Antik çağda insanların yaşamlarını idame ettirebilmeleri için kara ve deniz avcılığı zorunluydu. Günümüzde avlanmak zorunluluk ve ticari olmanın yanı sıra zevke, hobiye, spora, tutkuya da dönüşebiliyor.
Ülkemizde son yıllarda yapılan jigging de bir av türü ve İngilizce Jig sözcüğünden türemiş. Jig’in sözcük anlamı: Oynak ve hızlı bir dans türü. Dans ve balıkçıklık! Ne alaka diyebilirsiniz. Alakası şu: Avlanmada kullanılan ağır metal sahte balığa jig, bu yöntemle avlanmaya Jigging (dikey seğirtme veya dikey sırtı) deniyor. Oltaya komuta eden balıkçı olta kamışını dipten yukarı doğru çektirerek jig’in suda dans etmesini sağlıyor; bu da yaralı ya da kaçan balık imajı veriyor ve büyük balıkların dikkatini çekiyor. Amaç kamışı hızlı hareketlerle sallayıp aksiyon vererek büyük balığın yeme atlamasını sağlamak. İki türlü yapılıyor. Kıyıdan, hafif jig’ler kullanılarak yapılan ‘shore jigging’ ve tekneden yapılan dikey seğirtme ya da dikey sırtı ‘vertical jigging’. Bir başka deyişle jigging kıyıdan suni yemler kullanılarak at-çek yöntemiyle yatay şekilde yapılan balık avının derin sularda dikey olarak yapılması…
Yazı ve fotoğrafların devamı HatayKeşif dergisinde
Yazı: Ayfer ÖZMEN