featured

Kişilik Kazanmamda Etkili Olan Öğretmenlerim

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Öğretmen öğrencisini hamur gibi yoğurur. Öğrencisine şekil verir. Şekil verdiği kişiye kişilik kazandırır. Öğrencide, daha sonra öğretmeninden aldığı, görgü, bilgi ve davranışlarının toplamı olan belli kişiliğe ulaşır. Şeklinde yıllar yılı hep söylerlerdi. İnanın bu öğretmenler günü için kaleme aldığım bundan önceki yazımdan sonra oturup düşündüm. Bu nasıl oluyor diye. Sonra, okula başladığım ilk günden son zamana kadar bende tesir bırakan ve belki de kişilik kazanmamda etkili olan olaylardandır dedim. Sonra bu olayları siz okuyucularımla paylaşmak istedim. İşte bu yazı ortaya çıktı. Yazı uzun oldu bende bölüm, bölüm yazdım.

1955 yılında Kırıkhan Zafer İlkokuluna başladığım ilk gündü. Ailemle birlikte pamuk toplamaya gittiğimden okula geç başlamıştım. Biz sekiz kardeşiz. Büyük Ağabeyim beni okula götürdü. Sadık SINMAZ adlı öğretmene teslim etti. Öğretmenimin ilk dersinde tahtaya A,B,C harflerini yazmış okutuyordu. Yanımdaki arkadaşlarım deftere yazıyorlardı. Benim kalemim ve defterim yoktu. O ders öyle geçti. Teneffüs olduğunda dışarı çıktık. Okulun bahçesinde bir kalem buldum.  Kalemi alır almaz hemen okulun duvarına tahtadaki gördüğüm harfleri yazmaya çalışırken iki öğrenci benim kollarımdan tutarak doğrudan, sonradan okulun müdürü olduğunu öğrendiğim Allah rahmet etsin Sabri EROL’UN huzuruna çıkardılar. Odaya girdiğim de çok korkmuştum. Bunu fark eden Sabri EROL hocamız elini başımın üzerinde gezdirerek: “Çocuklar sordunuz mu? Bu arkadaşınız okula ne zaman gelmiş.” Dediğinde çocuklar beraberce “hayır” dediklerinde. “ Bu arkadaşınız okula bu gün başladı. Okulun duvarına yazı yazılmayacağını bilmiyor.” Dedi. Sonra bana dönerek “bilmiyorsun değil mi?” sözüne devam ederek “senin defter ve kaleminde yoktur.” Dedi. Tahta masasının al çekmecesinden bir samanlı defter ile bir kuşun kalem verdi. Tekrar dönerek “ Çocuklar artık bu arkadaşınız okulun duvarına değil defterine yazacak. Duvara yazan olursa, gelip bana söyleyecek” dedi. Ben o olaydan sonra hiç okulun duvarına ve başka duvarlara yazı yazmadım.

1963 yılı Antakya Lisesi son sınıfında okuyorum. Müzik öğretmenimizi üç arkadaş sınıfta dövdük. Bir gün sonra okul müdürü bizi odasına çağırdı. Odaya girdiğimizde müdürümüz masasında oturuyor bir şeylerden uğraşıyordu. Şöyle sadece başını bizi getirene doğru kaldırdı “ Oturun” dedi. Bizi getirene de “ bunlara birer çay getirsinler” dedi. Bilmiyorum büyük sessizlik içinde 2 saat mı? 3 saat mı? Bilmiyorum öyle bekledik. Sonunda Müdürümüz ayağa kalktı paltosunu giydi. Fötr şapkasını başına taktıktan sonra bize doğru dönerek “ Sizin yaşınızdakiler şimdi Anadolu da vatanı bekliyor. Ekmek parası kazanmak için çalışıyor. Siz ne yapıyorsunuz? Öğretmeninizi dövüyorsunuz. Yazıklar olsun size” diyerek kapıyı açıp çıkıp gitti.  Bu sözler bizi çok etkilemişti. O günlerde öğretmen dövmenin karşılığı okuldan uzaklaştırma veya güzel bir dayak tı. Okulun bahçesine çıktık üç arkadaş ağlamaya başladık. Sözler çok zorumuza gitmişti. En büyük cezayı bize müdürümüz vermişti. Sonra biz Müzik öğretmenimiz Mustafa ATTAR hocamızın elini öptük. Özür diledik. Öğretmenimiz bizlere birer tokat attı ama boynumuza sarılıp bizleri öptü.

1968 yılı Öğretmenliğe Kırıkhan Kurtuluş(Bu günkü Kaymakam Hasan Zenginalp) Okulunda başladım. Maaşımızı Okul Müdürümüz (Allah rahmet etsin) Mustafa YALMAN elden veriyordu. Bana maaşı verirken bir 50 Tl. Fazla ödedi. Ben bunu sonradan fark ettim. Okulda beraber öğretmenlik yaptığım şu anda rahmetlik olan Kemal ŞAN ve Yaşar KORKMAZ’A söyledim. Onlarda “iyi olmuş” diyerek “bir ziyafet çekelim” dediler. Hemen okulun bütün öğretmenlerini ve müdürümüzü de davet ederek güzel bir mesleğe yeni girişimizden dolayı bir ziyafet çektim. Ancak beş Lira para eksik kaldı. Ödemede Rahmetliğe giderek bu senin bana fazladan verdiğin maaş parasındandı. Beş lira eksik kaldı. Para yetmedi demeye kalmadı ki. Konuyu anlayan değerli hocamız “Helal olsun oğlum. Çabuk yetiştin” Dediğinde; Orada bulunanlar hep beraber gülüşme olduktan sonra, güle oynaya oradan ayrıldık.….

Not: Üzerimizde hakkı geçen öğretmenlerimi gelecek yazımda yazmaya devam etme umudu ile hoşça kalın.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kişilik Kazanmamda Etkili Olan Öğretmenlerim

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir