Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu tarafından Ermeni meselesinin 100. yılında Atatürk Konferans Salonu’nda program düzenlendi. Emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Bayram Kodaman’ın konuşmacı olarak katıldığı programda Kodaman, Ermenilerle fert olarak çok iyi arkadaşlık kurulabildiğini ama söz konusu milliyet olduğu zaman ilişkilerin değiştiğini belirtti.
“BU KONULARI BİRBİRİMİZE ANLATARAK BİR NETİCE ELDE EDECEĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Çok sayıda konuğun ilgiyle takip ettiği programın açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kılınç, yansıtılan haritayı işaret, “Şu haritaya baktığımız zaman kuzeyde Ermenistan güneyde İsrail var. Şu kadarcık İsrail’le tüm Arap dünyası baş edemiyor. Ermenistan’ın nüfusu 3 milyon, Türk dünyasının nüfusu 500 milyon civarında. 1,5 milyarın üzerinde de İslam dünyasının nüfusu var. 6 milyon Yahudi İsrailli var. Dünyada toplam 12 milyon Ermeni olduğu varsayılıyor. Ve biz neden haklı davamızı dünyaya anlatamıyoruz?” şeklinde konuştu. Bu sorunun cevabını Prof. Dr. Bayram Kodaman’dan öğrenmek istediklerini belirten Kılınç, “Bu konuları birbirimize anlatarak bir netice elde edeceğimizi düşünmüyorum. Bu konuda biz tamamen haklıyız. Ama dünyaya sesimizi duyuramıyoruz ya da kendimizi anlatamıyoruz. Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler ve birçok ülkenin parlamentosu bu konuda bizim aleyhimize kararlar alabiliyor. Biz ise sesimiz duyurmakta zorluk çekiyoruz. Bu konuda sizi düşünmeye davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Atatürkçü Düşünce Topluluğu Başkanı Bayram Kesim’in de söz aldığı konferansta Kesim şunları aktardı: “Osmanlı İmparatorluğu Dönemi Ermenilerin altın çağıdır. Osmanlı devletinde Ermeniler askerlikten ve kısmen de vergiden muaf tutulmuşlardır. Ermeniler Osmanlıdaki en itibarlı guruptur. İşte bu yüzden Ermenilere millet-i sadıka (sadık topluluk) ismi verilmekteydi. Ancak bu durum daha sonra Osmanlının aleyhine bir durum seyretmiştir.”
“OSMANLI ALTIN ÇAĞINDA REFAH DEVLETİ YARATAMADI”
Açılış konuşmalarının ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Bayram Kodaman, “Tehcirin 100. Yılında Ermeni Meselesi” konulu sunumunu yaptı. Yaklaşık 1 saat boyunca Ermeni meselesini genel hatlarıyla dinleyicilerle paylaşan Kodaman, Osmanlı Döneminin altın çağın olan 1500’lü yıllardan itibaren değerlendirdiği meselede, “Osmanlı 16. Yüzyılda süper güç olmasına rağmen refah devleti yaratamamıştır. Okuma yazma oranı yüzde 9 civarındaydı. Onun da yarısı okur, yarısı okumazdı. Dolayısıyla cehaletten ve fakirlikten hiçbir şey çıkmadı. Hele demokrasi hiç olmadı.” sözlerine yer verdi.
“TÜRK DİPLOMASİSİ SINIFTA KALMIŞTIR”
Meselenin kökünü bu sözlerle özetleyen Prof. Dr. Bayram Kodaman, daha sonraki yıllarda güç dengelerinin değiştiğini ve bizim haklı olduğumuz bu davada süper güçlerin bizim aleyhimize kararlar aldığını vurguladığı konuşmasında, “Ermeniler Türk lafı duyunca toplanıyorlar. Biz de Ermeni lafınca toplanıyoruz. Gittikçe bu toplantılar artıyor. Eskiden Ermeni meselesi Türkiye’de pek yoktu. Dolayısıyla Ermeniler dünya kamuoyunda Türkler aleyhinde başarılı oldular. Türk diplomasisi sınıfta kalmıştır. Ben tarihçi olduğum halde Fransa’ya gittiğimde Ermeni meselesini duydum. Marsilya’da 200 bin civarında Ermeni yaşıyor. Fert olarak dostluk kurabilirsiniz ama milli ahlak olarak işler değişiyor. Milli konularda çatışıyoruz.” diye kaydetti.
PROF. DR. BAYRAM KODAMAN:
“Tehcirin 100. Yılında Ermeni Meselesine Genel Bir Bakış” adlı sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Bayram Kodaman, Ondokuz Mayıs ve Süleyman Demirel Üniversiteleri’nde toplam 18 yıl dekanlık görevinde bulundu. Aynı zamanda Türk Tarih Kurumu’nun şeref üyesidir. Mustafa Reşit Paşa, II. Abdülhamid ve Mustafa Kemal Atatürk hakkında kitaplar yazdı. 200 civarında makalesi bulunmaktadır.
