Hatay Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığına bağlı Haşere ile Mücadele ve İlaçlama Ekibi, geçtiğimiz yıllarda ilçe belediyeleri tarafından yapılan sivrisinek ve haşereyle mücadele çalışmalarının, valilik kararının ardından bu yıl itibariyle büyükşehir belediyesine devredilmesi ile başlanılan ilaçlama çalışmalarına, il genelinde aralıksız olarak devam ediyor.
5 Şubat 2018 tarihinde başlanan ve zararlı haşereyi kaynağında yok etmeye yönelik mücadelede daha önceden tespit edilerek kayıt altına alınan 594 mahallede 142.000 üreme alanında 2 defa ilaçlama çalışmaları gerçekleştiren ekipler 3. Tur ilaçlamalarına başladı. Kent merkezlerinde bulunan ve ergin sivrisinek ile hamamböceği saklanma alanları olarak risk oluşturan 5568 rögarın, kışlak mücadele programı çalışmaları kapsamında 3 defa ilaçlandığını belirten yetkililer, haşere açısından potansiyel risk oluşturan 56 dere, 3 Büyük sazlık, ilçe merkezlerinden geçen 3 büyük drenaj kanalının belli aralıklarla ilaçlandığını ve ilaçlamaya da devam edileceğini vurguladı.
Tüm bunların yanı sıra kanalizasyon sistemlerinin olmadığı mahallelerde ev ev dolaşarak vatandaşların tuvaletlerini ve fosseptiklerini tek tek ilaçlayarak haşere oluşumunu ortadan kaldıran ekipler, içinde suyun olduğu bodrumlar, gübrelikler gibi üreme alanlarının tamamına zararlı haşereyi kaynağında yok etmek amacıyla müdahale ediyor.
“BATAKLIĞI KURUTMAK ESAS OLMALIDIR”
Konu ile ilgili il genelinde çeşitli sempozyumlarda konuşmalar gerçekleştirerek Hatay halkını haşere ve vektör mücadelesinde faydalı bilgiler sunan HBB Veterinerlik ve Gıda Kontrol Şube Müdürü Şevki Serin, “Hiç unutulmamalıdır ki, havaya zehir sıkmak şeklinde yapılan ve uçan sineği öldürmeye dönük mücadele yöntemi sorunun sadece %5’ ini çözer. Bu yöntem aynı zamanda ciddi hava kirliliğine, zamanla da kronik zehirlenmelere sebep olur. Yapılması gereken en doğru şey, vatandaşlarımızla el ele vererek haşereyi üreten yerleri en aza indirmektir. Yani bataklığı kurutmak esas olmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Hatay halkına önemli önerilerde bulunan Serin, “Çevremizi temiz tutmak, çevremizdeki kirli sulak alanları mümkün mertebe azaltmak, bodrumlarımızı, havuzlarımızı kuru tutmak, kullanmadığımız fosseptiklerimizi gömmek, kirli sularımızı derelere akıtmamak gibi tedbirler; haşere mücadelesinde hem başarıyı arttıracak hem de kullanılan zehir miktarını azaltacaktır” dedi.
“HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLARAK İLİMİZİN HAŞERE SIKINTISINI TAMAMEN ÇÖZMEYE KARARLIYIZ”
HBB yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, “Haşere sıkıntısını çözerken bugüne kadar herkesin yaptığı gibi havayı, toprağı, suyu ve hedef dışı canlıları zehirlemeyeceğiz. Çevreci ve kalıntı bırakmayan solüsyonlar kullanarak ve üreme alanlarını mümkün mertebe azaltarak belli bir plan dahilinde sorunu çözeceğiz. Üniversitelerimizin yanı sıra, Milli Eğitim Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ve Sağlık Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde yanımıza sivil toplum örgütlerimizi de alarak çevre temizliğini ve toplumsal farkındalıkları arttırmayı hedef alan bilimsel çalışmalarla amacımıza ulaşacağız” ifadelerine yer verdi.
Yapılan saha çalışmalarında kayıt altına alınan üreme alanlarının % 90’ını insanın kendi eliyle oluşturduğu kirli alanlardan meydana geldiğinin altını çizen yetkililer, bu nedenle haşere ile mücadele bilincinin ilkokul çağındaki çocuklardan başlanarak toplumun her kesimine yayılması, toplumda oluşturulacak bilinçle, mücadelede havaya ve toprağa sıkılan zehrin en aza indirilmesinin ahlaki ve vicdani bir görev olduğunu vurguladı.
“HAVADA UÇAN HER BÖCEĞİN TOPTAN İMHASINA DAYANAN HAŞERE MÜCADELE ANLAYIŞININ SONU ÇEVRE FELEKETİDİR, KABUL EDİLEMEZ”
Haşere ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen çalışmaların ekolojik döngüyü bozmayacak bir şekilde yapıldığını da vurgu yapan HBB yetkilileri, “Bugüne kadar birçok ilçe belediyesince de yapılan ve her türlü böceğin öldürülmesi anlayışından beslenen mücadele yöntemlerinde başta arılar olmak üzere milyonlarca tür böceğin ölümüne sebep olundu. Unutulmasın ki, yararlı böcekler ölürse canlılık da ölür. Hatay Büyük Şehir Belediyesi olarak 16 Mayıs 2018 tarihinden itibaren uçan haşereye karşı zehir sıkmaya başlayacağız. Fakat bunu yaparken mümkün mertebe üniversitelerimize danışarak çevreci ve hedef dışı canlıya zarar vermeyen veya en az zararlı solüsyonları seçeceğiz. Bununla beraber üreme alanlarındaki kontrol ve ıslah çalışmaları ile toplumsal bilincin arttırılmasına dönük bilgilendirme çalışmaları da yıl boyunca devam edecek” açıklamalarında bulundu.
ASİ NEHRİ KENARINDA VE DERELERDE KRİNOMİD MÜCADELESİ GÜNLÜK OLARAK DEVAM EDİYOR
Asi Nehri’nin kenarlarında bulunan Krinomid ile ilgili de bilgiler paylaşan yetkililer, “Yeşil tirek sinek de denilen krinomid mücadelemiz Mart ayının başından beri günlük olarak devam ediyor. Bu sineğin sayıca artmasının sebebi ilçe belediyesince sezonun yarısında mücadelenin bırakılmış olmasıdır. Fakat biz her şartta bu sorunu çözeceğiz ve sineğin vatandaşımızı rahatsız etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
