Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu 25 Eylül Pazar günü Samandağ Belediyesinin konuğu oldu. Babüroğlu saat 14: 00 da Samandağ Belediyesi hizmet binasında bulunan meclis salonunda “Bir devletin çöküşü (stratejik derinlikten bozguna) adlı kitabını imzaladı ve okurlarıyla söyleşi etkinliği gerçekleştirdi.
Yoğun katılımın olduğu İmza ve söyleşi etkinliğine ,Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal,Samandağ Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Nehir,CHP Samandağ İlçe Başkanı İbrahim Aydoğan,Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldız,CHP Hatay İl Yöneticisi Ahmet Bozoğlan ,CHP Samandağ Kadın Kolları Başkanı Sevcan Toprak,CHP Samandağ Kadın Kolları ilçe Sekreteri Dilara Bayır Kahlıoğulları, CHP İlçe yöneticisi Ziya Nehir,Hatay Büyükşehir ve Samandağ Belediye Meclis Üyesi Adil Nural,STK temsilcileri ,muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
Söyleşi ve İmza etkinliğinin moderatörlüğünü Sosyolog Kenan Kahlıoğulları yaptı. Kahlıoğulları konuşmasında:” Samandağ Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleştireceğimiz imza ve söyleşi etkinliğine hoş geldiniz. Hemşehrimiz, Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu ilçemize gelerek bizleri onurlandırdı.Pazar günü bu saatte duyarlılık gösterip burada olan herkese teşekkür ederiz.”
Kahlıoğulları Sunumunun devamında: “Bir devletin çöküşü “başlıklı kitabında Babüroğlu yerinde tespitleriyle ülkenin geleceğini görmüş adeta… Cumhuriyetçi,Atatürkçü bir bakış açısıyla yazılan bu eser geleceğe ışık tutan bir yayın niteliğindedir. Babüroğlu gelecek ile ilgili de,ülkemizi bekleyen tehlikelerin altını çizerek,bu tehlikelerin bertaraf edilmesinin yolunun ülkenin doğru yönetilmesinden Cumhuriyetçi,laik,antiemperyalist bir çizgide Cumhuriyet halk iktidarından geçtiğini ifade ediyor. Söyleşi üç bölümden oluşacaktır. Birinci bölümde sn. Babüroğlu’nun ozgeçmişini okuyacağım .2.bölümde sn. Babüroğlu kitabını tanıtacak. 3. Bölümde kitaplarını imzalayacaktır. “dedi
ÖZGEÇMİŞİ
Hatay 1960 doğumlu olan Emekli Tuğgeneral Dr. Baburoğlu 1977 yılında Kuleli Askeri Lisesi’nden, 1981 yılında Kara Harp Okulu,1982 yılında piyade okulunu bitirdi .Kıbrıs dahil kara kuvvetleri komutanlığının çeşitli birliklerinde takım ,bölük,tabur ve alay komutanlığı yaptı.
1992 yılında Kara Harp Akademisinden kurmay yüzbaşı olarak mezun olduktan sonra,Hakkari dağ ve komando tugay komutanlığında görev yaptı. Ardından ,Kara Harp Akademisinde öğretim üyeliği ve Plan subaylığı görevlerini sürdürdü. 1995 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisi’ni bitirdi. 1996-1997 yılında ,Türk silahlı kuvvetlerini temsilen Kuveyt ve Irak’ta Birleşmiş milletler askeri gözlemci subayı olarak görev yaptı.
2001-2004 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı karargahında çalıştı.2004-2006 yıllarında,Iğdır-Yüksekova arasında yaklaşık 300 kilometrelik sınırdan sorumlu Van Hudut alay komutanlığı görevini yaptı.2006 yılında Tuğgeneralliğe yükseltildi ve Manisa 1.Piyade Eğitim Tugay Komutanlığına atandı.2009-2011 yıllarında Ege Ordusu Harekat Kurmay Yarbaşkanlığı görevinde bulundu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün çok sevildiği Anadolunun bir köyünden ,Cumhuriyetin erdemleri ve öğretmenleri sayesinde Askeri Lise Sınavını Kazanarak14 yaşında başladığı askerlik yolculuğu,37 yıl sürdü ve Tuğgeneral rütbesinde iken 2011 yılında emekli oldu.Abd Oklahoma üniversitesinde insan iletişimi ve ilişkileri konusunda ,Türkiye’de Harp akademilerinde uluslar arası ilişkiler ve ulusal güvenlik konularında mastır yaptı.Cumhuriyet tarihinde doktora çalışmasını tamamladı.Birleşmiş milletler madalyası sahibidir. Kuveyt ve ıraktaki görevi sırasında kalem aldığı gözlemler(1998) ile bir devletin çöküşü adlı kitapları bulunmaktadır.
BİR DEVLETİN ÇÖKÜŞÜ(STRATEJİK DERİNLİKTEN BOZGUNA)
Emekli Tuğgeneral Dr.Naim Babüroğlu söyleşi kısmında önemli konulara değinerek kitabını tanıttı. Kitabın imza etkinliği sırasında adeta izdiham yaşandı.
Türkiye’nin kurtuluş mücadelesine dair M.Kemal Atatürk’ün kahramanlıklarını sıraladıktan sonra, “Eğer ben burada size sunumu yapabiliyorsam, eğer sizler burada iseniz, bunu Atatürk’e borçlusunuz” dedi.
-Em.Tuğg. Naim Babüroğlu, Türkiye’nin, AKP Hükümetleri döneminde dış politika başta olmak üzere kötü yönetildiğini, mevcut dış politikanın ABD ile İsrail’in çıkarına yönelik olduğunu söyledi.
FETÖ TSK’ya sızmadı, şımartılarak tercih edildi
-Ülkenin önündeki FETÖ terör örgütü tehlikesi için de, “Arkadaşlar FETÖ devlete sızmadı, tercih edildi” dedi ve bunda, 2002-2006 ile 2011-2015 yıllarındaki TSK’ye yönelik müdahalelerin önemli etken olduğunu bildirdi.
– TSK’daki FETÖ’cüler, 15 Temmuz 2016’da TSK’nın 2.225 yıllık köklü tarihini, itibarını ve Mehmetçik Destanı’nı yerle bir ettiler. Darbe girişiminde bulunan FETÖ’cü general/amirallerin çoğunun, 2011-2015 yılında Özel döneminde bir üst rütbeye yükseltildiği ortaya çıktı. Ve sonuç olarak… FETÖ’cüler TSK’ya sızmadı, kendilerini gizlemedi, açıkça şımartılarak tercih edildikleri için güçlendiler ve 15 Temmuz felaketini yaşattılar
ŞEREFLE TAMAMLANMASI GEREKEN EN ZOR GÖREV YAŞAMDIR
Türkiye’de üç milyondan fazla Suriyeli sığınmacı bulunduğunu, okuma yazma oranının yüzde 10 olduğunu, günde 150 Suriyeli bebeğin doğduğunu ve bunun yılda yaklaşık 70 bin yeni Suriyeli demek olduğunu; vatandaşlık hakkını kazandıktan sonra her ailenin bir Suriyeli akrabasını Türkiye’ye getireceği düşünüldüğünde, bunun yaklaşık 500 bin ilave Suriyeliye karşılık geleceğini herhalde hesaplamadınız.
Çünkü, “şerefle tamamlanması gereken en zor görev yaşamdır.” Ve tarih, nankörlüğü asla affetmez. Hele sizi insan yapan, Atatürk ve Cumhuriyet’e karşı yapılan nankörlüğü, torunlarınız da affetmez…
CUMHURİYET ORDUSU TASFİYE EDİLDİ
Cumhuriyet Ordusu, ordunun içindeki işbirlikçilerin desteği ile tasfiye edildi. Bu süreçte, Genelkurmay Başkanı Özkök’ün ve Özel’in, bu millete kendi dönemlerini yazma borçları var. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın, Başbuğ’un, Koşaner’in ve bu dönemde görev yapmış kuvvet komutanlarının, Türkiye’nin bu günlere gelişine ışık tutacak anılarını kaleme alma borçları var. Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı bir yapının, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde nasıl yuvalandığını ve bu insanları kimlerin üst rütbeye yükselttiğini, kimlerin imzasıyla kritik görevlere atandıklarını anlatma borçları var.
Dış politikada, kendi sahasında bile tek maç kazanamayan bir ülke, varlığını sürdürebilir mi?
Ulusal çıkarlara öncelik vermeyen bir strateji, terörle mücadele edebilir mi? Türkiye, neden tüm cephelerde kaybetmiştir? Yozlaşmanın yaygınlaştığı, cehaletin bilgeliğin yerini aldığı, güneşin battığı bir toplumda, bilgi ve liyakat neden gereksizdir?
TSK içindeki ayıklanmayan cemaat yapılanmasının boyutları, sanıldığı kadar endişe verici değil mi? Cumhuriyetin birikimlerini, köklü kurumların da iş birliği ile yok eden bir Türkiye, gelecek kuşaklara acı ve gözyaşı vadetmeye hazır bir zihniyetle, toprak bütünlüğünü 2023’e kadar koruyabilir mi?
30-40 yıl sonra, bugünün tarihi yazıldığında gelecek kuşakların, bugünlerde yaşanan gerçekleri bilme hakkı var. Atatürk’ün en büyük eseri ve kutsal emaneti olan Cumhuriyet’in, getirildiği durumun nedenlerini gelecek kuşakların öğrenme hakkı var. İşte bu nedenle, bu kitapta, herkesin gözü önünde çöken bir devletin öyküsünü, yaşanan gerçekler ışığında okuyacaksınız.
ÜLKEMİZİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SURİYENiN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE BAĞLI
Türkiyenin toprak bütünlüğü Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlı,Suriye bölünürse Türkiye bölünme riskine girer.
Türkiye’nin, yanlış olduğunu ifade ettiği Ortadoğu politikasındaki tek çıkışının komşu Suriye Devleti ile anlaşması olacağını, zira Suriye’nin toprak bütünlüğünün ülkemizi de ilgilendirdiğini, Suriye bölünürse bundan en çok Türkiye’nin de aynı şekilde etkileneceğinin altını çizdi
ÜLKEMİZİN SURİYE DEVLETİ İLE İŞBİRLİĞİNDE BULUNMA GEREKLİLİĞİ VARDIR.
Afganistan’ın SSCB tarafından işgalinde Amerikan Merkezî İstihbarat Teşkilatı CIA’ın rolü olduğunu söyleyen ve Afganistan’da Sovyet askerlerinin çekilmesiyle Pakistan’da her gün bombaların patladığını, aynı durumun ülkemiz açısından da mümkün olabileceğine, zira ülkede 5 milyonun üzerine 18 yaş ve üzeri IŞİD sempatizanı bulunduğunu anlatan Naim Babüroğlu, PYD’nin, haritasında Hatay’ı kendi sınırlarında gösterdiğini, Türkiye’nin halen PKK, IŞİD ve FETÖ olmak üzere, 3 terör örgütü tehdidi altına bulunduğunu, ülkenin bu sıkıntı durumda Suriye Devleti ile işbirliğinde bulunma gerekliliğinin altını önemle çizdi ve hayalperestlik ya da ihtiraslarla ülkenin yönetilemeyeceğini bildirdi.
Beşşar Esat,Arap Devletlerinde lider olma özelliğini kazanmış bir devlet adamıdır.
Libya’da Kaddafi’nin subayları,Irak’ta Saddamın Üst düzey subayları ihanet etti. Bu iki ülkede kısa br sürede işgal edildi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad 5 Yıldır 100 ‘küsur terör örgütüyle savaşıyor .Dimdik ayakta.Suriye’nin Askerleri ihanet etmediler.Beşar Esad Alevi ,Ordu ve istihbaharatın çoğunluğu Sünni ve Hristiyandır.
Beşşar Esat ,Sunni,Alevi,Hristiyan ve bütün Suriye Halkı tarafından desteklenmektedir. Beşşar Esat,Arap Devletlerinde lider olma özelliğini kazanmış bir devlet adamıdır. . ÖSO bugün Cerablusa Türkiye Ordusunun desteğiyle girdi. Türkiye Ordusu Desteğini çekse 3 gü bile orayı elinde tutamaz.
İMZA ETKİNLİĞİNDE İZDİHAM YAŞANDI
Em. Tuğg. BABÜROĞLU, yaklaşık 45 dakika süren sunumu ardından, “Bir Devletin Çöküşü” adlı kitabını imzaladı, hemşerileri kitap dostlarıyla fotoğraflar çektirdi, son olarak da temennisini şöyle dile getirdi:
“Bu kitabımın adı ‘Bir Devletin Çöküşü’… Dilerim, umarım ve arzum şu ki, bundan sonra yazacağım kitabın adı ‘Bir Devletin Yükselişi’ olsun” dedi.
