featured

Bir Yiğit Adam: Mahmut Yanar

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gezi olayları yeni başlamıştı. Antakya’da Gezi eylemlerine destek yürüyüşü yapılacağından bir arkadaşımın telefonuyla haberdar olmuştum. 1 veya 2 Haziran günü idi. Büyük bir kalabalık sloganlar eşliğinde Belediye Meydanına doğru yürüyordu. Bazı sloganlar rahatsız edici türdendi. Hatta bazı sloganların küfür içerdiklerini söyleyebilirim. Büyük kalabalık, kısa sürede alanı doldurdu. Tencere, tava, ıslık, alkış, yuh sesleri… Türkiye laiktir, Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganları da çokça atılıyordu.

Küçük bir gurup, üç hilalli bayrakla eyleme destek sundu. Fakat küçük gurup, küfür içeren sloganın ardından ortadan kayboldu.

Eyleme motosiklet ve arabalarla tur atarak destek verenler de vardı. Turları abartan bazı araçlar, yayalar için tehlikeler oluşturmuştu.

Coşkulu protestolar birkaç saat sürdü. Polis, bir müddet sonra göstericilere dağılmaları için ikazda bulundu. Kalabalık, her anonstan sonra, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı ile cevap verdi. Bir polis, “Mustafa Kemal’e yakışır davranış bekliyoruz, yolu açmamız lazım. Yoksa gaz kullanacağız. Kadın ve çocuklar bundan zarar görür” dediyse de etkili olmadı.

Anonstan sonra polisler maske takıp gaz sıkmak için hazırlıklara başlamışlardı. Hemen Hatay Milletvekillerinden birini aradım. Gaz sıkmanın işleri çığırından çıkarabileceğini, biraz daha sabredilmesi durumunda gösterinin olaysız bitme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledim. Milletvekili, ilgileneceğini, zaten olayı takip ettiğini ve son çare olarak gaz sıkmanın düşünülmesi gerektiğini söyledi. Az sonra polisler maskeleri çıkarmaya başladılar. Hapçı tabir edilen gurup, en öndeydi ve olay çıkarmak için bahane arıyordu. Yaklaşık iki yüz kişilik bir gurup olduklarını söylemek mümkün. Hapçı tabir edilen kişiler, polisleri sıkıştırmaya başladılar. Polisler Büyük Antakya Oteli’ne doğru birkaç adım gerilediler. Belli ki Milletvekili emniyet birimlerini uyarmış, onlar da birkaç adım geri çekilmeyi veya bazı eylemcilerin taşkınlıklarına göz yummayı uygun görmüşler.

Polisin bu tutumu doğru idi. Çünkü gösteri, barış amaçlı bir gösteri idi ve barış amaçlı gösteri sınırı, küçük bir iki olay dışında aşılmamıştı.

Polislerin provokatörlerce itilip kakılmaları, benim bulunduğum yerde bazı kişilerin homurdanmalarına sebep oldu. Homurdanmalar, sadece benim bulunduğum sınırlı kalmadı.

Nitekim az sonra, Postane bahçesinde beyaz yüzlü yaklaşık 18 yaşlarında bir genç, “polise uzanan eller kırılsın” diye slogan atmaya başladı. Arkasından tekbirler getirildi. Postane bahçesinden bir cam şişe göstericiler üzerine fırlatılınca anında karşılık verildi. Aradaki polis barikatı bir işe yaramıyordu. Bozuk para ve taşlar gidip gelmeye başlayınca “eyvah” dedik.

Büyük çatışma başlamak üzereydi.

O esnada, yanında 5-6 kişi ile Mahmut Yanar ( MHP Hassa Eski ilçe Başkanı) eylemcilerin arasına daldı. Slogan atan çocuğu ve yanındakileri sille- tokat aldı götürdü. Mahmut’un arkasından polis yetişip bahçeyi boşalttı. Mahmut, yetişmeseydi çatışma büyüyüp yayılabilirdi.

Mahmut, “sert milletin evladı” tanımına uygun bir adam. Benim arkadaşımın küçüğünün küçüğü. İddialı ve sert konuşur. Temiz bir adam!

Tam vaktinde “Hızır” gibi yetişerek Antakya’yı üzücü ve utanılacak bir çatışmadan kurtardı.

Antakya’da sağdan sola, birçok duyarlı insan toplumsal huzuru korumak için ellerinden geleni yaptılar. Hepsine teşekkür etmek boynumuzun borcu!

Ülkücü camianın Mahmut ve emsali duyarlı şahısları, Antakya’yı gerçekten sevdiklerini onu koruyarak gösterdiler.

Hepsine teşekkür ediyorum. İyi varsın Mahmut Yanar

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bir Yiğit Adam: Mahmut Yanar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir