını da düşünerek Bölgesel Kürt Yönetimi ile daha emin ve net bir şekilde görüşmeler yürütmelidir. Türkiye de dâhil olmak üzere birçok ülke, Bölgesel Kürt Yönetimi ile doğrudan irtibat kurmuştur ki Rusya gerçekten de bunu yapacak güçte değil midir?”

Netice itibarıyla bütün taraflar kendi açılardan bu ziyareti, “tarihî” olarak nitelendirse de herkes bu ziyaretten daha fazlasını beklemiştir. Ruslar, bir taraftan Bölgesel Kürt Yönetimi ile enerji alanında işbirliği geliştirmek ve aynı zamanda merkezî Bağdat yönetimini rahatsız etmek istemezken, Bağdat da söz konusu münasebetlerin Bağdat devre dışı bırakılarak geliştirilmesini istememektedir. Bunu engellemek için de Rusya’ya karşı yeterince elinde koz bulundurmaktadır. Bölgesel Kürt Yönetimi ile Rusya’da yaşayan Kürtler de dâhil olmak üzere bölgedeki Kürtler ise Rusya’nın daha aktif olmasını ve Kürtlere yönelik siyasetinde daha cesur davranmasını talep etmektedirler. Ancak günümüz Orta Doğusu’nda bütün bu beklentilerin kolay kolay gerçekleşemeyeceği de bir gerçektir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Barzani’nin Moskova Ziyaretinin Ardından

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir