İnsanoğlu Allah’ın halifesi değil, yeryüzünde birbirinin halefi/halifesi, ardılı, mirasçısı, yerine geleni..
“Sizi yeryüzünde öncekilere halefler yapan O’dur. Verdiği nimetlerle sizi denemek için kiminizi kiminiz üzerine derecelerle yükseltmiştir” Enam 165
Yüce Allah, ademoğlunu sınamak ve yeryüzünü yaşanabilir bir yer kılması için yarattı ve her nesil iyi veya kötü bir sonraki nesil/halefe ürününü miras bırakmakta..
Bakara süresinin 30. ayetinde melekler bu halefler için Allah’a “yeryüzünde bozgunculuğa ve yozlaşmaya yol açacak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın ”diyor.. Rabbimiz de “ben sizin bildiklerinizi bilirim” der..
Evet insanın iki yüzü/yönü var; iyi ve kötü
Kötü; yeryüzünde yozlaşmaya, bozgunculuğa, fitneye, fıtrat bozmaya, kan dökmeye meyyal yüz/yön..
İyi; Yeryüzünün yaşanabilir yer kılınması, tevhide, adalete, ahde, ehliyete, emanete, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya, iman eden, sabreden, salih amel işleyip bir sonraki nesile en güzel miras bırakan yüz/yön..
“Gerçek şu ki biz insanı en güzel şekilde yaratırız ve sonra onu aşağıların en aşağısına indiririz, iman edip doğru ve yararlı işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır” 95 TİN/4-5-6
Ve bu iki yol arasın da tercihte bulunacağız;
İlk önce kendimizi,
Sonra ailemizi/akrabamızı,
Çevremizi,
Kırıkhan’ı,
Kırıkhan’dan çevreye.. alemleri düzelteceğiz..
Peki neye göre
Fıtrat, irade ve akıl ile
Kitab-ı Kainat ve kitab-ı Kuran OKUyarak..
Okumak düşünmektir, okumak anlamaktır, okumak yaşamaktır..
Hayatı ezbere yaşamamak, sorgulamak, düşünmek, mirasyedi yaşamamak için..
Uzak olmak! bencil ruhlardan, empatisiz yaşamlardan, hayatı sadece haz merkezli yaşamaktan,
Aklı teslim etmekten/sürüleşmekten, bölünmekten, parçalanmaktan..
Anlamsız hayatlardan, tatminsizlikten, şükürsüzlükten.. çook uzak olmak..
Kainat kitabıyla kitab-ı Kuran’ı bir arada okumalıyız.. Tek çıkış yolumuz bu
Her birey kendini mutlaka geliştirmeli, çokça okumalı çokça düşünmeli ve sorumluluğunu/görevini en iyi şekilde yerine getirmeli..
En iyi; insan, baba, anne, öğrenci, öğretmen, mühendis, işçi, işveren ,memur, yönetici, esnaf.. olmayı hedeflemeli..
Ne yazık ki Kırıkhan olarak kendimizi geliştiremedik..
İlginç bir tespit, eğitimde Dörtyol’dan 30 yıl gerideyiz (yaklaşık iki yıl önce kurumumuza gelen ilköğretim müfettişinin tespiti) aramızda sadece Amanos dağları olsa da.
Kırıkhan gecekondudan apartman kondu ya dönüştü, dip dibe apartmanlar, siteler yapılıyor. Yaşam alanları yok, yaşam alanını geçtik otopark yok. Apartman kondu şehrimizde 10 yıla kalmaz ruh/sinir hastalıkları patlaması yaşanacağı tespitini de ben yapayım..
Yeni yapılan binalar neredeyse kaldırıma yapılacak.. yolların kaldırımların genişletilmesi 10-15 yıl sonra insan ve araç sayısındaki artış hesaplanmaz mı..
40 km ilerimizdeki Antakya da geçişlerde araçların değil yayaların üstünlüğü mevcut..
Kırıkhan da yayaysan sakın araç varken adımını yola atmayı aklından geçirme. Ana caddelerde trafik milim milim ilerlerken dahi ara yoldaki araca izin yok.
Tek yön levhası olan yolda sakın aldanma, ansızın önünüzde ters yönden araç çıkabilir..
Korna çalmanın ayıp olduğu ülkeler mevcutken bizde alabildiğine..
Yerlere tükürmek etrafa rahatça çöpümüzü atabilmek
Sis olmayan havada sis farını yakarak daha da göz almak
Ambulans geçerken kenara geçip yol vereceğimize ambulansın önünde alabildiğine hızlı gitmek
Dar kaldırımların işgal edilmesi
Aylar süren seçim propagandaları, iradelere baskı
Seçim olur kavga olur kan dökülür, haksız yere canlara kıyılır.
…
Bütün bu örneklerde Kırıkhan da yozlaşma, bozgunculuk, kan dökme mevcut mu mevcut.
Bu hal ESFELE SAFİLİN (95 TİN/5) değil de nedir
Bu halde insanlığımızdan müslümanlığımızdan bahsedemeyiz..
O halde KİTAB-I KAİNAT okumalıyız..
Adı üstünde Kainat; yıldızlar, gezegenler, güneş, ay, dünya; yeryüzü, cansız varlıklar, canlı varlıklar, insanlar, biyoloji, kimya, tarih, coğrafya, fen, matematik, geometri, jeoloji, tıp, yer çekimi, suyun kaldırma gücü, yağmurun yağması, sanayi devrimi, teknoloji çağı, süt veren inek, arının bal yapması, ağacın meyve vermesi, ağrı kesici bitkinin keşfi, öksürük şurubu, damarda kanın akması… keşif
O halde KİTAB-I KURAN okumalıyız hayatımıza..
Yasin suresinin 70. ayetinde belirttiği üzere ölülere değil dirilere mesajı olan kitaptır KURAN.. Tevhidi, adaleti, ahlakı, imanı, sabrı, salih ameli anlatan, anlamadığımız dilden okumanın sevap olmadığı, kabirlere ruhlara değil bizzat bizlere mesajı olan elçi/nebi Muhammed’in örnekliğinde.. Kuran ahlaklı/yaşantılı olmak..
Yüce Allah her şeyi yerli yerince TEVHİD üzere yaratmıştır.. Kainat ve Kuran kitabı birlikte okunarak yaşanabilir bir kırıkhan/dünya imar ve inşa edilebilir, haleflere gerçek miras bırakılabilir..
Ey yazar! bu nasıl yazı daldan dala bu ne alaka..
Ey okur! Kainat, Kuran ve Hayat arasında kopan bağı bağlamaya çalıştım..
Kalın sağlıcakla..
Not: İnşallah haftaya devam babında yazı dizisi olarak Kırıkhan Okuması üzerinden hikayemiz olacak..
