Gümrük ve Ticaret Uzmanı Mehmet ÇARDAK Hatay’ın Turizmi ile ilgili bir yazı yayınlayarak Turistlerin neye ve nereye geleceğini anlattı.
İşte Uzmanından Hatay’ın Turizm yapısı;
Antakya, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı egemenliğine geçmiştir. 1937’de bağımsız Hatay Devleti kurulmuş ve 1939’da Hatay Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.
Hatay’ın yöresini çekici kılan ve tarih boyunca göçlere açık olmasını sağlayan, yaşamı kolaylaştıran iklim koşulları ve verimli topraklarının yanı sıra Anadolu’yu Çukurova yoluyla Suriye ve Filistin’e bağlayan yolların kavşak noktasında bulunmasıdır. Ayrıca Mezopotamya’dan Akdeniz’e çıkmak için kullanılabilecek en uygun limanlar yine bu bölgededir.
Hatay; inanç turizmi merkezleri, antik kentleri, sahilleri ve yaylalarıyla turizm potansiyeline sahip bir ilimizdir. Hatay’ın yüzölçümü 5.403 kilometrekaredir. 2013 yılına göre nüfusu 1.503.066’dır. Bu nüfus, 756.248 erkek ve 746.818 kadından oluşmaktadır. Bitki örtüsü bakımından Ardıç, Meşe, Kayın, Kızılcık, Çınar ağaçlarından oluşan geniş ormanlık alanları dışında Mersin, Defne, Kekik ve Lavanta bitkileriyle kaplı makilikler de bulunur. Hatay’da Akdeniz iklimi hâkim olup, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer.
TURİST NEYE, NEREYE GELİR?
Turizm, ülkeler ve şehirler için bir gelir kaynağıdır. Turistler genelde aileleriyle seyahat ediyorlar. Gittikleri şehirde günlerce kalabiliyorlar. Turistler için gidilecek şehir, ulaşım yolları, kalınacak otel çok önemlidir. Ama daha da önemlisi görülecek şehrin temizliği, çevresi, özellikleri, turistin ilgisini çekecek yeme-içme ve eğlence imkânlarıdır. Kıyı, doğa, inanç ve kültü turizmi için gelen yabancılar kişi başı ortalama 600-700 dolar harcıyor.
Oysaki bizler, Hatay’ımızı her türlü kirletmeye devam ediyoruz. Bu huyumuzdan vazgeçmediğimiz takdirde Hatay’ı “Turizm Cenneti” yapma sevdamız tutmaz. İnsan ve tabiata yatırım yapmazsanız; sevda ancak hayal olarak kalır.
Turist neye, nereyi gelir? Turist denize, temizliğe, trafiğe, güler yüze, konuşulan dile, terörsüz ortama, yatacak-kalacak yerin temizliğine gelir!
Peki, bizde güler yüzden başka ne var? Turist için Akdeniz insanının sevecenliği yeter mi? Elbette yetmez! Denize akan, arıtılmamış pislikler, açık denizden gelen her türlü meyve-sebze, naylon, bisküvi ve cips poşetleri, şırıngalar….
Sahil Güvenlik, denizlerimizi kirlenmeye karşı da koruma zorundadır ama gözümüzün önünde çekilen trol ağları, denizlerden gelen her türlü çöp! Ve bir gün bile bu konuda Sahil Güvenlik örgütünün açıklaması yok. Denizler biterse; bacasız turizm ölür. Turist gelmez, memleketimize döviz girişi olmaz.
TURİZM EŞİTTİR GELİR DEMEK
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, 2014 turizm sezonunda 43 milyon turist ile 36 milyar dolarlık gelir hedefine yürüdüklerini söylüyor. Peki, Hatay Turizm Derneği’nin 2014 turizm sezonunda kaç turist ile kaç dolarlık gelir hedefi var? Belli değil.
Hatay Turizm Derneği’nin şimdilik amacı; Hatay’ı Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmaktan ibarettir. Özellikle iç turizmde Türk vatandaşlarına Hatay’ı tanıtmayı, Hatay’ın değerlerini Türkiye’ye sunmayı hedefliyor. Dernek Başkanı Sabahattin Nacioğlu, Hatay’ı gezmemenin ayıp, değerlerini tanımamanın kayıp olacağını vurguluyor. Hatay’da turizm yatırımının yetersizliğinden şikâyetçi olan Başkan, yeni dönemde Hatay açılımı içerisinde olacaklarını dile getiriyor.
Hatay’ın tanıtımı için önemli çalışmalar yaptıklarına, yeni hedefleri arasında Anadolu, Avrupa ve Rusya’nın yer aldığına dikkat çeken Nacioğlu, “Hatay’ın değerlerini Anadolu ve dünya insanına, Türkiye ve dünya kültürüne sunma arzusundayız. Hatay’ın tanıtımını en iyi şekilde gerçekleştirebilme adına açılımlara başlayacağız…” diyor.
HATAY TURİZMİ TANITIM İLE BÜYÜR…
Elbette ki turizm tanıtım ve devamlı çalışmak ister. Turist gittiği yerde ilk önce huzur ve güvene, ardından gideceği kentteki temizlik, görsellik, yol, yaya, araç trafiği ile kentsel dokuya ve sosyal çevresine dikkat eder. Maalesef bu konularda Hatay’da ciddi eksiklikler var! Hatay’ın var olan turizm potansiyelinin kullanılabilmesi için kentin estetiğinin güzelleştirilmesi yönünde ciddi çalışmalar yapılması şarttır.
Aslında Hatay, ileri teknolojiye dayalı sanayisi ve köklü ticaret geleneğiyle markasını küresel ölçekte cazibe merkezi haline getirebilecek enerjiye sahiptir. Bugün demir-çelik, filtre, gıda ve mermer başta olmak üzere; tüccar ve sanayicimizin başarılı ortaklıkları ve tecrübeleri dünya devlerinin de dikkatini çekmektedir. Demir, deniz, hava ve kara ulaşım araçları, Hatay’ın turizm ve hizmet sektörlerindeki gücüne güç katmaktadır.
Hatay’ın marka değerini yükseltmek, Afrika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Amerika kıtasına kadar birçok lokasyonda geliştirmek için gayret göstermemiz gerekiyor. Bunun için yurtdışı temaslarımızda, fuar ve yabancı misyonları ziyaretlerimizde Hatay’ı tanıtmak için tanıtıcı çalışmalar yürütmemiz önem arz ediyor. Hatay’ın marka değerinin yerelden evrensele ulaşan yeni firmalarla ve girişimciler sayesinde daha da geliştirebilmemiz mümkündür.
Bu alanda yapılan çalışmaları ve Hatay’ın dünyaya açılan tek penceresi olan HRT Akdeniz’i çok ama çok önemsiyoruz. Bunun için de, Hatay işadamlarımızı ve esnaflarımızı gönüllü olarak HRT Akdeniz’e reklam vererek, desteklemeye davet ediyoruz.
Unutmayalım ki, işletmeler; malların ve hizmetlerin tüketici nezdindeki fayda maliyet dengesini reklam yoluyla işletme açısından daha kârlı olacak biçimde dönüştürmüş olurlar. Hiç şüphesiz ki, mal ve hizmet üreticilerini, satıcılarını ve tüketicilerini yakından ilgilendiren reklam; doğru, dürüst ve gerçeğe uygun olarak yapıldığı sürece topluma ve dolayısıyla da tüm insanlara büyük faydalar sağlar.
Türkiye’de en etkin reklam aracı ise, televizyon reklamıdır! Türkiye’de reklam yatırımlarından en fazla payı yüzde 48.5 ile televizyon almaktadır. İstihdam arttırıcı, tüketiciyi bilinçlendirici, rekabet sağlayıcı hatta düşündürücü ve eğlendirici yönüyle reklam hayatımızın da vazgeçilmez bir parçasıdır.
Unutmayın! Hatay’da reklam, HRT Akdeniz’in işidir. Bizler, Hatay marka kent oluncaya kadar Hatay’ı konuşmaya, turizmi yazmaya devam edeceğiz! Peki, ya sizler ne yapacaksınız? Hatay’ın turizm efsanesine seyirci mi kalacaksınız? Yoksa sizler de elinizi taşın altına koyarak, Hatay’ın Türkiye’ye ve dünyaya tanıtımına ve marka kent olma çabalarına katkı sağlayacak mısınız?
