featured

Hatay Sahillerinde İnsan Yutan RİP Akıntıları

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Prof. Dr. Şükrü Ersoy Hatay sahillerinde denizde boğulmaların olasaı nedneleri ve insan yutan rip akıntıları ve alınması gereken önemler  ile ilgili  olarak bir yazı yayınladı.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un yazısı şu şekilde;

Hatay Sahillerinde Denizde Boğulmaların Olası Nedenleri Ve  İnsan Yutan RİP Akıntıları!

Sıcakların artmasıyla birlikte yüzme mevsimin açıldığı yazın şu günlerinde, Hatay’ın özellikle Samandağ, Çevlik sahillerinde boğulma vakaları hızla artmaktadır. Bu boğulma olaylarının tek sorumlusu yüzme bilmemek değildir. Hatta bazen yüzme bilmek hiç önemli değildir. Çünkü bu boğulmaların nedeni dar alanda gelişen rip ya da çeken akıntı adı verilen bu tehlikeli su hareketleridir. Ülkemizde özellikle Karadeniz kıyılarında gelişen bu akıntılar ne yazık ki Hatay sahillerini ve özellikle de Samandağ Çevlik plajını da yakından ilgilendiriyor. Bu akıntıların tehlikesini anlamak kolay değildir. Bilgi ve deneyim sahibi olmak gerekir. Bu akıntının gücü o kadar fazladır ki, olimpiyat şampiyonu bir yüzücü olsanız bile karşı koyamazsınız. Ama bu akıntıyı tanıyan normal bir yüzücü bazı taktiklerle kendisini bu tehlikeden koruyabilir.

Yüzme mevsiminin açıldığı şu günlerde özellikle büyük şehirlerde yaşayan binlerce insan şehrin keşmekeşinden kurtulup sıcaklarda biraz serinlemek için gittikleri yerlerden biri de -yeşil ormanlık alanlar olduğu kadar- aynı zamanda deniz kıyılarıdır. Özellikle Karadeniz, konumu gereği deniz tehlikelerini de beraber getirmektedir. Karadeniz gerek dalga özelikleri ve gerekse deniz tabanındaki kum hareketleri sonucu yüzen insanlar için hayati tehlikeler oluşturmaktadır. İlk bakışta, bu tehlikeli akıntı ve dalga hareketlerinin kıyıdan uzakta oluştuğu ve kıyıdan uzaklaşılmadığı takdirde herhangi bir tehlikeye maruz kalınmayacağı, hayati bir risk oluşturmayacağı gibi bir kanıya kapılabilirsiniz. Bu son derece yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü bu açıklayamaya çalıştığımız su hareketleri tam da kumsalın hemen önünde gelişmektedir. Bu bakımdan bu akıntıyı tanımayan ve bilgiye sahip olmayan herkes bu tehlikenin tam içindedir. Karadeniz’e kıyı İstanbul’dan Samsun’a ve daha pek çok yerdeki plajlarda yaz aylarında boğulmaların nedeni yüzme bilmemekten çok, sözünü ettiğimiz bu tehlikeli rip ya da çeken akıntılardır.

İşte burada açıkladığımız kıyı örneğine Hatay’ın Samandağ sahilindeki Çevlik plajı da uymaktadır. Çünkü Çevlik sahili İskenderun körfezi gibi korunaklı değil, tam aksine ay biçimli şekli Akdeniz’in rüzgâr ve dalga hareketlerinin etkisine çok açık bir alandır.

Rip ya da çeken akıntı nedir?

Rüzgârlar eserken deniz yüzeyine sürtündüklerinde dalgalar oluşur. Dalgaların yükseklikleri ve boyu (uzunluğu) rüzgârın şiddetiyle doğru orantılıdır. Bir dalga kıyıya yaklaşırken, denizin sığlaştığı yerde kırılır, kumsala kadar olan kısımda sürünerek sörf yapar ve sonunda kumsalda tırmanarak son bulur. Bu normal bir dalga hareketidir. Kıyıdan denize doğru bakan bir insan dalganın kırıldığı yerde bir beyazlık görür. Fakat bu görünüm denizin tabanında görmediğimiz kısımdaki kum tümsekleriyle de çok yakından ilgilidir. Kumsala erişen bir dalga kıyıya dik yönde geri çekilirken geldiği yönün tersine, deniz tabanından geriye doğru hareket eder. Bu sırada kıyıdaki kum ve çakıllardan oluşan çökellerin hareketini gözlerimizle de görürüz. Bu durumun dalganın normal bir seyridir ve herhangi anormal bir durum oluşturmaz.

Bir dalganın karakteri yaz ve kış aylarında değişiktir. Kışın dalgalar daha enerjik olduklarından boyları kısa, yükseklikleri fazladır. Bu nedenle kıyıdaki kumları ve diğer çökelleri denizin içine taşır ve deniz içinde kum tümsekleri meydana gelir. Sonuçta plajdaki kumluk alan küçülür. Bu yüzden yazın kum gördüğümüz plajlarda kışın genellikle çakıllı bir alan görürüz. Yazın da bunun tam tersi olur, dalga boyları uzar, yükseklikleri azalır. Kış mevsiminde dalganın deniz içine taşıyarak oluşturduğu tümseklerdeki kumlar, yazın tekrar sahildeki kumsala taşınır.  Özellikle Karadeniz kıyılarındaki dalgalar sadece kışın değil, yazın da, özellikle de rüzgârlı günlerde çok enerjik bir hal alır. Samandağ sahillerinde de rüzgârlı günlerde, özellikle güneyden esen rüzgârlarla birlikte aynı durum söz konusu olur. Bu hava koşulları sözünü ettiğimiz tehlikeli rip (çeken) akıntıların oluştuğu özel koşulları yaratır. Rüzgârla birlikte enerjisi artan dalgalar hızla sahile varır. Sonra denizin tabanından geri dönmek isterler. Geri çekilirken, kıyı ile denizin tabanındaki -kıyıya paralel uzanan- tümsek arasında sıkışır ve dalgalar geri dönemez. Hopsolan su büyük basınç oluşturur, burgaç hareketiyle deniz tabanındaki kumları da içine alarak dalgayı daha da güçlendirir ve tümsek engelini zayıf bir yerden yararak enerjik rip akıntılarına dönüşür. Dar bir kanaldan (en fazla 20-30 metre) geçen bu akıntı çok güçlü ve hızlı bir su hareketidir. Bu tür akıntıya kapılan insanlar hızla denize doğru sürüklenir. Bu çekimden kurtulmak isteyen insan, kıyı doğru yüzmek ister, fakat bunu yapamayınca panikler. Çünkü akıntının gücü ve hızı, insanın yüzme gücü ve hızından daha fazladır. Akıntı saniyede 1-2 metre (saatte 70 km) hıza erişir ki bu akıntıya en iyi yüzme bilen şampiyonlar bile dayanamaz.

Rip akıntıları sörf kuşağı buyunca çok uzun mesafede hareket edebilir. Ama bu hareket en fazla 20-30 metrelik dar bir kanalda gerçekleşir.

Kırılan dalgaların yüksekliği ne kadar fazla ise o kadar güçlü rip akıntıları oluşur. Çünkü yüksek dalgaların enerjisi daha fazladır. Sözgelimi, 1 metrelik bir dalganın enerjisi 30 cm yüksekliğindeki bir dalganın enerjisinden 9 kat daha fazladır.

Bu akıntıya kapılmak için suyun çok derin olması gerekmez. Bilek hizasındaki suda bile bu akıntıya kapılabilirsiniz. Yüzmeden suda duran insanların bile bu akıntıya kolayca yakalanabildikleri gözlemlenmektedir. Suda ayakta duran insanlar, ayakların altından çekilen kumlarla birlikte bu akıntıya yakalanabilir. Bu akıntıların oluştuğu deniz koşullarında kendinizi emniyette hissedemezsiniz. Çok dikkatli olmalısınız.

Rip akıntıları, deniz tabanındaki çökel malzemeleri karıştırarak çamurlu bir görüntü kazanır. Bu renk değişimi kıyıdan da görülebilir. Renk değişiminin olduğu kirli ve bulanık kesimleri rip (çeken) akıntıların izini taşır.

Rip (çeken) akıntılar doğal bir olay olmakla birlikte kıyının jeomorfolojik özelliklerine bağlı olarak, dünyanın birçok ülkesinde görülür. Kıyıdaki kayalık, rıhtım, iskele, mendirek vb denizel yapıların bulunduğu kesimlerde, dalgaların doğrusal gidişi kesintiye uğradığından rip (çeken) akıntılar oluşabilir.

Kıyıların jeomorfolojik biçimi hilal, ay şeklindeyse bu tip kıyılarda rip akıntısı oluşma ihtimali daha yüksektir. Denize girmeden önce kıyıdaki güvenliği koşulları gözden geçirilmelidir.

Rip akıntılarının aynı depremlerde olduğu gibi şiddet ölçeği vardır. Büyüklükler 1’den 5’e kadar değişir. 5 en şiddetli rip akıntısıdır. Bu büyüklük rüzgârın şiddetine ve esen yöne bağlı olarak değişir.

Bu tip kıyılarda nasıl davranmalıyız?

 

  • Özellikle Karadeniz benzeri tehlikeli sahillerde, rüzgârlı havalarda mümkünse denize girmeyiniz
  • Denize gireceğiniz alanda ne tür güvenlik koşullarının bulunduğunu kontrol ediniz
  • Kıyıya varan dalga değişimlerini kıyıdan gözle kontrol ediniz. Yüksek dalgaların enerjisi fazla olup daha güçlü rip (çeken) akıntı oluşturur
  • Suyun yüzeyindeki renk değişimlerini, özellikle çevreden farklı kirli görünümlü su hareketlerine dikkat ediniz
  • Aile bireyleri birbirini sıkça kontrol etmeli, uzun süre gözden ayırmamalıdır. Özellikle çocukları yanımızdan ve gözümüzden ayırmamamız gerekmektedir
  • Özellikle tenha ve cankurtaran olmayan sahillerde tek başımıza yüzmeyelim.
  • Suda dururken ya da yürürken kumların ayaklarınız altından kum göçmesinin gelip, gelmediğine dikkat ediniz. Bu güç fazlaysa denizden çıkınız
  • Aşırı cesaret ve rehavet tehlikelidir
  • Her durumda sakin olunuz. Panik tehlikeyi artırır
  • Çeken akıntıya yakalandığınız hemen ses verin ve elle yardım isteyiniz
  • Direkt olarak kıyıya doğru yüzmeyiniz
  • Kıyıya dik olarak gelişen rip akıntısından kolay kurtulamazsınız. Çıkmak için kıyıya paralel olarak yüzünüz
  • Derin nefes alarak kendinizi yormadan suda uzun süre kalmaya hazır olunuz
  • Rip akıntısına kapılan birini bilinçsizce kurtarmaya çalışmak çok tehlikelidir. Çok kişi bu sırada hayatını kaybetmiştir. Bunun yerine ona can yeleği gibi yüzmesine yardımcı bir objeler fırlatmak daha yerindedir

Bu tip kıyılarda yönetimler neler yapmalıdır?

Geniş anlamda yapılacaklar

  • Her şeyden önce kıyıların korunması, denetlenmesi vb gibi konuları da içine alacak şekilde bütünleşik bir kıyı alanı yönetimi planlanmalıdır.
  • Koordinasyon ve organizasyon için yasal düzenlemeler yapılmalıdır
  • Bu plan sürdürülebilir, uygulanabilir ve kolay anlaşılabilir olmalıdır.
  • Yerel ve merkezi paydaşların işbirliğini içeren bütüncül bir plan olmalıdır.
  • Paydaşlar arasında Afad ve Kızılay gibi resmi ve AKUT benzeri sivil örgütlerin güçlerinden katkı alınmalıdır
  • Eğitim ve bilgilendirme çalışmaları
  • Görsel ve yazılı medyada bu tehlikenin vurgulandığı programlar
  • Halka yönelik bildiri, broşür ve bilgilendirme toplantıları
  • Bilgi sahibi eğitmenlerin yetiştirilmesi

Dar anlamda yapılacaklar

  • Koordinasyonu, iletişimi ve müdahaleyi sağlayacak profesyonel teçhizat ve yetişmiş insan gücü kadrosu yapılandırılmalı
  • Sahil ve plajlarda uyarıcı tabelaların, bayrakların, ses sistemlerinin yerleştirilmesi
  • Broşür ve bildiriler dağıtımı
  • Plajlarda denize girenlerin izlenmesi, uyarılması için yüksek platformların oluşturulması
  • Kötü hava koşullarında denize girmenin yasaklanması
  • Acil sağlık hizmetlerin konuşlandırılması
  • Deniz tabanındaki dalga ve akıntı rejimini bozacağından denizden kum çıkarılmasının önlenmesi

Afetsiz günler dileğiyle

 

3
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hatay Sahillerinde İnsan Yutan RİP Akıntıları

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir