HDP Eş Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları kapsamında Hatay’a bir ziyarette bulundu.
Defne İlçesi Bedircan Düğün salonunda halkla bir araya gelen Selahattin Demirtaş vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı.
Alkış ve sloganlarla karşılanan Demirtaş Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala rakiplerine Hatay’dan yüklendi.
ÖZLEMİNİ ÇEKTİKLERİ BARIŞ VE KARDEŞLİĞİN PEŞİNE DÜŞTÜK
Konuşmasında herkesin eksikliğini hissettiği şeyin peşine düştüğünü belirten Demirtaş, kendilerinin yıllardır bu topraklarda özlemini çektikleri barış ve kardeşliğin peşine düştüklerini ifade etti.
Halkların birlikte yaşadığı, birbirinden korkmadığı, hukukun, adaletin ve kardeşliği bu topraklarda yeniden inşa etmek istediklerine vurgu yapan Demirtaş, konuşmasında sık sık Hatay’ın yok edilmek istenen kardeşliğine ve Suriye savaşı ile başlayan ve yıllardır devam eden acılarına değinerek, Hatay’ın hissettiklerini hissetmeyenlerin savaşın sadece Suriye’de yaşandığını sandığını söyledi.
Oysaki Suriye savaşın ilk başladığı andan itibaren Suriye’de yaşanan her acının Hatay’da da yaşandığını belirten Demirtaş, Hükümetin bu durumda yaptığı tek şeyin bunun üstünü örtmek olduğunu kaydetti. Bu savaşın taraflarından birinin de Hükümet olduğunu kaydeden Demirtaş, hükümetin halkların savaşında zulümden, yıkımdan yana olduğunu ifade etti.
KARDEŞLİK HUKUKUNU İLK KURACAĞIMIZ İLK YER HATAY’DIR
Demirtaş, konuşmasında Hatay’ın sahip olduğu renklerin zenginliğine vurgu yaparak, “ İşte bu nedenle ki Kardeşlik hukukunu ilk kuracağımız ilk yer Hatay’dır. Kardeşlik hukuku burada kurulamazsa başka yerde kurulamaza.” Şeklinde konuştu.
Farklılıkların bir arada olduğu, işçisiyle, emekçisiyle tüm ezilenlerin birlikte yaşadığı bir yapıyı inşa etmekten başka seçeneğimiz yok. Yıllardır dayatılan tek dil tek millet bir seçenek değildir diyen Demirtaş, “Kardeş olmamız için tek bir dille tek bir millete ihtiyacımız yok. Dilimizi, dinimizi, geçmişimizi, kültürümüzü inkar ederek faşizme tabi olmayacağız.” İfadelerini kullandı.
Hükümetin bugün aynı anlayışla hareket ederek insanları birbirine kırdırttığını vurgulayan Demirtaş, halka bütün gerçekleri anlatarak, halkların birbirine düşman olduğu bir anlayışa izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
AYNI SOFRADA YER ALMAK İÇİN İLLA HEPİMİZİN TÜRK YA DA KÜRT OLMAK ZORUNDA DEĞİLİZ
Demirtaş, “ Biz Aleviyiz, Sünniyiz, Ermeniyiz, Kürdüz, Türküz ,Arabız, Çerkeziz bu kimliklerimizle birbirimizi inkar etmeden birlikte yaşamak istiyoruz. Halkların birbirinden korktuğu, halkları birbirine düşman eden tekçi politikaları istemiyoruz. Düşman olmak, birbirimize benzemek zorunda değiliz. Aynı sofrada yer almak için illa hepimizin Türk ya da Kürt olmak zorunda değiliz. Yer altı ve yerüstü zenginliklerine karşı perişan olarak bırakılan tekçi zihniyetlere mecbur değiliz.” Şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Türkiye’de inançlar üzerinden yapılan din istismarını eleştirerek, özellikle başbakanın kendisine oy veren Sünni çoğunluk üzerinden diğerlerini tehdit ettiğini belirterek, Kürtleri Alevileri insanlara düşman olarak gösterdiğini ifade etti. Türkiye’de en büyük mezhepçi politikaları AKP’nin yaptığını belirten Demirtaş, AKP’nin bütün kirli politikalarını mezhepçilikle örtpas ettiğini kaydetti.
ÖZGÜRCE BİR ARADA YAŞAMAYI BECEREBİLİRSEK GERİSİ KOLAY
Demirtaş hükümetin yaptığı politikalara en çok Müslümanların karşı çıkması gerektiğini belirterek, dini duyguların istismar edilerek, “Dini duyguları istismar edilenler, Ermeniye, Nusayriye, Aleviye kardeşim demedikçe kusura bakmasın dinini anlamamış demektir.” Dedi.
Türkiye’nin %80’inin açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığını hatırlatan Demirtaş, “ Bu yoksulluk sınırında yaşayanlar Alevi, Sünni, Kürt, Laz Türk Çerkez yani siz biziz, açız perişanız ama birbirimizle uğraşıyoruz. Önce inançlara kimliklere saygılı olmalıyız. Özgürce bir arada yaşamayı becerebilirsek yoksullukla, acılarla birlikte daha kolay mücadele edebiliriz.” Şeklinde konuştu.
O KOLTUK SİZİN BİZİMDİR YANİ HALKINDIR
Demirtaş ancak kendilerinin kazanması durumunda Türkiye’de kalıcı barışın sağlanabileceğini belirterek, “ O koltuk sizin bizimdir yani halkındır. Kimsenin babasından miras değildir. Cumhurbaşkanlığı halka hizmet için vardır. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan biri haklatan biri olmalıdır. Bu seçim eşit adil olmada bizim için fırsat halk doğru mührü vurursa Türkiye’yi halk yönetecek. Halkların hakkını savunan bir avukat olarak bir seçeneğiniz var. İnsanlar her inanç ve mezhebe, kültüre, yaşam tarzına saygılı, halkların haklarını savunacak bu devlet bizim devletimiz diyebilecek. ” Dedi.
Demirtaş konuşmasında özellikle kadınlara da değinerek, en ezilen, hor görülen ve yok sayılan tüm kimlikler gibi kadınların özgürlüğünün kendileri için öncelikli olduğunu belirterek, kadınların yaşamın her alanında onurlu bir yaşam fırsatı sunacaklarını kaydetti.
NAR GİBİ DIŞI TEK İÇİ ÇOK OLACAĞIZ
Cinsiyetçi, milliyetçi anlayışın yıkılıp, ortak vatan ortak ulusun olduğu rengârenk bir millet olacaklarını belirten Demirtaş, “ Nar gibi dışı tek içi çok olacağız. Bunu sağlarsak tüm dünyaya model olacağız. İşte o zaman hiçbir ayrım gözetmeksizin savaşın olduğu her yere destek olabiliriz. Siz kendi yurttaşlarınızı katlederken, dış politikada barıştan söz edemezsiniz.” Şeklinde karıştı.
Demirtaş, Başbakanın Reyhanlı patlamasının ardından sergilediği mezhepçi tavrı eleştirerek, ölenleri bile mezhepçi bir anlayışla ayırmaya tepki göstererek toplumdaki gerilimin bundan kaynaklandığını savundu.
Hatay’da ve Türkiye’de önceliklerinin vatandaşların can güvenliği olduğunu belirten Demirtaş, ezilenlerin partisi olarak, işgalci karşıtı düşüncelerle var olan bir parti olarak, Suriye savaşının çözümü konusunda mezhepçi bir anlayışın içinde olmalarının mümkün olmadığını ifade etti.
IŞİD TERÖRÜ SÖKÜLÜP ATILMASI İÇİN KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
Demirtaş son olarak Suriye’de dayatılmak istenen tek mezhep anlayışına, özellikle IŞİD konusunda ve IŞİD’i destekleyenlere karşı Suriye’nin yanında olduklarını, IŞİD terörü sökülüp atılması için kanlarının son damlasına kadar mücadele edeceklerinin altını çizdi.
