Güzel Hatay’ımızda

(Unutulmaya yüz tutmuş oyunlarımız.)

Oyunlarımız denince aklımıza düğünlerimiz gelir. Düğünlerimiz mekan değiştirdikçe oyunlarımız da değişikliklere uğramış. Hatta oynanmaya oynanmaya unutulup gitmiş. Bu oyunlar bir kayıt altına da alınmamış. Hatta bugüne kadar da araştırılmadığı için çok az bir kısmı ya bozuk bir şekilde veya değişik adlarla günümüze gelebilmiştir.

Oyunlarımız denince aklımıza davul zurna eşliğinde halay oyunları gelir. Halayların en önemli özelliği mutlak anlamda birlikteliği sergilemesi, kolektif anlayışı ön plana çıkarmasıyla topluluğun birlikteliğini, yardımlaşma kompozisyonunu çizmesidir. Belki de bu oyunların sayesinde toplumlar birbirlerine saygı, hürmet ve yardımlaşma kendini gösterme duygularını ortaya çıkarmış ve uzun yıllar yaşatmıştır. Belki de bu oyunlar terk edilip salonlara geçildiğinden bu yana saygı ve sevgi, dayanışma hürmet kaybolmaya başlamıştır.

Bu yazımı yazmamdaki esas maksadım, okuyucu kardeşlerimin Güzel Hatay’ımızın güzel insanlarının oynadığı oyunların bilinebildiği kadarını benim bu yazımın altına yorum olarak araştırıp eklemesi. Bu eklemelerin sonunda da oyunlarımızın yeniden düğünlerimizde canlandırılması, hatta oynanmasına, vesile olmaktır. Böylece o kapalı düğün salonlarının gürültülü atmosferinden kurtulmuş olacağız. Aslında oynanan oyunların tek düze adana üç ayağı gibi oynanması düğüncüleri sıkmakta, belki de farklı oyunlar bilinip oynansa yeniden düğünlerimiz  canlanacaktır. Oyunlarımızı daha çok seveceklerdir.

Oyunlarımızın yanında halk müziğimizin de gelişip söylenmesi beraberce unutulmuş. Son zamanlarda bölgemizle ilgili şöyle etkili şarkı veya türkü söylenmez olmuş. Kırıkhan çayı uzun havası gibi kanı coşturan insanları mest eden ses ve sözler duyulmaz olmuş.

Benim bizzat Kültür müdürlüğüm esnasında Hatay’ımızda oynanan oyunlarla ilgili köy köy gezip derlediğimiz, seyredip her bölgenin hatta birbirine komşu iki köyün arasındaki oyun geleneğinin farklı olduğunu görmüş ve kayıt altına almıştık. Ancak bu kayıtlar ilgisizlikten kaybolmuş. Ama benim aklımda kaldığı kadarı ile sizlere düğün usullerini ve oyunları aktarmaya çalışacağım. Örneğin: Düğünlerin yapılacağı yere gelen konuklar karşılanır, ağırlanır ve uğurlanırdı. Konuklar karşılanırken davul hızla başlar hızla biten havayı, ağırlanırken yavaş başlar hızla biten havayı, uğurlarken yavaş başlar hızla biten havaları çalardı. Düğünlere iyi oyun oynayanlar özellikle davet edilir. İyi oyun bilenler gruba katıldığında diğerleri oyundan çekilir. Bunlar seyretmeye başlardı. Kısaca oyunların, düğünün hatta düğüne gelen davetlilerinde o düğünde bir davranış adabı, vardı. Belki de bu adap toplulukları birbirine saygı ve sevgiyi, dayanışmayı devamlı hale getiriyordu. Gibi…..

Sonuç olarak: Düğünlerimiz ve düğünlerimizde oynanan oyunlarımızı yeniden hatırlamak, bu unutulmaya yüz tutmuş bizleri birbirimize bağlayan değerlerimizi gün yüzüne çıkarma arzumuza kavuşmak amacımıza kavuşuruz umudumla hoşça kalın diyorum.

UYARI: Bu yazımı seri şeklinde yazmaya devam edeceğim. Sizlerin bölgenizdeki oynanmış yada, şu anda oynanmayan veya oynanan oyunları, yazımın altına ekledikçe yazı serim daha zengin olacak. Belki de bugüne kadar yapılmayan bu oyunlarımızla ilgili güzel bir araştırma yazı serisi ortaya çıkacak. Lütfen bu araştırmama destek veriniz. Destek veriniz ki sizlerinde çorbada tuzu olsun. Özellikle eleştirilerinizi ve katkılarınızı bekliyorum. Şimdiden katkılarınızdan dolayı teşekkürlerimi arz ediyorum.

Benim e- mailim: ismet.bozoglan@hotmail.com  gönderebilirsiniz.