Yazarımız ve Emekli Eğitimci İsmet Bozoğlan’ın yeni kitabı “Kendi Penceremden Memleket Meseleleri” çıktı.
Kitap hakkında açıklama yapan ve kitabı nasıl yazıp, ne şekilde oluştuğunu İsmet Bozoğlan şu şekilde anlattı;
Kısaca : “Kendi Penceremden Memleket Meseleleri”
Emek vererek yazmaya çalıştığım, gazete, dergi ve internet ortamında yayınlanan, yazılarımın kaybolup unutulduğunu gördüğümde, bu yazılarımı toplayarak bir kitap haline getirip kalıcılığını sağlamak istedim. Meydana gelen kitabın, çıktığını sizlerle paylaşarak, kamuoyuna duyurulmasını istedim.
Eser meydana gelirken, eserin basılmasında bana desteklerini esirgemeyen, çok kıymetli arkadaşlarımdan başta Mehmet Tekin ağa beyimin, Adil çetin kardeşimin destekleri ve yardımları öndeliğinde bu kitap ortaya çıktı. Onlara teşekkür ediyorum.
“Kendi Penceremden Memleket Meseleleri” adlı kitabımın içindeki yazılarımı ben, kamuoyunda ortaya getirilen ve dünyada olan olaylar ile eğitim, folklor, Suriye ve Suriye’den gelenlerin durumları hakkında yazmaya çalıştığım, asla bir görüş ve düşünce ile herhangi bir partiyi iktidarı yermek karalamak gibi bir maksadım olmamıştır. Yazılarımda yazılarımız yazıldığı günler itibari ile olayları olduğu gibi nasıl olduğunu ancak nasıl olması gerektiğini çözüm yollarını kendi bilgi birikimime göre anlatmaya çalıştım. Kısaca duygularımı ve çözüm yollarını göstermeye yönelik yazılarımın, zaman içinde de kıymetini değerini kaybetmeyeceği yazılar olacağı kanaatimle, bu yazıların kitap olarak basılıp kalıcı olmasını istedim. Bu yazılarımın bir kitapta toplanmasını isteyen arkadaşlarımın da isteği yerine gelmiş oldu.
Kitabımın içinde bulunan özellikle “Bayrak nedir? Nasıl öğretilmelidir?”, “ Sözün Gücü “, “ Zamanım var”, “Bu duruma nasıl geldik”, “Yetkililerden isteklerimizi yaptırmak için taş mı atmak lazım? ” başlıklı yazılarım ve buna benzer bir çok makalelerimin, her zaman okuna bileceği ders alınacağı çözüm olabilecek yazılar olarak görüyorum.
Bayrağın yeniden anlamının tarif edilip öğretilmesi gerektiğini, Orta doğuda çözümün sözün gücünü kullanarak çözülebileceğini, niçin sorunları çözebilecek söz söyleyebilenlerin bu ateşi söndürebilecek kişilerin yetişmediğini, BOP’un zamanının var olduğunu, aceleye gerek olmadığını onların emellerine ulaşabileceği en müsait zamanda süfli emellerini gerçekleştirebileceklerini anlatmaya çalıştım. Yine Folklor, eğitim gibi konuların, nasıl olduğunu, çözüm yollarını anlatmaya çalıştım.
İlimizin folkloru hakkında yazılan yazılara, ve yapılan araştırmalara çok üzüldüğüm için folklor ile ilgili araştırma yaparak seri yazılarımı, müfredat programlarının temel konularının esas temel konularını içinden çekip alarak 17 tane seçmeli ders icat edilmesinin sonucunun eğitimin mezarına atılan son toprak olarak gördüğümü, sonucunda 50-60 yıl önce uygulanan sisteme geçildiğini gücümün yettiğince yazmaya çalıştığım yazılarımı sizlerin beğenisine sunuyorum.
