Bundan tam yedi yıl önce, yine bir Temmuz ayında -ki Hatay’ın tarihinde önemli bir aydır- Hatay Kültür ve Keşif Dergimiz yayın hayatına başlamıştı. Dile kolay; tam yedi yıl doldu, sekizinci yılımıza girdik. Henüz 21. Yüzyılın ilk yıllarıydı. 2007 Temmuz ayı, dergimizin birinci sayısı yayımlanmış, görücüye çıkmıştı. Yakın çevremiz, dostlarımız, arkadaşlarımız hatta bu alanda profesyonelce uğraşan kimseler övgülerini, bazen de tenkitlerini bizimle paylaşıyor, ancak hepsi de derginin uzun ömürlü olamayacağı konusunda hemfikir ancak, bize belli etmek istemeyen tavırları ile pek te önemsemiyorlardı.
Aslına bakarsanız, amatör bir ruhla yola çıkan bizler, hiçbir zaman ümitsizliğe düşmedik. Ve biz haklı çıktık. Tek güvendiğimiz, asırlardır biriken ve hâlâ devam eden, modernite ile tarihi, çevre, tabiat zenginlikleri ile sanayi ve uluslararası ticareti bir arada barındıran Hatay’ın engin kültür hazineleri idi. Hatay’da konu bitmezdi; Hatay’ın güzellikleri, zenginlikleri anlata anlata bitmezdi. Biz de öyle yaptık. Biliyoruz ki, bizden sonra on kuşak daha yazsa, yine bitmez.
Dergiye gönül veren tüm ekibimiz yedi yıl içerisinde Hatay’da 53.000 km yol katetti. Dünyanın çevresinin 40.000 km olduğunu düşünürsek, neredeyse 1.5 kez dünyayı dolaşmış kadar olduk. Bu asla azımsanacak bir rakam değildir. Bu yedi yıl içerisinde Hatay’a dair ne varsa ortaya çıkarmaya çalıştık. Bazen gezi-yerinde ziyaret yazılarıyla, bazen eski insanlarımızın anılarıyla geleneklerimizi, tarihimizi, kültürel ve doğal güzelliklerimizi gün yüzüne çıkarmaya çalıştık. Bazen de “Deli Hösün” gibi “hayali” ancak Antakya’da her daim var olan kahramanlarla yaşayan kültürümüze ışık tutmaya çalıştık.
Umuyoruz beğeni ile okudunuz, okumaya da devam edeceksiniz.
A. Vasi Köse
