Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan tutukluluk süresi ile ilgili şunları söyledi; “Yasama organının iradesine doğal olarak bütün hukukçular ve ülkede yaşayanlar gibi biz de saygılıyız. Ne şekilde milletin iradesi tecelli ederse biz de o şekilde uygulamasını yaparız” dedi.
Hatay Gazeteciler Cemiyeti (HGC) Başkanı Ahmet Yetişen ve yönetim kurulu üyelerini kabul eden Tezcan, gazetecilerin tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırılması konusundaki çalışmayla ilgili sorularını yanıtladı. Düzenlemeyle ilgili çalışma, meclis gündemine kanun tasarısı olarak gelmediği için net bir şey söylemenin çok uygun olmayacağını ifade eden Tezcan, şöyle konuştu: “Yasama organının iradesine doğal olarak bütün hukukçular ve ülkede yaşayanlar gibi biz de saygılıyız. Ne şekilde milletin iradesi tecelli ederse biz de o şekilde uygulamasını yaparız.
Bizim açımızdan sorun değil. Biz de vatandaşlarımızın özgürlükleri en azından tutukluluk süresinin canlarını acıtacak şekilde uzun olmasını istemeyiz. Kesin hükmü aldıktan sonra cezaların gereğinin yerine getirilmesi daha doğru. Ancak ülkemizin sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri de göz önünde tutmak lazım.
Tutukluluklar neden uzun? fiziki, sosyal, ekonomik ve kültürel birtakım şartlar etkili oluyor. Bunlar da kalkınmayla ilgili zaten. Ülke kalkındığı zaman bu süre gittikçe azalıyor. Yalnız şu tarafını da atlamamak lazım. Tutukluluk, suçlulukta cezayı caydıran önemli bir etkendir, bunu kabul etmek lazım.” New York saldırılarından sonra yapılmış bir araştırmaya göre tutukluluk sürelerinin daha etkin uygulanmasının, suçlulukta yüzde 10 azalmaya neden olabildiğinin belirlendiğini anlatan Tezcan, “Tutukluluğu, salt kötü bir unsur olarak da değerlendirip görmemek lazım.
Siz de bir suç olgusuyla karşılaştığınızda, suç mağduru olduğunuzda istersiniz ki; ceza adaleti mümkün olan en kısa sürede tecelli etsin, size yönelik saldırıda bulunan ya da suç işleyen kişi derhal devletin kolluk kuvvetlerince derdest edilip toplumdan tecrit edilsin, bunu talep edersiniz. Bu toplumun veya suç mağdurunun genel beklentisidir. Bunu da çok devre dışı bırakmamak lazım” dedi.
Tutukluluk kavramı üzerinde çok spekülasyon yaratarak mahkemelerin, hakimlerin, savcılıklarının tutukluluk argümanını daha az kullanır ya da kullanamaz hale getirilmesinin toplumda asayiş bozukluluğunu artırabileceğine dikkati çeken Tezcan, bunun da sosyolojik ve bilimsel araştırmalara konu bir husus olduğunu belirtti.
