“Tel-Abyad Arap yerleşim yeri diyor.” Sayın Cumhurbaşkanımız. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu yanlış bilgiyi verip söyletenler utanmalıdırlar. Tel-Abyad’ta 40 bin Türkmen yaşadığını söyletmeyenler Türkmen demekten korkanlardır. Artık Türkiye; Türkmenleri yok sayma politikasından vazgeçmeli. Vazgeçmeli ki Osmanlı ecdadının kemikleri sızlamasın. Vazgeçmeli ki Türkmenler Türkiye’nin yanında dursun. Mehmetçiğine o bölgede sahip çıksın. Tel-Abyad Arapların ve Türkmenlerin yaşadığı yer demek “ çok mu zor. Boşuna mı? Osmanlı Irak’ın ve Suriye’nin her bir yerine Türkmenleri yerleştirmiş. Boşuna mı?
Sayın Cumhurbaşkanımıza ve yetkililere bu eksik bilgileri aktaran ve söyletenler, şayet iyi niyetli iseler Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, Başbakanımızın, içişleri Bakanının himayelerinde kurulmuş, oluşturulmuş Suriye Türkmen Meclisine sorsunlar. Uygulanacak politikaları dinimizce sünnet olan istişare etmeliler. Amerika kendi askerini, PKK-PYD’nin bulunduğu evlere kendi askerini gönderim bayrağını asarak PYD’lileri korumakta bir mahsur görmemektedir.
Hatta utanmamaktadır, kendi dost dediği ülkelerden. Türkiye kendi kanından, kendi ırkından, kendi canından , hatta geleceğinin teminatı olan Türkmenlerin varlığını kabul etmekten korkmakta, bilinçli olarak değişik maksatlarla söyletmekten çekinmektedir. Başarı için, olumlu sonuç almak için Türkmenleri yok saymaktan vazgeçilmelidir. Tel-Alyab, Menbiç, Al-Bab, …… Türkmenlerin yoğunlukla oturduğu yerlerdir. Bu bölgede birbuçuk milyon Türkmen yaşamaktadır. Yalnız Menbiç’te 400 bin Türkmen bulunmaktadır. Nasıl olurda buralar Arapların yerleşim yeri denir. Söylendiğine inanmakta zorlanıyorum.
Böyle dedirttirenlerin Fetüllah’çı veya başka cemaat ve grubun olduğunu düşünüyor. Üzülüyorum. Demek ki halen bitmemiş. Söz sahibidirler. Aman dikkat edelim. Türkiye zor günlerden geçmekte, destek alacak şekilde projeler yapmalı. Taze güçlerden yararlanmak için gayret göstermeli. Böyle çalışmalar yapılması, olaya böyle bakması gerekirken uluslararası topluluklara adeta koz verme yarışı yapmaktayız. Bu tavırdan vazgeçip, Türkmenlerin varlığından yararlanmalıdır. Oralar Arapların yerleşim yeri ise demezler mi? İnsana burada ne işiniz var? Demezler mi? Oradaki Türkmenlere nereden çıktınız siz, defolup gidin buralar başkalarının, demezler mi? Hiç mi vicdanınız yok sizin. Hiç mi? İki adım ileriyi görmezsiniz.
Türkiye son aylarda işine son verilen, memurların, polislerin, askerlerin yerini Türkmenleri Suriye Türkmen Meclisi ile koordineli olarak , bu Türkmen gençleri vatandaş yapılarak veya sözleşmeli olarak görev verilerek bu açık giderilebilir. Böylece, hem Türkmen gençleri kendilerine iş bulmuş olacak, hem Türkiye’de oluşan çalışan açığı kapatılmış olacaktır.
Ayrıca, gelmiş oldukları yerlerde ne yapıyorlarsa, burada da o işi yapacak şekilde imkan sağlandığında, atıl durumda kalan bu insanlar ekonomiye kazanmış olacaklardır.
Sonuç olarak, Hedefe ulaşmak ve başarılı olmak, sınırımızı güvenlik içine almak için Türkmenlerden yararlanmak lazım. Yararlanmayı düşünmek içinde önce, bu insanların var olduğunu kabul etmek lazım diyor. Saygılar sunuyorum.
