featured

Hatay Kalkınma Modeli

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merkezi İstanbul’da bulunan Hatay İşadamları ve Bürokratları Derneği (HATİAB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güder, her fırsatta, Hatay’a geniş bir serbest bölge kurulması ve ayrıca serbest bölgenin içinde bir alan tahsis edilerek bu alanın ‘Kıyı Bankacılığı Merkezi’ haline getirilmesi yönünde beyanlarda bulunmaktadır.

Hatay Fikir Kulübü Başkanı Erol Aygen de, HATİAB Başkanı İbrahim Güder’in beyanının kendisini bağladığını söyleyerek, “Hatay ilimize yakıştırılmak istenen ‘Serbest İl’ statüsünü kabullenmemiz halinde ülkemizin üniter yapısının tehdit edilebileceği varsayımı hepimizin sorumluluğunda olmalıdır” fikrini ileri sürmektedir.
İşin özü: HATİAB yöneticileri tarafından, Hatay Büyükşehir’e yakıştırılmak istenen serbest şehir olgusuna Hatay Fikir Kulübü yöneticilerince itiraz edilmektedir.

SERBEST BÖLGE (FREE ZONE) NEDİR?
Yürürlükte bulunan Gümrük ve Serbest Bölgeler Mevzuatı’na göre, serbest bölge, Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; Serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin uygulanması bakımından, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın, bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir.

Türkiye’de serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Serbest bölgelerin, kamu kurum ve kuruluşlarınca, yerli veya yabancı gerçek ve tüzel kişilerce kurulmasına, işletilmesine Bakanlar Kurulunca izin verilir.

Serbest bölge ile Türkiye’nin diğer yerleri arasında yapılacak ticaret, dış ticaret rejimine tabidir. Serbest bölge ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmaz. Bedeli 5000 ABD doları veya karşılığı Yeni Türk Lirasını geçmeyen Türkiye mahreçli mallar, isteğe bağlı olarak ihracat işlemine tabi tutulmayabilir.
Serbest bölgelerdeki faaliyetlerle ilgili her türlü ödemeler dövizle yapılır. Bakanlar Kurulu ödemelerin Türk Lirası olarak yapılmasına da karar verilebilir. Ancak, bölgede yatırım sırasındaki mal ve hizmet bedelleri ile işçi ücretleri ve kiralar Türk Lirası üzerinden ödenebilir. Serbest Bölge Müdürlüğü ile bu bölgelerdeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara bütün ödemeler Türk Lirası ile yapılır.

Serbest bölgelerde, faaliyet gösterecek işyerlerinde yabancı uyruklu yönetici ve vasıflı personel çalıştırılabilir. Serbest bölgelerde Türkiye Cumhuriyeti sosyal güvenlik mevzuatı uygulanır.

SERBEST BÖLGELERİN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR
Genel olarak serbest bölgeler; ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmi uygulandığı, sınaî ve ticari faaliyetler için geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanabilir.
3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nda Serbest bölgelerin kurulması ve işletilmesindeki temel amaçlar; ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek olarak sıralanmıştır.
Bulundukları ülke ekonomilerine sağladıkları katkıların yanında, esnek ve çağdaş idari yapılarıyla dış ticarete yönelmek isteyen firmalara modern ve gelişmiş bir yatırım ortamı sağlayan serbest bölgeler lojistik merkezler olarak ülkemizde de önemlerini artırmaktadır.
Ülkemizde temel olarak ihracata dayalı yatırım ve üretimi teşvik etmek amacıyla 1987 yılından buyana 20 civarında serbest bölge kurulmuş ve faaliyete geçmiştir.

HATAY SERBEST BÖLGE OLABİLİR Mİ?
Hatay’a geniş bir serbest bölge kurulması ve ayrıca serbest bölgenin içinde bir alan tahsis edilerek bu alanın ‘Kıyı Bankacılığı Merkezi’ haline getirilmesi yönünde yapılan beyanlar ile bu beyanlara karşı yapılan itirazlar tartışılabilir. Hatta ülkemizde artık serbest bölgelerin ekonomiye katkısı dâhi tartışılabilir.

Ancak, bugün için Hatay ilimize yakıştırılmak istenen ‘Serbest İl’ statüsünü enine boyuna tartışmakta fayda vardır. Serbest bölge statüsünü kabullenmemiz halinde ülkemizin üniter yapısının tehdit edilebileceği varsayımı çok da gerçekçi bir görüş olmasa gerekir. Çünkü ülkemizin üniter yapısını korumak kadar; ülkeye yabancı sermaye ve teknolojilerin getirilmesine imkân sağlayacak uygun zemin yaratılması, sanayicinin ihtiyaç duyduğu bazı hammadde ve ara malların kolaylıkla ve istenilen miktarda ve zaman kaybı olmadan temin edilebilmesi, sağlanan teşvik ve avantajlarla düşük maliyetli mal üretimi ve ihracı, Türkiye dışından gelen malların transit olarak diğer ülkelere satımı, yeni istihdam olanaklarının yaratılması ile Türk ihraç ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmak ve hızlandırmak bakımından bir basamak olması da hepimizin sorumluluğunda olmalıdır.

Elbette ki Kırıkhan’ın narı, İskenderun’un güvercini ve Antakya’nın künefesi konusundaki olgularla Hatay’ın hızla kalkınmasını sağlamak mümkün değildir. Bu tür küçük hedefli olgular, Hatay ilimize ancak zaman kaybettirmektedir.

Bu sebeple de; HATİAB yöneticileri tarafından, Hatay ilimize yakıştırılmak istenen ‘serbest bölge’ olgusu, ülkemizin üniter yapısını tehdit edebileceği varsayımı ile Hatay Fikir Kulübü yöneticileri tarafından hemen reddedilmemelidir.

Nitekim Hatay ilimizin kalkınması arzulanıyorsa eğer; ilimizde bulunan başta Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve yönetimleri ve diğer sivil toplum kuruluşları ile HATİAB yöneticileri tarafından eşgüdüm oluşturulmak suretiyle müştereken çalışma yapılmalı ve ideal “Hatay Kalkınma Modeli” geliştirilmelidir. Hataylılar artık hiç zaman kaybetmeden Hatay’ın geleceğini müştereken şekillendirmelidir.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hatay Kalkınma Modeli

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir