Gazi İlkokulu Müdürü Cuma Asırkaya; “sosyal ve insani ilişkileri canlı tutmak biz eğitimcilerin görev ve sorumluluğu”
Gazi İlkokulu Öğrencileri unutulmaya yüz tutan bir geleneği yeniden canlandırarak yakınlarına mektup gönderme etkinliği düzenledi.
Gazi İlkokulu 4. Sınıf öğrencilerinden oluşan bir gurup dün Okul Müdürü Cuma Sarıkaya, Müdür Yardımcıları Nuri Yaşar Karaca ve İsmail Akkoyun ile projeye önderlik eden Ömer Ali Akbulut öğretmenlerinin nezaretinde Dörtyol Postanesine gelerek yakınlarına ve sevdiklerine mektup göndermenin nostaljisi ve heyecanını yaşadılar.
Dörtyol postanesi önünde PTT Müdürü Gazi Aslan tarafından karşılanan öğrenciler 4. sınıfta okuyan arkadaşları tarafından yazılmış 750 adet mektubu teslim ettiler.
Projenin hayata geçmesini sağlayan Gazi İlkokulu Öğretmeni Ömer Ali Akbulut yaptığı açıklamada; “Gelenek ve göreneklerimizi yeniden diriltmek için Gazi İlkokulu olarak böyle bir proje gerçekleştirdik. İnsanlar arasında sağlılık bir iletişim olsun, sıcak ve samimi bir iletişim olsun istiyoruz. Telefonun soğukluğundan çıkıp unutulan mektuplaşma geleneğini öğrencilerimiz arasında yeniden canlandırmak istiyoruz. Telefonda görüşürken daha kısa ve meramımızı anlatacak şekilde görüşüyor ve kapatıyoruz. Çocuklarımız yakınları ile ve özellikle uzaktaki akrabalarıyla hiç görüşemiyorlar. Dolayısıyla mektup yazma kültürünü ve alışkanlığını onlara yeniden kazandırarak sevdikleriyle ve akrabalarıyla sıcak ve samimim bir iletişim ortamı kurmalarını amaçladık.
Bu sayede unutulmaya başlayan bir geleneği de yeniden canlandırmış olduk. Mektup yazmak çocukların duygu ve düşüncelerini yazı yoluyla aktarmalarını sağladığından sosyal ve kişilik gelişimleri açısından oldukça önemli. Kendilerini ifade edebilmeleri bakımından oldukça hassas bir konu. Dillerini ve zekalarını verimli kullanmalarına da olumlu katkısı olacak. Mektubun sıcaklığını ve mektubun insani yönünü herkese taşımak istiyoruz. Gazi İlkokulu olarak benzer etkinliklerimiz devam edecek.“ dedi.
Gazi İlkokulu Müdürü Cuma Sarıkaya’da teknoloji çağının insanları birbirinden uzaklaştırdığı ve yabancılaştırdığına dikkat çekerek; “Aynı okulda okuyan iki amca çocuğunun birbirini tanımadıklarına şahit oldum. Kuzenler arasındaki bağlar bile artık günümüzde teknolojinin kurbanı olmuş durumda. Bu teknolojiye karşı olmak değil, ama sosyal ve insani ilişkilerimizi canlı tutmak adına biz eğitimcilere ödevler düştüğünü ve bu konuda sorumluluklarımızın bulunduğu gerçeğini ortaya koymakta. Öğretmenlerimiz ve idareci arkadaşlarımızın bir geleneği, unutulmaya yüz tutmuş bir meziyeti canlandırmak adına yaptıkları bu proje bizleri oldukça sevindirdi. Hepsine teşekkür ediyorum” dedi.
Sedat İSKENDEROĞLU/DÖRTYOL
