featured

Güvenlik Bir Kültür Meselesidir

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Değerli Dostlar!

Geçtiğimiz günlerde İLO(Dünya Çalışma Örgütü)tarafından her yıl yayınlanan bir istatistik dikkatimi çekti ki biliyorum duyarlı her vatandaşımızın da dikkatini çekmiştir.Neydi o istatistik;Dünyada ve Avrupada ülke bazında  İş Kazalarının yol açtığı ölümlerin yaşanma sıklığı idi.Ülkem adına o kadar üzülüyorum ki İş Kazaları nedeniyle ölüm sayılarında Dünya’da 3. Avrupada da 1.sıradayız.Hani güzel bir söz vardır “Bir Ülkenin Uygar olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüklerine bakınız diye.”İşte tam o noktadayız.

Dünya’nın en modern, en sert ve hatta en anlaşılabilir kanunlarını yapsanızda her şey insan faktöründe bitiyor.Sonuçta o kanunun uygulanması,takip edilmesi,değerlendirilmesi ve denetlenmesi insanımıza gelip dayanıyor.Bir İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyoneli olarak İş Sağlığı ve Güvenliği alanında belki de dünya’nın en işlek,en insancıl ve uygulaması en kolay Yasal Mevzuatının benim ülkemde şu an itibari ile mevut olduğunu iddia edebilirim.Lakin gelin görün ki bu yasal mevzuatın çalışma yaşamında uygulanması ve denetlenmesi konusunda çok ciddi açmazlar bulunmaktadır.

Bakınız çalışma yaşamımızda çalışan ve işyeri güvenliğini esas alan müstakil bir kanunumuz var o da hepimizin malumu 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunudur.Bu kanun özünde çalışma yaşamında en büyük otoriter kuruluş olan Dünya Çalışma Örgütünün ( İLO )İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin 155 ve 161 nolu Sözleşmelerine birebir bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

Peki nasıl oluyor da Avrupalılar veya diğer gelişmiş ülkeler aynı mevzuatları yaptıkları halde İşyeri güvenliği ve Çalışan sağlığı ile ilgili bize göre daha üst standartları yakalayabiliyorlar.İşte sorulması gereken can alıcı soru budur.Her şey bu sorunun cevabında gizlidir.Bakınız Avrupa ülkelerinde çocuklar temel eğitime başladıkları hatta okul öncesi eğitime başladıkları dönemde kendi can güvenliklerini nasıl sağlayabilecekleri,sağlıklı ve güvenli bir yaşamı nasıl sürdürebilecekleri konusunda adam akıllı bir eğitimden geçerler.

Bu eğitim öyle bir hal alır ki çocukluklarından, üniversite yaşamlarının sonuna kadar değişik ama özde aynı formatta süregenleşir.İşte tam bu noktada da Güvenlik Kültürü dediğimiz olgu Avrupalı insanların beynine kazınmış olur.Örnek veriyorum İngilterede çocuklara kesinlikle anaokulu çağında yüzme,Trafik kuralları,Ev kazalarına ilişkin yapılması gerekenler öğretilir.Küçücük bir çocuk bile mutfakta elektrik kontağından çıkabilecek bir yangın, kablo kokusu veya duman durumunda ilk önce elektrik panosundaki ana giriş şalterini indirmesi gerektiğini,ocakta unutulan bir yemeğin fazla ısınmasından dolayı olabilecek bir parlamaya mahal vermemesi için tavanın kapağını açmadan sadece yemeğin altındaki ateşi kapatması gerektiğini bilir sevgili dostlar.Bu yazdıklarım sizlere abartı gelebilir ama kesinlikle bunlar gerçek olan şeylerdir.

Ne demiştik yazımızın başlığında, “Güvenlik Bir Kültür Meselesidir.”Buradan Milli Eğitim Bakanlığımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum Anaokulundan başlanarak her yaşa ve ihtiyaca göre tüm formal eğitim safhalarında eğitim müfredatımıza Güvenlik Kültürü adı altında bir ders koyulsun ve çocuklarımız okula ayak bastıkları andan itibaren Sağlıklı ve Güvenli bir şekilde yaşamlarını nasıl sürdürülebilecekleri konusunda bilinçlendirilsinler.Bari bizden sonra gelecek nesiller haybeden ölümler yaşamasınlar.

Kazasız ve Belasız Günler Dilerim.

Ercan MATTAOĞULLARI/A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

Hatay Sağlık Çalışanları Derneği (HATSAD)

İş Sağlığı ve Güvenliği Komisyonu Başkanı

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Güvenlik Bir Kültür Meselesidir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Merhabalar.
    Herkesin bildiği bir atasözümüz şöyledir; “Cahil insan cesur olur.” Biz bu cehaletten kurtulmak adına, insan olduğumuzu unutmadan, insanların en iyiye layık olduğunu tekrar hatırlayarak, büyükleri değil de çocukları iyi ve doğru eğiterek bir adım atabiliriz, inşallah. Bu kültürün profesyonelleri bile mevzuatın arkasından dolaşmayı marifet sayarsa, varın gerisini siz düşünün …
    Saygılarımla,

  2. İyi Akşamlar Ercan bey,
    Öncelikle görüşleriniz için teşekkür ederim.Gerçektende İş Güvenliği konusunda ülkemizde yaşanan kaza ve olaylara baktığımızda temelde insanlarımızda Genel Güvenlik Kültürünün bilinmediği ortaya çıkmaktadir.Dolyısıyla sizinde belirttiğiniz gibi daha okul çağlarında bu konu ayrı bir ders olarak tüm öğrencilere okutulmalıdır,çünkü bunun aslında bir hayat bilgisi dersi gibi algılanması sağlanmalıdır.
    Milletin tamamı daha o çağlarda bu meseleyi özümsemelidir.Risk altında çalışıp bir kaza olmadığında bu çalışma sisteminin yanlış olduğunu ve bu durumla gurur duyulmaması gerektiğini öğrenmelidir daha o yaşlarda insanlarımız,aksi takdirde en iyi kanunu çıkarsak bile uygulamada görüldüğü üzere İnsan faktöründen dolayı yeteri derecede etkili olmayacaktır.
    Teşekkür eder,saygılarımı sunarım.

  3. Merhaba Ercan Bey;

    Değerli görüşünüz ve yoruımlarınız için teşekkürler.daha duyarlı daha yaşanabilir bir TÜRKİYE için el ele diyelim.Kültürün geliştirilmesi va yaşatılması bizlerin elinde.Bizlerde dünya ülkeleri nezdinda hak ettiğimiz yeri alalım.Destekçiniz ve takipçiniz olmaya devam ediyorum.

    Allah yar ve yardımcımız olsun.

    Kolaylıklar dilerim.

    saygılarımla.