Hatay Turizim derneği başkanı Sabahattin NACİOĞLU, Hatay’ın turistik değerleri ve bu tarihi, turistik mekanlarımızın önemsenmedği, turizim sektörünün geri planda kalması ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Yaptığı açıklamada turizim sektörünün nasıl geri plana itildiğine ve turizim şehri olan ilimizdeki sahip çıkılması gerektiğine değinen NACİOĞLU, İlimizdeki turizim sektörünün iyileştirilmesi konusunda çözüm önerileri sundu.
NACİOĞLU’NUN turizim hakkında yaptığı derğerlendirme şu şekilde;
” Yıllardır ilimizi tanıtmaya çalıştığımızda hep şunu diyoruz. Medeniyetler şehri, Hoşgörü şehri, Misafirperver şehir, Semavi dinlerin şehri ama maalesef şu günlerde yaşadığımız birçok talihsizliklerle sektör sıkıntı içerisindedir. Dünyanın Turizm şehri olarak tanıdığı, eşi ve benzeri bulunmayan bu şehir gitmiş, ölü toprağı atılmış bir şehre dönüşmüştür.
Hatay iline gelen Turistlerin en çok ziyaret ettikleri Hatay Müzesi kapalı, Sen Piyer kilisesi kapalı, Ortodoks Kilisesi kapalı, Sn Simon Manastırı kapalı adeta Turistlere şehrimize gelmeyin diyoruz. Bu kadar yer kapalı olunca niye gelsinler? İşletmelere sezon başında yaptırdıkları rezervasyonları bir bir iptal ediyorlar. Turizm sektörü kan ağlıyor kimsenin umurunda değil.
Bizler bu şehrimize sahiplenip eski durumlarına getirmez isek yaşayacağımız birçok sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Şehrimizin sorunları nelerdir soracak olursanız?
1-Alt yapının eksikliği tarihi yerlerinin bakımı, Onarımı, Çevre düzenlemesi, Temizliği, Yolları bunlar en önemli faktörlerdir.
2-Şehrimize giriş yapan yerli ve yabancı Turistlerin karşılaştıkları sağlı sollu kötü manzaralar, Dilencilerin çokluğu, Çöplerin havada uçuştuğu,
3-Yolların hale bakımsız, çukurlarla dolu olması, Trafik lambalarının pisliği, Yön levhalarının az olması, akıllı dönüş kavşaklarının olmaması, Trafik karmaşası,
4-Şehir’e giren insanların çok fazla dolanmaları, Atatürk caddesinin çift yöne dönüştürülmesi, Parkların bakımsızlığı, Seyyar satıcıların denetimsizliği,
5-Şehrin temizliğinin yetersiz olduğu, Yerlerde çöplerin olduğu, Ana ve ara caddelerde bulunan çöp konteynırların kötü ve yetersizliği, çöp dökme saatine uyulmaması,
6-Antakya’yı ikiye bölen asi nehrinin kötü görüntüsü ve pis koku yayması, Haşerelerin çoğalması, İlaçlama yapılmaması,
7-Prestij tabir ettiğimiz caddelerdeki karma keş park sorunu, Belirli saatlerde trafik akışının düzensizliği ve denetimsizliği, Yayaların kontrolsüzlüğü,
8-Dünyanın ilk ışıklandırılan Kurtuluş caddesindeki tabela ve görüntü kirliliği, kaldırım işgalleri, işyerlerinin bakımsızlığı kötü görünümleri,
9-Hatay sokaklarını ve Tarihi mekânların yerlerinin belirtildiği şehir krokisinin belirli yerlere konulması, Hem Türkçe hem de yabancı dille yazılması,
10-Yıllardır sıkıntısını çektiğimiz ve bu kadar zenginliğe sahip bir şehrin danışma bürosunun bir banka kulübesi kadar küçük olması, Turizme verilen değeri göstermektedir. Hatay ilimizin ilk girişinde fuzuli yere yapılan ve çok para harcanan tanıtım bürosunun yapılması boşunadır. Oysa Vali Ürgen alanına şık bir enformasyon bürosu yapılması durumunda Hatay Turizm Derneği olarak yabancı dil bilen ve Hatay ilimizi tanıtacak bir elemanın koyularak ilimizde bulunan otellerin, Acentelerin broşürleri ve el sanatçıların ürünlerinden birer adet teşhir edilmesi sağlanacaktır.
11- Şehirde herkes dilediği gibi kaldırımları işgal etmekle birlikte, yayaların haklarını ve can güvenliklerini hiçe saymaktadırlar,
12-Hatay sahillerimizin bakımsızlığı ve çöplerinin sahil kenarlarına atılması, görüntü kirliliğinin olması, insanların deniz havasını koklayacak ve oturacak bankların yetersizliği, Gemilerin bıraktıkları çöplerin sahillere vurması ve denetimsizliği,
13-Harbiye şelalesinin yıllardır kaderine terk edilmesi, İniş yollarının berbat durumda olması, etrafının bakımsızlığı, Temizlik ve görüntü yönünden çok kötü durumda olması, Heyelan olan yolun yapılmaması, Defne ilçesindeki dolmuşların yenilenmesi ve Çevreyi düzeltmek için girişimlerin yapılması,
14-Hıristiyanların ilk hac yeri Sen Piyer mağara kilisesinin bitmek bilmeyen restorasyonu ve hangi tarihte açılacağı, Hatay’a gelecek Turistlerin Kuşadası Meryem anaya yönelmesi,
15-Hatay yeni müzesi dünyanın sayılı müzelerinden birisi olmakla birlikte, sektöre ivme kazandıracak bu müzenin açılışının geciktirilmesi, Net bilgi verilmemesi,
16-Sn Simon Manastırının restorasyonu Sen Piyer’le denk gelmesi, Ziyaretçilere kapatılması,
17-Hatay halkının ve Esnafın Turizm konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini, Şehrimize gelecek Turistlere iyi davranılması, Hatay’da bulunan ticari taksi şoförlerin şehir hakkında ve tarihi yerler hakkında eğitilmesi, Kılık kıyafetlerini tek tip olması,
18-Yiyecek içecek sektörler hijyen eğitimi verilmesi, İşletmeler sık sık denetlenip hijyene önem vermeyen işletmelere gereken cezaların verilmesi,
19-Suriye sığınmacıların kontrolü, düşük ücretle çalıştırılıp kendi vatandaşımızı mağdur edilmesi. İzinsiz işyerlerinin açılması esnafımıza zarar vermesi,
Emlak kiralarının fırlaması,
20-Hatay ili hakkında yanlış bilgilerin söylenmesi, Sokakların tehlikeli ve gezilmeyecek gibi lanse edilmesi yanlış olduğu gibi ziyaretçiyi korkutur.
21-Hatay ilinin tanıtımını en iyi şekilde yapılması, Kaybolan imajının tekrar düzeltilmesi, Gelen konuklara güven verilmesi gerekmektedir.
22-Yukarıdaki sorunlarımızı giderdiğimiz takdirde Hatay Turizmde hak ettiği yere gelmekle beraber birçok ilin gıptayla baktığı ile dönüşecektir. ” değerlendirmesinde bulundu.
