featured

Dürüstlük ve rüşvet!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazı: Mehmet Çardak/ Gümrük ve Ticaret Uzmanı

Gümrük hizmetleri; eğitim, sağlık, kültür, turizm gibi diğer kamu hizmetlerine benzemez. Gümrük işleri; iktisadi, mali ve ticari bilgilerin yanında, dürüst, ahlâklı ve vicdanlı olmayı da gerektirir. Gümrük işleri; akçeli işlerdir, usulsüzlüklere, yolsuzluklara müsaittir. Gümrük personeli vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışıp kalmamalıdır.

Gümrükçülük, iki uçlu bir sopa gibidir. Sopanın bir ucunda ‘dürüstlük’, diğer ucunda ‘para’ vardır. Gümrükçü dürüstlüğe ne kadar yaklaşırsa paradan bir o kadar uzaklaşır, dürüstlükten uzaklaştıkça da paraya yaklaşır. O yüzden, Gümrük teşkilatında görev alacak gümrükçülerin işin ta başında iken dürüstlük ile ahlaksızlık arasında bir tercihte bulunmaları zorunludur.

Gümrükte dürüst kalmayı başaranlar hayatları boyunca hiçbir baltaya sap olamayabilirler. Dürüstlükten uzaklaşanlar, görevini ihmal eden ya da kaçakçılığa bulaşanlar Karun gibi zengin olabilirler. Gümrük tarihinde malı, mülkü ve serveti ile ünlü çok sayıda zengin gümrükçü vardır. Onlar kendilerini Gümrük camiasının önde gelenlerinden saysalar da itibarları beş para etmez; alınları açık, başları dik değildir. Bu tiplerin borusu parası kadar öter…

Gümrük teşkilatında ekonomik ve siyasi gücü olanlara dokunanların, dürüst kalmayı başaranların canı yanabilir. Dürüst olduğu için canı yanan gümrükçüler birçok şeyi kaybedebilirler ama yalan söyleyip utanmaktan daha iyidir. Bu tip gümrükçüler, Gümrük camiasının önde gelenlerinin deyişiyle ‘bir baltaya sap olamayanlar’dır. Bu tipler, emeklilik hayatında emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalanlardır. Lüks bir hayat yaşamasalar da saygın ve güzel hatıralar ile anılan kişilerdir. Ölünceye kadar dürüst yaşayan gümrükçülerin sayıları azdır. Aslında her dürüst gümrükçü bir kahramandır. Türk toplumu kahraman gümrükçülerin kıymetini bilmese de Allah bilir. Dürüstlüğü ödüllendiren de rüşvetçileri cezalandıran da Yüce Allah’tır!

İŞTE DÜRÜST BİR GÜMRÜKÇÜ: MEMUR TEOMAN…

Gümrük iş ve işlemleri belge ve beyana dayanır. Gümrük mevzuatına aykırılıklar tutanakla tespit edilir. Atatürk Havalimanı (AHL) Kargo Gümrük Müdürlüğü’nde düzenlenen 4 Ocak 2013 tarihli bir tutanak var ki dillere destandır. Bu tutanağın hikâyesi ilginçtir.

Atatürk Havalimanı eski Kargo Gümrük Müdür Yardımcısı Teoman Coşkun Dudak ismini Türkiye, 17 Aralık soruşturması kapsamında Reza Zarrab’ın, Rüçhan Bayar ila yaptığı konuşma sonrası tanımıştır. İddiaya göre Zerrab, kendisinden rüşvet almayan Gümrük Müdür Yardımcısı Dudak için Bayar’a , “Teoman’a neler yaptım, ne vaatler ne şeyler. Yok yok adam almıyor” şeklinde yakınmıştır.

İşte bu konuşmalardan sonra Dudak, “Memur Teoman” olarak önce sosyal medyada ardından yazılı ve görsel medyada adeta fenomen olmuştur. Teoman Dudak’ın O dönem Reza Zerrab’ın yıllarca yönetim kurulu başkanlığı görevini yaptığı Duru Döviz Kıymetli Madenler A.Ş.’ye tam 57 milyon TL ceza kesilmesini sağlayan tutanağı düzenlendiği ortaya çıkmıştır.

O tutanağın hikâyesi, 4 Ocak 2013’te Gana’dan Atatürk Havalimanı’na inen uçakta 1.5 ton ‘külçe altın’ bulunmasıyla başlamıştır. ULS Havayolları’ndan kiralanan uçaktaki yükle ilgili ‘mineral sample’ (Örnek doğal taş) beyan verilmesi gümrük çalışanlarını kuşkulandırmıştır. Dudak’ın talimatı üzerine uçağın kargosunu inceleyen görevliler, 50 kiloluk 30 ayrı paketler içinde toplam 1.5 ton külçe altın bulmuştur.

AHL Kargo Gümrüğü’nde; Zerrab’dan sonra şirketin yönetimine gelen Emin Hayyam adına düzenlenen belgenin kısa sürede sahte olduğu anlaşılmıştır.  Uçak mühürlenerek Dudak gözetiminde hemen tutanak düzenlenmiştir. Tutanakta uçaktaki külçe altınlarla ilgili belge ibraz edilemediği belirtilerek özetle, mezkûr eşyanın taşıyıcısı olduğuna dair herhangi bir orijinal evrak sunamadıklarından (konşimento veya fatura) bu tutanağın düzenlendiği kaydedilmiştir.  İşte bu tutanağın düzenlenmesinin ardından altınları taşıyan uçak 18 gün süreyle AHL kargı bölümünde mühürlü bekletilmiştir.

Daha sonra, Duru Döviz’in, Gana’daki altın şirketine 64.5 milyon dolarlık ödeme yaptığı faturayı beyan etmesiyle uçak Dubai’ye gitmiştir. Yaşanan süreç bununla da bitmemiştir. Savcılığa suç duyurusunda bulunulması üzerine dosya önce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosu’na gönderilmiştir.  Ancak daha sonra dosya buradan alınarak Kabahatler Bürosu’na yönlendirilmiştir. Altınları bulan ve tutanakta imzası olan 18 kişi hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’tan idari ve adli soruşturma başlatılmıştı. Ancak savcılık kovuşturmaya gerek olmadığı yönünde karar vermiştir.

İSTANBUL’DAN GAZİANTEP’E SÜRGÜN…

AHL Gümrük Müdür Yardımcısı Teoman Coşkun Dudak, görevini bihakkın yaptığı ve dürüst davrandığı için kaybetmiştir. Teoman Coşkun Dudak, “Memur Teoman” olarak özellikle sosyal medyada günlerce konuşulurken, bir süre sonra İstanbul’dan Gaziantep’e tayini çıkarılmıştır.  Dudak sürüldüğü iddialarının doğru olmadığını söyleyerek, “Mevzuat gereği 8 yılımı tamamladığım için Gaziantep’e tayin edildim. Gaziantep her arkadaşımın gönüllü isteyeceği yerdir” açıklamasını yapsa da, aslında kazın ayağı öyle değildir.

Geçen yaz bir iş dolayısıyla uğradığım Gaziantep Gümrük Müdürlüğü’nde tesadüfen “Memur Teoman” ile tanışma şerefine nail oldum. Yukarıda zikredilen olayı bizzat kendisinden dinledim. Dudak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne göre yer değiştirmeye tabi tutulmuş olsa da aslında içinde bir burukluk vardı. O, güçlüye dokunduğundan dolayı canının yakıldığının farkındaydı. Dürüst davranıp devlete tam 57 milyon TL kazandırdığı için Bakanlıkça cezalandırıldığına inanıyordu. Neler hissettiğini sorduğumda, gözlerimin içine bakarak, “Olsun. Rüşvet alıp utanmaktan daha iyidir Üstat” dedi.  O anda içimde Memur Coşkun’a sarılmak,  o meşhur tutanağı imzalayan elini öpmek isteği uyanmıştı.

KOALİSYON ARAYIŞLARI SÜRERKEN…

17-25 Aralık usulsüzlük ve yolsuzluk olayları Türkiye için önemlidir. Bunların ortaya çıkması hangi sebeple olursa olsun, zamanlaması manidar değildir, aksine mukadderdir.

AKP özellikle 2004’ten sonra hesap verebilir olmaktan çıkmıştır. AKP iktidarı döneminde, belediyeler ve bakanlıklarda sosyal sorumluluk hizmeti altında kayıt dışı paralar alındığı duyumları ayyuka çıkmıştır. Kayıt dışı paralarlardan havuzlar oluşturulmuştur. Bununla ilgili fetvalar verilmiştir. Yeni kurulacak koalisyon hükümeti döneminde bunlar ortaya çıkarılmalı, her türlü usulsüzlüğün ve yolsuzluğun hesabı sorulmalıdır. Türkiye bunları temizlemek zorundadır.

Bu yozlaşma sadece siyasetteki yozlaşma değil, aynı zamanda bürokrasideki ve toplumdaki yozlaşmadır. Siyasette ve bürokraside yanlış yapanlar, haksız kazanç sağlayanlar ve devletten zenginleşenler yaptıklarının hesabını mutlaka vermelidir. Siyasi partiler, biran evvel koalisyon hükümetini kurmalıdır. TBMM denetim görevini yapabilmelidir. Meclis, her türlü iltimas ve yolsuzlukların üzerine gitmeli ve partizan devlete gidiş önlenmelidir.

Türkiye’de artık yönetim şeffaflaşmalı ve dürüstlük ödüllendirilmelidir!

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Dürüstlük ve rüşvet!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir