Başkan Nehir HRT Akdeniz Televizyonuna konuk oldu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir; HRT Akdeniz Televizyonu Talat Ersoy’un hazırlayıp sunduğu “Talat Ersoy’la Baş başa” adlı programa katıldı. Başkan Nehir Samandağ ve Türkiye genelinde politik gelişmelerle birlikte birçok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı. Samandağ Belediyesinin projelendirdiği Kaymakamlık, DOĞAKA’nın katkı sunduğu Hz. Hıdır Makam çevresinde yapılan meydan düzenleme çalışmaları ile ilgili detaylı bilgi verdi.

Deniz sitesi Hz. Hıdır Makamı çevresine gerçekleştirilen projenin civarında çekimin yapıldığı röportaj televizyon programcısı Talat Ersoy’un hazırladığı sorulara Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir cevap verdi.

– T.E: Hz. Hıdır Makamın çevre düzenleme Projesi 8 Temmuz 2015 tarihinde imzalandı. Proje kime ait? Belediye bu projenin neresinde?

Başkan Nehir: Bahsettiğiniz Hz. Hıdır Makamı Çevre düzenleme projesi DOĞAKA’nın desteklediği ancak Kaymakamlıkla birlikte Samandağ Belediyesinin ortaklaştırarak DOĞAKA’ya sunduğumuz bir proje. DOĞAKA’nın şartı gereği Projeleri tek kurum üzerinden değil de iki kurumun müracaatı ile kabul ediyor. Bu nedenle DOĞAKA’nın destek vermesi için Kaymakamlıkla birlikte başvuru yaptık. Kaymakamlık hazineye ait olan eski Barikanın yerini alan için yapılandırdı. Bunun dışında bizim asıl paydaşımız DOĞAKA. Projenin kendisi ise Samandağ Belediyesine aittir.

Proje imalatı başladığı zaman yüzde 44’lük pay DOĞAKA geri kalan yüzde 56’lık kısımda bize ait. Projenin imalatı sırasında projede öngörülmeyen çevre ve iklimsel koşullardan dolayı bir dizi değişiklikler yaptı. Yaptığımız değişikliklerde fiyat farklılıklarını da Belediyemiz tarafından karşılandı.

– T.E: Proje öngörülen zamanda tamamlandı mı?

-Başkan Nehir: Her hangi bir imalata başladığınız zaman hesapta olmayan bir sürü sıkıntılarla karşılaşıyorsunuz proje için ısmarlanan malzemelerin hazırlanması, üretim problemin olmuş olması. Projede gerçekleştirdiğimiz değişikliklerden dolayı biraz zamanımızı aldı.

Proje bu aşmaya geldikten sonra yüzlerce, binlerce vatandaşın Hz. Hıdır meydanında gezdiğini, oturduğunu, dinlendiğini gördük. İlçemizin bu ve benzeri projelere ne kadar ihtiyaç duyulduğunu gördük. Dolayısıyla hem inancımız gereği Hz. Hıdır makamının önemine hem de bölgemize ciddi anlamda ihtiyaç vardı. Bu nedenle proje imalatı bittikten sonra gerek vatandaşlarımız gerekse şehir dışından gelen vatandaşlar tarafından beğeniyle karşılandı bunun içinde böylesine bir projeyi kazandırdığım için gurur duydum.

– T.E: Projenin bir takım farklı hedefleri vardı 1993 yılından beri Hatay – Samandağ turizminin en önemli bölgelerden biri olarak görülüyor. Hz. Hıdır Makam çevresine gerçekleştirdiğiniz proje İnanç Turizmine katkı sağlayacak mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

-Başkan Nehir: Projeyi tamamen henüz teslim almadık henüz alma aşamasındayız. Bu konuda Vatandaşlarımızın bu alanda farklı alternatifler üretim sağlamak gibi bir görevimiz daha olacak sanırım. Öncesinde tanımladığım küçük sanatsal etkinlikler, inancımızla ilgili alanın kullanılması ve bütünleşmesini çok önemsiyorum. Önümüzdeki zamanlarda bu amaçlara yönelik hizmet edeceğini düşünüyorum.

Ortak olarak kullandığımız mekânlara sahip çıkmak zorundayız. Bu ve benzeri yerlere zarar verilmesini istemiyorum. Buraya gelen ziyaretçilerimiz kendi doğal bilinciyle sahiplemesini istiyorum. Bazen hoş karşılamadığımız davranışlarla karşılaşıyoruz. Örneğin cihazlara zarar veriliyor, yerlere çöp atılıyor. Bu konuda bizim yeni alışkanlıklarımızın olması gerekiyor. Kamusal alanlar burası bizim diyebilmeli ve bu düşünce ile sahiplemeliyiz diye düşünüyorum.

Burada projenin gerçekleşmesi için harcanan paralar vatandaşımızın parasıyla gerçekleştirildi. Bu nedenle bütün vatandaşlarımızın keyif aldıkları, ziyaret ettikleri mekâna temiz tutmalarını ve sahip çıkmalarını özellikle rica ediyorum. Almanya’daki gezim sırasında yol, kaldırım, ortak kullanım alanları, yeşil alanlara hassasiyet gösteriliyor ve o kadarda güzel koruyorlar. Bu kadar takdir edilecek davranışları kendi insanlarımızla kıyaslandıracak olsam inanın çok ciddi fark yok. Fark sadece ekonomik ve yaşam standardının yüksek olması ile alakalı. Böyle bir fark doğal olarak insanların sosyal yapılarına ve psikolojik olarak olumlu etkiliyor.

Çoğu vatandaşımızın “Ben Kirletirim Belediye Temizler, Belediye Görevlisi Gelsin Temizlesin” anlayışı doğru bir anlayış değil. Herkes evinin önünü temizlerse çok daha temiz bir ortama, çevreye, doğaya yaşam alanına sahip oluruz diye düşünüyorum.

– T.E: Proje bölgenin çehresini değiştirdiği bölgenin özellikle tüm kıyı şeridine Turizm amaçlı kullanılabilecek bir pozisyonda olduğunu söylemek mümkün mü? Arsuz, Erzin gibi kıyaslandığında Turizm açısından konumu nedir?

-Başkan Nehir: Elbette; burada projeye görülen ilgi ve alaka Arsuz veya farklı ilçelerde ne kadar kıyaslanır bilmiyorum ama turizm konusunda biz sanki biraz daha geriden geliyoruz. Bunun altında bir süre sebep var denizimizin açık deniz olmasından kaynaklı kıyıya sürekli kirlilik vuruyor. Bu nedenle Şehir dışından gelen insanlar dahil tatillerini sınırlıyor. İnsanlar bu tür sorunlarla boğuşmak yerine daha durgun sularda, daha az risk taşıyan rip akıntısının olmadığı denizlerde yüzmek isterler. Kıyıya vuran kirlilik ile ilgili soruna bu dönemde yoğun bir temizlik çalışması yapıyoruz fakat denizin içindeki kirlilikle baş edemiyoruz. Bu konuda özellikle Hatay Büyükşehir Belediyesinin desteğini ve çabalarını çok değerli buluyorum.

Geçmiş dönemde kıyı kenar çizgisi tanımlanmış hata yapılmış. Kıyı kenar çizgisi üzerinden bazı vatandaşlarımızın kendilerine ait tapulu arazileri iptal edildi. Tapuları iptal edilen vatandaşlarımız orada kalan mülklerini onarmak, güzelleştirmek ve daha iyi şeyler yapmak gibi bir yatırıma giremediler.  Tazminat davaları açıldı ve bu davaların sonucu gelmeden yıkım söz konusu olmaya başladı. Bir taraftan devletimizin verdiği tapular iptal ediliyor bir taraftan orada yaşayan vatandaşlarımızın oraları tahliye edilmeleri isteniyor.

Bu konuyla ilgili kıyı kenar çizgisi mağdurlarıyla beraber Valimize gerçekleştirdiğimiz ziyarette; burada farklılık yaratılabilir mi? Bir değişiklik olabilir mi? Şeklinde sorunun çözümü için bir girişimde bulunmuştum. Fakat o gün itibariyle Valimizin ifade ettiği şu; “Mahkeme kararına rağmen yeniden bir şey yapma şansına sahip değiliz. Kıyı kenar çizgilerini oluşturmak Bakanlık yetkisindedir” şeklinde ifade etmişti. Bakanlık bu konuda yeniden düzenleme yapabileceğini düşünüyorum.

Şehrin bütününe baktığımız zaman henüz bitiremediğimiz henüz arzu ettiğimiz noktaya getiremediğimiz alanlar var. Örneğin Şehrimizde 24 saat suyun akmasını sağlayamadık. 40 yıldır en kurak mevsimde bile içme suyunu besleyen iki ana damarımız var. Biri Hıdırbey’deki diğeri ise Şahlankaya’daki su kaynağı. Özellikle Temmuz, Ağustos aylarında Şahlankaya’dan gelen suyumuz nerede ise kuru. Bu bağlamda su kuruyunca arzu ettiğimiz durumu bulamıyorsunuz. Su kıtlığının olduğu bölgelerde Turizm olmaz, gelişim sağlamaz. Bu bizim içinde Turizmin gelişimi içinde çok ciddi bir sıkıntı.

Şehirde var olan su sorunu ile ilgili meseleye kökten çözüm getirilmesi gerekiyor. Beklentim Karaçay barajının içme suyu projesinin bu yıl bitirilmesidir. Bu projenin bitmesiyle birlikte şehrimizin içme su ihtiyacını temelinde çözecek bir proje. Yatırımlar konusunda her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Şehrimizin yaşanabilir bir duruma getirilmesi konusunda çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.

– T.E: Samandağ’ın on yıl önceki hali ile şu anki halini kıyasladığımızda farklılıkları gözlemliyoruz. Bu konudaki görüşleriniz nedir?

-Başkan Nehir: dışarıdaki göz daha kolay gözlemleyebilir. Burada yaşayan Vatandaşlarımız her gün bir sokaktan geçerken yapılan çalışmalar hakkında bir aşinalık söz konusu oluyor. Sanki Samandağ değişmiyor, gelişmiyor hep aynı şeyler oluyormuş gibi hissediyor. Dışarıdan sekiz, on ayda bir Samandağ’ına gelen Vatandaşlar yapılan değişimi çok net görebiliyor. Genel olarak bizi bilmeyen, tanımayan vatandaşlarla bazı ortamlarda bulunduğumuz vakit orada söylenen şeylere tanıklık ediyorum. Gerçekten çok ciddi farklılıklar olduğunu ifade ediyorlar.

Bu kadar sınırlı bütçe ve imkânlarla yapılabileceklerin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda şunu ifade edeyim ki; en iyisini biz bilmeyiz, en doğrusu da biz değiliz. Mutlaka bizden daha iyi gören ve daha farklı düşünen insanlar vardır. O fikirlere de ihtiyacımız var. Herkesle bunları oturup dinlemeye yanlıştan dönmeye açığım. Daha doğrusunu öneren varsa yapmaya dönük bir iradeye sahip olduğumu da belirtmek isterim.

– T.E: Samandağ denizi uzun bir kumsala sahip aynı zamanda rip akınıtısı var. Rip akıntılara karşı Yerel Belediye olarak bir önlem alma imkânınız var mı? Bunun yetkisi, alanı kimin elinde? Bu sorun nasıl çözüme kavuşacak? Bu konuda düşünceleriniz nedir?

-Başkan Nehir: Bununla ilgili bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama bu yaptığımız şeyler bu işi çözecek nitelikte değil. Vatandaşımızın rip akıntısından haberdar olması rip akıntısının ne olduğunu bilmesi gerekir. Ancak bilinçle önlem alınır. Rip akıntısı böylesi denizin olduğu yerde özellikle suyun altında oluşan tepeciklerin aralarındaki dalgaların geri dönmesiyle oluşur. Buna siz ne yaparsanız yapın bunu önleyemezsiniz böyle bir şansımız yok. Kumsal alanın bu haliyle dalga kıranda olmaz. Bu alanın uzmanı değilim ama defalarca bu işin uzmanlarıyla yaptığım görüşmelerde kum üzerinde özellikle bu coğrafyada çok daha kötü zararlar verebileceği olarak ifade ediliyor.

Dalgakıran yapımı muhtemelen Çevlik sahilindeki bölgenin öbür yakasında veya meydan Mahallesindeki sahilin öbür tarafında olabilir. Suyla sert zeminin buluştuğu noktalarda kurulması mümkün olabilir. Fakat bugün itibariyle bize düşen görev; Daha cazip yüzme alanları yaratmamız gerekiyor. Yüzme alanlarını sınırlandırarak cankurtaranların gözetimiyle yüzmelerini sağlamamız gerekiyor. Hatay Büyükşehir Belediyesinin de katkılarıyla sahilin belli noktalarında boğulmalara karşı önlem alarak cankurtaran ekibi yerleştirdik.

Üç yıldır başlattığımız ve bugünde devam ettirdiğimiz yüzme kursları açıyoruz. Yaş sınırı olmadan Okul tatillerinin başlangıcında yaklaşık 250 ile 300 öğrenciye evlerinden alınıp kurs bitiminde ise evine götürülecek şekilde özel servislerle yüzme kursları organize ettik. Belediye olarak her yıl açtığımız yüzme kursları ile tüm çocuklarımıza yüzmeyi öğretmek istiyoruz.

– T.E: Samandağ sahili Caretta Caretta kaplumbağaların yumurta bırakan sahillerden bir tanesi. Bu yıl geldiler mi? Ya da ne zaman geliyorlar? Bu konuyla ilgili düşünceniz nedir?

-Başkan Nehir: Caretta Caretta Kaplumbağalarla ilgili işin uzmanları var. Caretta carettaların yumurtlama dönemlerinde yavrularını buluyorlar. Carettalar nesillerini devam ettirmeleri konusunda çevrecilerin katkısı oldu. Devletin ve işletmeci esnafların algısı olumlu yönde değişti. Bu yönüyle Carettaların yaşamına zarar verilmemeye başladı. Vatandaşlarda önemli oranda hassasiyet gösteriyorlar.

– T.E: Uzun yıllar boyunca farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir Samandağ Yüzyıllardır süre gelen bir birlikteliği söz konusu. Bununla ilgili oluşan bu birlikteliğin yapı taşları nedir? Bu güzelliğin devamlılığı noktasında kime ne gibi görevler düşüyor? Bu konuda düşünceniz nedir?

-Başkan Nehir: Farklılığımız zenginliğimiz diye klişeli bir söz var. Bunu gerçekten zenginlik olarak görüp hisseden insanlar tarafından böyle bir tarihin olduğunu, böyle bir geçmişi olduğunun bilincinde. Buradaki insanlar birbirlerinin acılarını paylaşmışlar, bayramlarının coşkusunu beraber yaşamışlar. Zaman zaman sıkıntılar yaşanmış birbirlerinin yaralarını sarmışlar.

Hiristyan, Ermeni, Alevi, Sünni cemaatlerin birlikte yaşadığı farklı ve zengin bir coğrafyaya sahibiz. Buradaki farklılıkların fay hatlarına dokunarak bir kargaşa yaratmak istediler. Bütün bunlara rağmen vatandaşlarımız oynanan oyunlara karşı olgun bir duruş sergilediler. Israrlarını, inatlarını birbirlerini koruyarak saygı çerçevesinde bir tutum sergilediler. Özellikle bugünlerde birbirimize sahip çıkma ötesinde bir noktasıyız dolayısıyla bugün birbirimize mecburuz.

Toplumumuzun birlikte yaşama tutunmasını, direnç göstermesini paylaşımların sürdürülmelerini istiyorum. Sevgi zorla olmaz fakat birlikte yaşamaya mecburuz bu nedenle birbirimizi sevmeye mecburuz. Yaşamımız boyunca ve aldığımız terbiye ve kültürle sevgiyi, saygıyı dayatıyor. Bugün yaşanan çirkin oyunlara karşı birbirimize karşı mecburiyetimiz kendini fazla hissettiriyor.

Suriye’de yaşatılan kaos aslında bizim tarafa sıkıntı yaşatıyor. Sosyo – ekonomik, sosyo- psikolojik olarak toplumumuza olumsuz yansıyor. Birileri tarafından sınır belirlenmiş sınırın her iki yakasında da Alevi, Sünni, Ermeni ve Kürt var. Her hangi birinin başına ufak sıkıntı veya acı yaşarsa karşısındaki tarafta acıyı hissediyor. Dolayısıyla Suriye’de yaşanan acıları buradaki bölgede hissediyor, üzülüyor. Netice itibariyle Suriye’de yaşanan tüm baskı ve şiddete rağmen burada birbirimize tutunmayı başardık. Ve bu şekilde yaşam devam ediyor bundan da gurur duyuyorum.

Allah Ekber şeklinde cihat yaptırılarak birbirlerinin kafasını kesiyorlar. O kadar vahşi, insanlık dışı ve vahşice katliamlar yapıldı ki her şeyden önce insanlık adına kabul edilemez bir şey. Bu düşmanlık nasıl bir düşmanlık, nasıl bir vahşet? Maalesef Suriye’de ve diğer bölgelerde buna benzer vahşice katliamlar yaşatılıyor. Bunları farklılıklar üzerinden tanımlamak mümkün değil. Yani öyle bir düşünceye sahipler ki; başka bir dine mensubuna yaşam hakkı tanımıyorlar böyle insanlık dışı düşünceye sahipler. Bu fikirlere sahip olan insanlar derhal men edilmelidir. Biz var olan kardeşliğin yeniden filizlenmesi için yeniden ihyası için aynı zamanda Suriye’nin bekası için elbette üzerimize büyük görevler düşüyor. Bu konuda devletin yöneticilerin ve hükümetin adil ve eşit yaklaşım göstermesi gerekiyor. Yapılan hatalardan bir an önce geri dönülmeli kendi içimizdeki var olan farklılıkları da mutlu kılacak adımlar atılmalıdır. Birini ezen ötekine sahip çıkan bir yaklaşım bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne olumsuz yanıyor.

– T.E: Kültür Sanat Hatay’da ne zaman bir konser yapılacak olsa, tiyatro etkinlikleri için ilk kapı Samandağ Belediyesi oluyor. Bu sizin şahsi tavrınız mı? Kültür Sanat etkinliklilere duyarlılığınız devam edecek mi? Samandağ kültür ve sanat alanında her zaman ön planda olmaya devam edecek mi?

-Başkan Nehir: Hem şehirlilerimizin kültür ve sanata ilgileri var. Kısıtlı bütçemize rağmen imkânları zorlayarak kültür ve sanat etkinliklerine destek vermeye çalışıyoruz. Yaşamı sanat etkinlileri ile güzelleştirmeye çalışıyoruz.  Kültür ve sanat etkinlileri yaşamın bir parçasıdır. Tiyatro, konser ve benzeri etkinlikleri izlemek için hem vakit ayıracağız verilmek istenen mesajları da almış olacağız. Böylelikle toplum birbiriyle bütünleşen bir ortam sağlamış olacağız.

Öğretmen arkadaşlarımızın mağduriyetlerine dönersek; Mesleki sendika açmak için izin verilmiş. Sendikanın da belirlenmiş bir tüzüğü bir çalışma programı var. Sendikanın ayakta kalmasını sağlayacak bütün imkânlar sunulmuş. Sendikanın tüzüğü gereği eylem koyduğu kararlara Öğretmen uydu diye görevden alınıyor.

Bu uygulamayı ne hukuk ne de vicdan kabul edemez. Sendika bu karara karşı her gün toplantılar düzenleyerek bu anti demokratik uygulamalar karşı tepkilerini ortaya koyuyorlar. Tam bu noktada Sanatın gelişmişliğini önemsiyorum. Bu yönüyle Samandağ Belediyesi sanatın ve sanatçının dostu olmaya devam edecek. Kültür ve sanat alanlara destek vermeye devam edecek.

Çünkü biliyorum ki; hiçbir sanat dalı ve sanatçı şiddete, baskılara, haksızlıklara yöneltmez. Tam tersi sevgiye, saygıya, paylaşıma her şeyden çok insan sevgisine yaşamın daha medeni bir sürece giden tuğlalarını örmek için sanatçılar davet eder. Bu yönüyle Sanata değer verdiğimiz için ve topluma olumlu katkı sunduğu için mutlu oluyorum.

Biz HRT Akdeniz Televizyonu olarak bir türkü armağan edeceğiz. Bizde araştırdık en sevdiğiniz “Minnet Eylemem” türküsünü çok sevdiğinizi öğrendik.

Röportaj bitiminde Sanatçı Ahmet Aslan’ın seslendirdiği Söz Nesimi, Beste Fevzullah Çınar’a ait “Minnet Eylemem” adlı türkünün Samandağ’ı tanıtan bir klip eşliğinde seslendirilerek sona erdi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Başkan Nehir HRT Akdeniz Televizyonuna konuk oldu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir