Mankurtlaşmak, Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un ölümsüz eseri “Gün Olur Asra bedel” sayesinde tekrardan hatırladığımız bir kavram.
İnsanın periyodik bir işkenceden geçirilip beynini kontrol altına almak, zihnini kontrol etmek ve onu köleleştirmek anlamında kullanılır.
Mankurt sözcüğü, Türkçede aptal, kalın kafalı ve anlayışsız anlamına gelen “Mankafa” tabiri ile aynı anlamlıdır.
Ünlü yazar Aytmatov; esrinde Mankurtlaşmayı şöyle izah etmiştir.
“Efsaneye göre çok acımasız bir toplum varmış. Esir aldığı kimseleri vasıflı köleler haline getirmek için onların belleklerini silermiş. Kişinin belleğini yok etme işini de şu şekilde yaparmış;
-Köle yapılmak istenen kişinin kafasındaki saçlar iyice kazınır,
-Devenin boyun derisi kesilip alınır ve saçları iyice kazılan Mankurt adayının kafasına gerdirilerek geçirilir,
-Kafasına deve derisi geçirilen kişi kızgın güneşin altında birkaç gün bekletilir,
-Sıcağın etkisi ile deve derisi büzülür ve kafaya iyice yapışır, deve derisi ile kafanın derisi iyice bütünleşir,
-Zamanla kesilen saçlar yeniden çıkmaya başlar,
-Fakat saç kılları deve derisinin çok kalın olmasından dolayı deriyi delip yukarı yönde uzayamaz,
-Saçlar deve derisinin kalınlığından dolayı tersi yönde (beynin içine doğru) uzamaya başlar,
-Sıcağın etkisi ile iyice büzülen deve derisinin kafaya yaptığı basınç ve beynin içine doğru büyüyen saç kılları yüzünden Mankurt büyük acılar çeker,
-Haftalar süren dayanılmaz acılar geçer Mankurt yeme- içmeye başlar ve zamanla gücünü toplar,
-Çekilen bu acılar sonucunda Mankurt kuklaya döner, hafızasını yitirir, soyunu-sopunu unutur, anne- babasını hatırlamaz bir hale gelir,
-Ve en sonunda efendisinin hizmetinde görev alacak ve tek gayesi ona hizmet etmek olan bir Mankurt yetiştirilmiş olur.
Mankurtlaşma, tarihi süreç içerisinde halkının değerlerine ve tarihine ihanet edenlerin ortak adı haline gelmiştir.
Mankurtlaşmaya en iyi örnek ise Kızılderililerdir.
Batılılar, Amerika kıtasını işgal etmeleri sırasında kıtada silahsız ve özgür bir şekilde yaşayan Kızılderililerin milyonlarcasını öldürdüler. Bunu yaparken de insani olmayan birçok yönteme başvurdur.
Bütün bunlara rağmen öldüremediklerini ve hayatta kalmayı başaranları da içki ve uyuşturucu müptelası yaparak benliklerini yok edip Mankurtlaştırdılar.
Şu an Amerika’da gazino ve kumarhane işletmeciliği yasal olarak sadece Kızılderililere verilmiştir. Bu yolla Kızılderililer, içkinin ve uyuşturucunun bol miktarda bulunduğu bu yaşam alanlarına hapsedilip hayatlarını geçirmeleri sağlanmaktadır.
Artık hayatta kalan Kızılderililer Amerikalılar için bir süs ve müzelik bir malzeme niteliğindedir.
Türkiye’de de buna benzer bir proje malesefki son hızla hayata geçirilmeye çalışılıyor. Yeni nesil uyarıcı bir madde olan Bonzainin kullanımı özellikle gençlerde süratle yaygınlaşmakta.
Bu illet, bir defa kullanılmakla birlikte kullanıcısını kendine bağlı bir köle haline getirip Mankurtlaştırıyor.
Ortalıkta ceset halinde hareket eden ve günden güne de sayıları artan bu gençliğin sorununa bir an önce tedbir alınmalıdır.
Unutulmamalıdır ki Mankurtlaştırılmaya çalışılan bu gençlik ülkemizin geleceğidir.
İleride topyekûn Mankurt olmadan, bugünden Bonzai ile mücadeleye.
Kalın sağlıcakla…
