İskenderun körfezinde 14 Şubat Cuma günü gece saat 02:33’de meydana gelen 4,5 şiddetindeki depremden sonra Hatayvatan.com’a özel açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Şükrü Ersoy körfezde ve tüm Hatay’daki deprem tehlikesine dikkat çekti. Özellikle körfezde olabilecek bir depremin Tsunami tehlikesinde beraberinde getireceğini açıklayan Ersoy şöyle söyledi;
Hatay’ın deprem durumu ile ilgili kısa bir bilgi vermek gerekirse şöyle diyebiliriz. Amanos dağlarının doğusundan geçen ve de Antakya, Kırıkhan ve Hassa’yı içine alan Ölü Deniz Fay sistemi dünyanın en tehlikeli fay zonlarından biridir. Deprem tarihi oldukça sabıkalıdır. Bu zonda meydana gelen küçük ve orta büyüklükteki depremler bu fayın enerjisini tüketmiyor. Tam aksine buranın ne kadar aktif ve canlı olduğuna, büyük deprem potansiyeli olduğuna işarettir. Yapılaşma da son derece dikkat edilmesi gerekir. Hatay’da en son büyük depremler 1822 ve 1822 yılında Osmanlı dönemi sırasında meydana geldi. O zamandan beri bölge suskun. Buda çok önemli bir depremin olacağına işarettir.
İskenderun körfezindeki faylar ise yukarıda sözünü ettiğimiz faylardan farklı bir deprem mekanizmasına sahiptir. İskenderun körfezinde meydana gelecek depremlerde bizi iki tehlike beklemektedir. Birincisi deprem ikincisi ise tsunamidir. İskenderun çevresi 1950 lerden beri suskun görünüyor. İskenderun çevresinin tsunami tehlikesine karşı bilinçlendirilmeye gereksinimi vardır. Ayrıca kıyı yerleşim alanlarının da buna göre planlanması gerekir. Yani afetlere karşı iyi bir kıyı alan yöntemi hazırlanmalıdır. Çünkü deprem tsunamiyle beraber olursa büyük yapısal hasarlarla birlikte ciddi can kayıplarına yol açabilir. Hataylı hemşerilerimiz tsunamide nasıl davranacaklı ve nasıl korunacakları konusunda bilgilendirilmelidir.
Hatay’ımız tün doğal güzelliklerini maalesef bu depremlere borçludur. Antakya, Kırıkhan ve Hassa’dan geçen Ölü deniz fayı boyunca Afrika ve Arabistan kıtaları birbirine sürtünerek hareket etmekte ve bu da depremlere ve volkanik faaliyetlere neden olmaktadır. Bilgilenmeye ve bilinçlenmeye devam etmeliyiz. Ancak bu şekilde zararlarımız aza indirgeyebiliriz.” dedi.
