featured

Hatay’da Suriyeli Göçmenler Paneli Düzenlendi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Vakfı’nın düzenlediği “Suriyeli Göçmenler” konulu seminere Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Hatay Gazeteciler Cemiyeti (HGC) Başkanı Ahmet Yetişen, İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkan Yardımcısı Metin Çorabatır, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Murat Erdoğan, Hatay Yardımlaşma Derneği (HAYAD) Başkanı Rahmi Vardı, Güney Rüzgarı Dergisi imtiyaz sahibi Mehmet Ali Solak ve basın mensupları katıldı.

Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) Vakfı’nın düzenlediği “Suriyeli Göçmenler” konulu Narin Hotel’de düzenlenen seminerin oturum başkanlığını Güney Rüzgarı Dergisi imtiyaz sahibi Mehmet Ali Solak yaparken, İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkan Yardımcısı Metin Çorabatır, Doç. Dr. Murat Erdoğan, Gazeteci Rahmi Vardı Suriyeli Göçmenler konulu seminere konuşmacı olarak katıldılar.

GÖÇMEN SORUNU ZORLUKLARI DA BERABERİNDE GETİRMEKTEDİR

“Suriyeli Göçmenler” konulu seminerinin ilk açılış konuşmasını Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop; “Suriye’de yaşanan olaylar neticesi itibariyle iç savaşa neden olmuştur. Maalesef çıkan iç savaşta en çok mağdur olan siviller olmuştur. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede çok sayıda Suriyeli göçmen bulunmaktadır. Türkiye sınır komşusu olması nedeniyle olaya duyarsız kalmamış ve kapılarını Suriyelilere açmıştır. Onlara yaşamlarını sürdürebilmesi için yer temin etmiş, ekmeğini ve suyunu paylaşmıştır, paylaşmaya da devam etmektedir. Tabii ki bu süreç bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Vakfı ve Hatay Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte bu sorunları çözme noktasında bir seminer düzenlemiştir. Seminerin amacına ulaşmasını ve başarılı olmasını dilerim.” diye konuştu.

SURİYELİLERLE BERABER HATAY HALKININ DA SORUNLARI ELE ALINMALI

“Suriyeli Göçmenler” konulu seminerde bir konuşma yapan Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Yetişen; “Programdan anladığımıza göre bugün burada Suriyeli vatandaşların dünü, bugünü ve yarını hakkında yapılacak olan değerlendirmelerde yine Suriyeli vatandaşların sorunları ve geleceği konusu ele alınacaktır. Ben bu konuları daha çok uzmanlarına bırakmak istiyorum. Bu konulara fazla girmek istemiyorum. Bu konularda Suriyeli vatandaşlarla iç içe yaşayan gazeteci arkadaşımız Rahmi Vardı sizlere daha iyi anlatacağını düşünüyorum. Hatay Gazeteciler Cemiyet başkanı olarak birkaç cümle söylemek lazım diye düşünüyorum. Burada yapılan toplantıda Suriyeli vatandaşların sorunları dile getirilirken Hatay halkının da sorunlarını bir bütün olarak ele almalıyız diye düşünüyorum.” diye konuştu.

İLİMİZİN KISA ZAMANDA BU KADAR YÜKÜ KALDIRMA İMKANI YOKTUR

Yaklaşık 3 yıldan beri süregelen Suriye’de ki karışıklıktan dolayı bize gelen Suriyeli vatandaşlara iddialı bir şekilde kucak açan Hatay halkı artık bu derin sıkıntıları çok açık şekilde hissetmektedir diyen Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Yetişen; “Hatay nüfusunun yaklaşık yüzde 20’si kadar Suriyeliyi barındıran ilimizde maalesef ekonomik sıkıntıların yanı sıra işsizlik sıkıntıları da son derece tehlikeli hale gelmeye başlamıştır. Suriyeli vatandaşların doğal olarak aç kalmamak için ilimiz sınırlarında sosyal güvencesi olmadan çalışmaları bizim gençlerimizin işsiz kalmasına sebep olmaktadır. Artık Hatay’da birçok işyerinin tabelasında Arapça yazılı tabelalar asılmaktadır. Trafikte her 4 araçtan biri Suriye plakalıdır. Dile getirmek istemediğim birçok üzücü olaylar var. Bu üzücü olayları burada dile getirmek istemiyorum. İlimizin kısa zamanda bu kadar yükü kaldırma imkanı yoktur. Bu yüzden Suriyeli vatandaşlar konusunda devletimizin ciddi adımlar atması ve kontrolü elinde tutması gerektiğine inanıyorum.” diye konuştu.

DEVLETİMİZ BU İNSANLARI SIKI BİR ŞEKİLDE KONTROL ALTINDA TUTMASI GEREKİR

Bu insanlara sahip çıkmak tabii ki vicdani olarak ta herkesin görevidir diyen Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Yetişen; “Ama kontrol altında olmaları da şarttır. Yoksa bu yükün altından kalkmak mümkün değildir. Bu insanlar mağdur olabilir ama altından kalkamayacağımız yükün altında kalan Hatay halkı da mağdur olmaktadır. Suriyeli vatandaşlara kucak açarken bunların devletin kontrolü altında olması gerekirdi. Kimlik sorunumuz vardır. Suç işleyen bir Suriyeli kişinin ne olduğu ve kim olduğu bilinmemektedir. Bu olaylar özellikle çok farklı olmaya başladı. Daha fazla Suriyelilere ve Hatay halkına sıkıntı vermeden kontrolün devletimiz tarafından daha sıkı olması gerektiğine inanıyorum. Hatay Gazeteciler Cemiyeti başkanı olarak bu toplantıda konuşulanların sadece lafta kalmamasını ümit ediyorum. Bu toplantıda konuşulanların nerelere ulaştırılması gerekiyorsa acil olarak ulaştırılmasını ve Suriyeli vatandaşların durumunun ciddi olarak ele alınmasını diliyorum. Suriye de ki savaşın bir an önce bitmesini temenni ediyorum. Bir an önce barışın ilimizin ve komşu ülkelerimize hakim olmasını temenni ediyorum. Burada kalanlara bizler her zaman için insani açıdan destek olmaya devam edeceğiz. Devletimizin bu insanları sıkı bir şekilde kontrol altında tutmasını altını çizmek istiyorum. Tüm katılımcı arkadaşlara teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

SORUMLULUK ALAN TÜRKİYE KAPILARINI SURİYELİLERE AÇTI

Konuşmaların ardından söz alan İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkan Yardımcısı Metin Çorabatır; “29 Nisan 2011 tarihinde komşu ülke Suriye’de başlayan iç kargaşa nedeniyle ülkede iç savaş başlamıştır. Bunun neticesinde Suriye konusunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu daha ilk günden itibaren yaptığı dış politikası ile net bir şekilde ortaya koydu. Suriye’de iç kargaşa olduğu andan itibaren oradaki sivil vatandaşların durumu ile ilgilenmesi gerekiyordu. Orada çıkan savaş sonrasından bu insanlar Türkiye’ye gelerek sığınacaklardı. Bu insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacağız. Uluslararası hukuk açısından olaya baktığımız zaman komşu ülkelerle yapılan bir sorumluluk var. Bu sorumluluk anlayışıyla Türkiye kapılarını Suriyeli vatandaşlara açtı. Türkiye bundan önceki yıllarda dış ülkelerde yaşanmış olan iç savaştan dolayı o ülkelere de insani olarak kucak açmıştı. Fakat onlara mülteci denmiyordu. Misafir olarak kabul ediyorduk. Türkiye’ye gelen Suriyelilere de ilk gün misafir diyorduk. Fakat daha sonra mülteci demeye başladık.” dedi.

SURİYE’DE MAALESEF İSTİKRARIN OLMASINA HİÇ KİMSE İHTİMAL VERMİYOR

Kentlerdeki nüfus oranı, kamplardaki nüfus oranını çok aşmış durumdadır diyen İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkan Yardımcısı Metin Çorabatır; “Bunun nedeni ise kayıtsız insanların çok olmasıdır. Türkiye yasal çerçevesi bulunmadan fakat olaylara yansıyan durumdan bakarak çözmeye çalışıyor. Bu yapılan tüm çabalar beraberinde sıkıntıları da getirmektedir. İşsizlik açısından Hatay çok sıkıntılı olduğunu, insan ticaretinin olduğu, genç kızların istemediği halde zorla evlendirilmesi gibi nedenler şikayet edildi. Bu sorunlar böyle devam ederse sorunların çözümü noktasından önlem alınması gerekir. Mülteciye tanınması gereken hakların tanınması lazım. Şuan itibariyle baktığımız zaman Suriye’de maalesef istikrarın olmasına hiç kimse ihtimal vermiyor. Yaşanan bu gelişmeler neticesinde İçişleri Bakanlığı bir genelge hazırlıyor. Bu genelgenin muhtemelen Nisan ayında çıkması bekleniyor. Dileriz ki bu genelgenin tüm sıkıntılara cevap veren bir genelge olur. Resmi makamlar şikayet ediliyor yardımlar konusunda. Resmi makamlar hiçbir şekilde yapılan yardımları kendi imkanlarıyla değil uluslararası fonlarla gerçekleştiriyorlar. Bu yardım fonlarının yanında dış ülkelerde olan STK’lar da yardım etmeye çalışıyor. Fakat uluslararası STK’lar sınır kapıları kapalı olduğu için birçok kaynak Türkiye’ye gelemeden kapıda kalıyor. Dolayısıyla dış yardımın etik olmasından Türkiye’nin yarattığı sorunlar önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

SURİYELİLERİN KAYIT ALTINDA TUTULMASI LAZIM

Yapılan konuşmanın ardından Suriyelilerin geleceği hakkındaki görüşlerini dile getiren Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Murat Erdoğan; “Suriye’de yaşanan olayın birincisi siyasi krizdir. Bu siyasi kriz neticesinde Esad’ın dayanamayacağı ve yeni bir oluşum olacağına inanılıyordu. Esad’ın bu kadar karşı koyacağına ve ayakta durabileceğine ihtimal verilmiyordu. İkincisi ise Türkiye’nin uyguladığı Suriye politikası var. Bu da başbakan’ın kendi kafasında kurguladığı bir Suriye politikası var. Bu aslında hepimiz için önemli bir konudur. Suriyelilerin kayıt altında tutulması lazım. Kamplarda kalanların sorunlarının yanı sıra bölgede yaşayan insanlarında ciddi sıkıntıları var.” diye konuştu.

BU İNSANLARA TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLARAK SAHİP ÇIKMALIYIZ

Konuşmacı olarak söz alan Hatay Yardımlaşma Derneği (HAYAD) Başkanı Rahmi Vardı; “Suriye’de ki yaşanan iç karışıklıklardan dolayı olayın siyasi boyutunu konuşmacı arkadaşlarımız anlattı. Suriye’de ki olayın siyasi boyutunun yanı sıra vicdani ve insani boyutu da vardır. Bizler Hatay Yardımlaşma Derneği olarak mazlumun dini mezhebi sorulmaz diye yola çıktık. Biz cihad yaparak yola çıktık. Bizim açımızdan cihad; ‘Katilin elinden silahı almaktır’ bakış açışıyla yola çıktık. Suriye politikası başlı başına karmaşık bir sorun haline gelmiştir. Bizler oradan savaştan kaçıp sığınacak yer bulamayan insanlara kucak açtık. Dernek olarak bizler elimizden gelen tüm imkanları seferber etmiş durumdayız. Bunu yaparken sadece insani ve vicdani bir ihtiyaç duyduğumuz için yapıyoruz. Suriye’den savaştan kaçan Suriyelilerin eğitim, sağlık ve insani problemleri vardır. Türkiye’de ki muhalefet partileri maalesef hükümeti yanlış politikalarla eleştiriyorlar. Bu insanları eleştirmeyin. Bu insanlara hepimiz sahip çıkmalıyız. Savaştan kaçmış gelmiş ailesini geçindirmek zorunda kalan bu yolda kalmış insanlara bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak sahip çıkmalıyız.” diye konuştu.

HABERİN FOTOĞRAFLARI

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hatay’da Suriyeli Göçmenler Paneli Düzenlendi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 Yorum

  1. 7 Mart 2014, 21:47

    Duzenlenen panele haberim olmadigi icin katilamadim. Suriye ile ilgili derneklere haber verilebinirdi. Yinede ele alinan konular yapilan calismalarin anlatilmasi guzel bir olay. Hazirlayan ve emegi gecenlerden allah razi olsun

    Cevapla