featured

İrfan Değirmenci Samandağlılarla buluştu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Samandağ Yeni Carsı Salonunda Yaşanılabilir Özgür, Adil, Eşit bir Tűrkiye için HAYIR DE paneli  gerçekleşti. Moderatörlūğūnū Hülya Nehir’in yaptığı panelde Prof Dr. Nejla Kurul ve Gazeteci Yazar İrfan Değirmenci konuşmacı olarak yer aldı.

Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldız,Yönetmen Ertuğrul Albayrak,Asistan Buluş Akpolat, Belediye  Meclis Üyeleri ,Stk temsilcileri ve Vatandaşlar panele katıldılar. İzdiham yaşanan panelin Açılış konuşmasını  Samandağ Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Nehir yaptı.

Hülya Nehir Giriş konuşmasında:” AKP’nin 15 yıllık iktidarında neler oldu beraberce irdeleyelim.

  1. 2002 yılından bugüne kadar mevcut iktidar Cumhuriyet tarihinin en kutuplaştırıcı , ayrıştırıcı politikalarını yürüttü.  94 yıllık cumhuriyet tarihinde Türkiye toplumu hiç bu kadar kutuplaştırılmamış, ayrıştırılmamış, ötekileştirilmemişti.
  2. Tutuklu gazetecilerle dayanışma platformu verilerine göre Türkiye’de cezaevinde tutuklu ve hükümlü bulunan 17’si imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü toplam 156 gazeteci var.Bu tabloyla Sınır tanımayan gazeteciler örgütü ( RSF) raporuna göre Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olarak tanımlanıyor. 3. Kadın erkek eşitliğinde 144 ülke içinde 130. Sırada ve Moritanya İslam Cumhuriyeti’nden hemen sonra, Bahreyn’den hemen önce geliyor. Ve AKP iktidarında kadına yönelik şiddette % 1400 artış oldu… 4. İşsizlik oranı %13 civarında ve genç işsizlik oranı % 24’ü aşmış durumda. Gençlerin bu kadar umutsuz olduğu böyle bir dönem olmamıştı. Buna yandaşları destekleyip yandaş olmayanları KPSS sınavlarının mülakatıyla eleyince umutsuzluk tablosu daha da büyüyor.. 5. Ülkede ciddi bir yatırım ve istihdam sorununun olduğu bir dönem yaşıyoruz. Ekonomik krizin her geçen gün derinleştiği kısa vadeli talebi canlandırıcı ve vatandaşın günlük sorunlarına merhem olabilecek çözümler dışında çözümler üretemeyen bir hükümet mevcut. Ve bu hükümet bu ülkeyi 15 yıldır tek başına iktidarda ve istediği her şeyi yapabilecek durumdaki bir hükümet. 6. Komşularla yaşadığımız sorunlar özellikle ekonomisi dışarıya bağlı ilimizde ciddi tahribatlar yaratmaktadır. Nobran, kendini dayatan ve uluslar arası toplumda kabul görmeyen bir siyaset son olarak Suriye’de duvara toslamıştır. Başka bir ülkenin yönetimini değiştirme gayreti maalesef en çok bizim ülkemize zarar vermiştir ve vermektedir. Bunun yanısıra uluslar arası siyasette her gün bir önceki günü tekzip eden kontrolsüz ve zikzaklar çözen bir siyaset ilimizdeki ve ülkemizdeki ekonomik darboğazları arttırmakta ve işsizler ordusunun artmasına sebep olmaktadır. 7. Kamu sektörü, merkez bankası ve özel sektörün borçlarının toplanmasıyla Türkiye’nin brüt dış borç stoku hesaplanıyor. Türkiye’nin brüt dış borç stoku 144 milyar dolar iken, 2016 yılının ilk çeyreğinde 411.5 milyar dolara yükselmiş durumda. Türkiye nüfusunun 79 milyon olduğu düşünülürse kişi başına düşen borç miktarı 5200 dolar civarında… Bahsi geçen işsizlik ve ekonomik daralmanın en temel nedeni tabii ki siyaset. Ekonomik bozulma ve işsizliğin nedeni hukukun üstünlüğü ilkesinin ayaklar altına alınması, onun yerine hukukta keyfiliğin hakim kılınmasıdır. Bize yabancı olmayan bir örnek verelim. Avrupa’da çalışan yakınlarımızın hiçbir zaman işletmesine devlet ya da başkası çok hukuki bir gerekçe olmazsa el koyamaz. Ama örneğin Suudi Arabistan’da çalışan bir girişimci devletle ya da kefille ters düştüğü anda işletmesine direkt el konulabilir. Peki siz büyük bir girişimci olsanız milyon dolarlarınız olsa Avrupa’da mı iş kurmak istersiniz yoksa Suudi Arabistan’da mı? İki yerde de kurma imkanınız olsa elbette Avrupa’yı tercih edersiniz. İşte uluslar arası yatırımcıların kaçma sebebi Türkiye’de hukuksuzluğun gittikçe hakim olmasındandır. Demokrasi ve hukuk devleti kurallarının işlediği bir ülkede elimizdeki cep telefonları ve üç boyutlu yazıcıyla her birimiz birer fabrikaya dönüşebiliriz.

Sermaye artık bilgi ve o bilgiyi kullanacak insanın becerilerine indirgenecek kadar sosyal demokrat bir doğa kazandı. Sosyal demokrat bir siyasete zemin açılmış durumdadır. Önümüzdeki referandumda ‘’Evet’’ çıkarsa bu kara tablo artarak devam edecek. ‘’Hayır’’ çıkarsa sosyal demokrat siyasetin önü açılacaktır.”dedi.

Prof. Dr. Necla Kurul konuşmasında:” nkara Üniversitesi’nden 72 bilim insanı ihraç edildi. Bunlardan birisi de benim. Demokratik ve sosyal bir cumhuriyet ve alanım itibariyle eğitim hakkı mücadelesi veren bir öğretim üyesiyim. Çocukların ve gençlerin eşit ve özgür bir eğitim alması için araştırıyor, yazıyor ve derslerimde bu konuları tartışıyorum. Yaşatılan entelektüel bir kıyım. Şimdi ise akademinin sürgünleriyiz, hüzünlü bir yazgı. Özellikle bu OHAL döneminde her yurttaş söylediği ya da söylemediği şeyler için azarlanmakta, suçlanmakta ve savunma hakkı kullandırılmaksızın cezalandırılmaktadır. Oysa kimsenin korkmadığı, yaralanmadığı ve ölmediği bir ülkede yaşamak için uğraş veriyoruz. Bu yaptıklarımızla iktidarın politikalarının yanlışlığını ifade ettik; ki bu düşünce özgürlüğü ve akademik özgürlükler kapsamında değerlendirilecek bir konudur. Bu duruşumuz bize ihraç olarak döndü. Ama pek çok kişi acı çekiyor, ayrıcalığımız yok, bizler de işçiler, kadınlar, Kürtler, Aleviler, sol/sosyalist güçler, yoksul Müslümanlar, Suriyeliler gibi acıdan muzdaribiz. Hepimiz için güzel ve onurlu biçimde yaşayabildiğimiz bir ülkenin peşindeyiz.

Kurul ,‘sokak Akademisinin’, Olağanüstü hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnameleri ile meslekten ihraç edilen, açığa alınan ya da hakkında soruşturma başlatılan akademisyenlerin başlattığı ve eğitim alanlarının sadece binalarla sınırlı olmadığını göstermek amacı taşıyan bir etkinlik olduğunu belirtti. Eğitimin Krizi” başlıklı dersin  yoğun ilgi gördüğünü ifade etti.

HER YER SAMANDAĞ GİBİ OLSUN

Gazeteci İrfan Değirmenci konuşmasında:” Samandağ Belediyesi Yeni Çarşı salonunun çoğu büyükşehir’de bile olmadığını ifade ederek Başkan Nehir’i tebrik etti. Samandağ Halkının bu katılımın umut verici olduğu ifade etti. Samandağ Hz.Hızır ile Hz.Musanın buluştuğu yer ,yeşilin maviyle buluştuğu güzel bir kent. İstanbul  gri rengine büründü.4 yıl önce İstanbulun son kalan Yeşil bir alanı korumak gezi parkında nöbet bekleyen ,direnen gençler umudu büyüttü. Pırıl pırl gençler bu uğurda canlarından oldular. Abdullah Cömert, Ahmet Atakan,Ali İsmail Korkmaz bedeller ödediler. Biz hergün sabah haberlerinde bu konuları işledik.Ana akım medyanın yapmadığı yayını yaptık.Ogün bugündür ayrık otu gibi bir köşede duruyorduk. Biz diyorum.Biz  bu yolda beraber yürüdük.Ertuğrul Albayrak  ve  Buluş Akpolat ile. Bana hala iş bulmadın mı diye soruyorlar .Ben hiç olmadığım  kadar yoğunum.Bugün kitap yazdım,yarın stand up gösterisiyle karşınızda olurum belki de.Rızkı veren Hüdadır,Kula  minnet eylememek gerekiyor. Samandağ siyasi bilinci fazla olan ,farkındalığı  yüksek bir yerdir.Rekor düzeyde hayır çıkacak bir yer. Hayır rekoru Samandağ dan mı çıkar bilmiyorum ama  Türkiye Samandağ gibi olsun.

16 Nisan’da yapılacak olan halk oylaması öncesinde “Hayır” dediği için Kanal D’den kovulan İrfan Değirmenci,  taraflık gerekçesiyle kendisini işten çıkaran Doğan Yayın Holding’in başkanlık referandumunda “evet” tarafında yer aldığını söyledi.

Değirmenci Konuşmasının devamında:Dürüst gazeteciler topyekün hedefte olduğu, çalışılabilecek kurumlar bir bir kapandığı ve de paraya doymayan özel görevli elemanların kendilerini gazeteci diye tanıttığı tuhaf bir dönem bu.  Toplumda oluşan “hayır” birlikteliliğinin bazılarını korkutuyor. Doğan Yayın Holding’in Tarafsızlık adı altında “Evet” tarafında olduğunu savunan Değirmenci, ana akım medyada çalışma olasalığının kalmadığını belirtti. İrfan Değirmenci, bu süreçte çok sayıda teklif aldığını ama şimdilik hiçbir teklifi değerlendirmeyi düşünmediğini söyledi.

‘UMUT HEP OLACAK’

“Bildiğimiz gibi, doğru olduğuna inandığımız gibi yaşamaktır, bazen de direnmek. Bedel ödemeyi göze alarak ama vicdanen rahat” diyen Değirmenci, “Bu ülkede işini değil canını, özgürlüğünü kaybetmek pahasına direnen güzel insanlar oldu. O yüzden umut hep var olacak” ifadelerini kullandı.

Değirmenci şöyle konuştu: “Benim o ekranda devam etmem çoğu kişi için her şeyin normal devam ettiğini ifade ediyordu, belki böylesi daha hayırlı oldu. Normal değil hiçbir şey. Birileri de artık konuşmayı göze alabilir umarım. Bitecek elbet ve devran dönecek, ama bu halk kimin ne olduğunu hep hatırlayacak.”

İRFAN DEĞİRMENCİDEN NEDEN HAYIRA YÖNELİK MADDELER

-Bilim insanını, sanatçıyı, yazarı, çizeri, öğrenciyi, işçiyi, çiftçiyi, madenciyi, gazeteciyi, itaat etmeyen herkesi düşman bilene #Hayır

– İrademi, hakkımda karar verme yetkisini teslim edeceğim kişiden adalet önünde hesap soramayacak olmaya, hesabı mahşere bırakmaya #Hayır

– Atatürk’e bitmeyen hınçlarını ve adını dahi anmadan O’nunla hesaplaşma arzularını dizginleyemeyen vefasızların kibirine #Hayır

– Cumhuriyet’i kuran Gazi Meclis’in vergilerimle oluşan bütçenin nasıl kullanılacağına dahi onay veremeyecek hale getirilmesine #Hayır

-Her seferinde aynı yalanları söyleyip hâlâ yalanı büyüterek inandırıcı kılabileceğini düşünen, aklı küçümseyen kasaba siyasetine #Hayır

– Kendi mağduriyetinden başkasına kulağı tıkalı, gözü kapalı olanların bitmek bilmeyen bencil ihtirasına #Hayır

– Topu ayağında tutanın “top benim oynatmam” diyerek maç bitmeden kural değiştirmesine, hem hakem hem kaleci hem santrafor olmasına #Hayır

– Sürekli ölümü gösterip sıtmaya razı etmelere, işimizle, aşımızla, özgürlüğümüz ve canımızla tehdit edilmelere #Hayır

– İstikrarlı bir şekilde kandırılmaya, hep kandırılırken hiç şüphe etmemeye, dere geçilirken kullanılan at olmaya #Hayır

– Zehrin içine koyduğu şekeri bal diye övenlere, şekeri hep kendi yiyenlere, balı küpüyle bitirip doydum demeyenlere #Hayır

– Açın halinden anlamayana, elinde yalnız gururu olanın gururunun da satın alabileceğini düşünene, herkesi aynı kefede tartmaya #Hayır

– Evlat acısına saygısı, insana sevgisi olmayana, savaşı oyun, barışı kumar masası, askeri satranç tahtasında piyon sanana

-Herkesin geleceğinin bir kişinin geleceğine endekslenmesine, bir kişinin ikbalinin herkesin meselesi haline gelmesine #Hayır

– Allah’la kul arasına girilmesine, yalnız Allah’ın bileceği inançların,amellerin sorgulanmasına,dine siyasetle zarar verilmesine #Hayır

– Yetişkin bireylerin nasıl yaşayacağına, yaşayamayacağına, neye inanıp inanmayacağına onlar adına karar verilmesine “afedersin” #Hayır

– Çocukların sevgiyle değil kinle yetiştirilmesine, eğitimde bilimsellikten uzaklaşılmasına, kavramların aşındırılmasına, takiyeye #Hayır

– Demokrasiyi son durağa götüren vasıta, Meclis’i ayaklarda pranga,insan haklarını ne idüğü belirsiz üst akılların oyunu sananlara #Hayır

– Öyle uygun gördüğüm için #Hayır

-Baskıya, dayatmaya, zulme, suçluyken güçlü olana, ötekileştirene, tek tipçiliğe, yok sayılmaya, yok etmeye çalışana #HayırBizVarız

-Bu maddeler benim duygu ve düşüncelerim.”Koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa…”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İrfan Değirmenci Samandağlılarla buluştu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir