featured

Hep böyle olmasın

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan YPG’nin Türkiye’nin “ Kırmızı çizgisi “ ilan ettiği Fırat nehrinin batısına geçerek sınırımız yakınındaki stratejik Menbiç kentine bağlı 200 köyü  tamamen ele geçirdi.

İŞİD militanları kenti terk etti. Menbiç: Afrin, Azez, Cerablus, Kobani hattı üzerinde bulunuyor. Kürt koridorunu tamamlıyor.

İŞİD yine yapacağını yaptı. Her zamanki gibi, çekildiği yerleri YPG’ye bıraktı. Karada YPG havada ABD hakimiyeti olacak şekilde bölüşüldü. İleriki zamanda fidye karşılığı olarak, bırakacağı bölgenin ileri gelen ailelerden 2000 kişi kaçırdı. Hep böyle oluyor. Türkmenlerin yoğun olarak bulunduğu bu topraklarda, bir ileri, bir geri gelerek, her geldiği gittiği süre içinde, gelip gittiği topraklarda yaşayan, Türkmenlerin evlerini bağ ve bahçelerini yok ederek, bölgedeki demografik yapının değiştirecek hareketlerle orada yaşayan insanları göçe zorluyorlar.

YPG teslim aldığı bölgede yer adlarını değiştirmek, nüfus dairelerini, tapu dairelerini yakarak, kayıtlarını yok etmekte. Kısaca bölgede Türkmen unsuru olmadığını ileride gelecek Uluslar arası heyetlere karşı haklı olduklarını göstermek için ne gerekiyorsa yapmaktadırlar.

Bu çalışmalar bu uygulamalar hep böyle olmasın, istiyoruz. Çünkü bu hareketlerin sonucunda İsrail- ABD koridorunun açılması kolaylaşmaktadır.

Cişir-Şuur ve Bayır-Bucak bölgesinde uygulama farklı değil. Bayır bölgesindeki 36 köyün 33 yerle, bir olmuş durumda. Bucak köylerinden ancak 18 köyün yani Lazkiye’nin çevresindeki köylerin Şebbihalarca muhasara altında tuttukları köylerindeki diğer 20 köyün rejimin elinde, yerle bir olduğu bir gerçektir. Bu bölgede de aynı taktik uygulanmış. Rus bombaları altında kalan bölge sakinleri olan Türkmenler göç etmek zorunda kalmışlardır.

Yakın zamanda, Türkiye- Rusya görüşmeleri Türkmenlerin umudu olmuştur. Büyük beklenti içine girilmiştir. Barış olacak. Evimize köyümüze gideceğiz havası umudu yükselmiştir. Basında  “ 6 ay gibi bir zaman içinde hayal edemeyeceğiniz gelişmeler “ olacak dedi. Sayın Başbakanımız. Niçin olmasın. Rusya 50-60 yıldan bu yana çok istediği sıcak denize burada kavuşmuş. Füze rampalarını buraya yerleştirmiş. Kendi ekonomik ve kültürel hayatını Suriye halkına yaşatmış. Elbette, Rusya’nın menfaatleri doğrultusunda, anlaşmaları yakın görüyorum. Aslında işin başından bu yana, Suriye’nin bütünlüğünden yana tavır alan Türkiye ile ortak yönleri de var. İsrail- ABD koridoru Rus menfaatlerine uymaması lazım. Umarım silahlar susar. Çözüm yolunda Türkmenlerin menfaatlerini gözeten şekilde sonuçlanır.

Rusya ilk defa İran üzerinden Suriye’yi vurmakta. El Nusra örgütü ve İŞİD’i vurmakta. Yeni bir çevirme harekatı. Musul’un geri alınması için İŞİD’in üzerine gidildiği, 3 köyün alındığı haberleri bizleri sevindirmektedir Türkiye’mizin son güvenlik kaleleri olan Bayır-Bucak ve Halep bölgelerinin gücünün kırılmamasıdır. Şayet bu direniş kırılır biterse, düşman sınırımızdadır. Türkiye’nin güvenliği zora girer.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu,

“ABD’nin demokratik güçlerin içinde bulunan PYD’lilerin tekrar Fırat’ın doğusuna geçeceğine yönelik sözü var. Şimdi ABD’nin bu sözünü tutması gerekiyor.” dedi. Bunu söyleyen Sayın Dışişleri Bakanımız “ bizim elimizden bir şey gelmiyor, müdahale edemiyoruz” demek mi istedi? Bilemiyoruz. Bildiğimiz ve istediğimiz tek şey, savaşın bitmesi, nasıl olacaksa çözüm ün uygulanması, köyümüze evimize bağ bahçelerimize gitmek istediğimizdir. Bu biz Türkmenlere çok görülmemelidir derken; Sayın yetkililere bu konuda TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA DOSTU OLMADIĞINI HATIRLATIRIM. Saygılarımla. 18.08.2016 İsmet Bozoğlan

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hep böyle olmasın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir