featured

Kürt Kartı Hala Esad’ın Elinde

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AK Parti, 7 Haziran seçimlerinde beklenmedik bir sonuç aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan % 52 oyun 11 puan gerisini düşmek AK Parti’ye sadece prestij kaybettirmekle kalsa sorun olmazdı. Lakin AK Parti aldığı sonuçla tek başına hükümet kuramıyor. Birinci parti olmasına rağmen hükümet ortağı bile olamama ihtimali var ve AK Parti için beklenmedik bir sonuç. Bu durumu içlerine sindirmeleri de hayli zor gözüküyor.

Sandık köşeli ama futboldan daha az sürpriz barındırmıyor.

“AK Parti niye kazanamadı” sorusu yerine “AK Parti nasıl kaybetti” sorusunu cevaplamak daha doğru gibime geliyor.

AK Parti’nin seçimlerde beklemediği yenilgiyi almasının birden çok sebebi var. Ben sadece esas belirleyici unsur olan ‘Kürt kartı’ üzerinde durmak istiyorum.

AK Parti, oy kaybı yaşayacaktı. İktidar yorgunluğu- yolsuzluk iddiaları- MİT tırları-israf- partizanlık vb. tartışmaların gölgesinde girilen seçimden çok güçlü çıkmak mümkün değildi. Ancak HDP barajı geçemediği takdirde hükümeti kuracak sayıyı elde etmek AK Parti için çok kolaydı.

HDP’nin baraja takılacağı öngörüsü ve temennisi AK Partililerce açıkça seslendirildi. AK Parti Kürt oylardan az birazını kaybedeceğini zannetti. Bölgeden neredeyse silineceği hiçbir AK Partilinin akınla gelmedi.

Sahi AK Parti Kürt oylarını neden kaybetti?

İktidar partisi yetkilileri Kürt oylarını kaybetmelerinin esas sebebinin Esad olduğunu fark ettiler miacaba?

Evet gerçek bu.

Esad, iç savaşla boğuşurken nasıl oluyor da Türkiye’deki seçim sonuçlarına etki edebiliyor?

Esad (Baas), Türkiye’den elini hiç çekmedi. 70’li yıllardan beri sol örgütlere hem kucak açtı hem de besledi.

Sol şiddet örgütleri hiçbir zaman ülkede taban bulamadılar. Biri hariç. O da PKK. PKK lideri Irak’tan ayrıldıktan sonra Suriye’nin başkentinde konuk edildi. Örgüt Suriye’nin destek ve gözetiminde büyüdü. Ülkeye şiddet eylemleri için girip, eylemden sonra Suriye rahatlıkla dönüyorlardı. Kısaca Baas rejimi olmadan PKK, güçlenemez hatta ayakta bile kalamazdı.

Kürt kimliği üzerinden örgütlenen ve şiddet eylemlerinde bulunan PKK, Baas rejimin Kürtlere yaptıklarını görmezden geldi. Kürtler’e Suriye’de kimlik bile çok görülüyordu. Kamışlı başta olmak üzere Kürtlerin rejim tarafından gerekli görüldüğü zamanlarda katledildikleri de bilinen bir gerçek. PKK, Suriye Kürtlerine yapılanlarla hiç ilgilenmedi. Halbuki Kürtler gerçek anlamda muhalif idiler.

Gösteriler başladığında en sert muhalefeti Kürtlerin yapacaklarından rejimin kuşkusu yoktu. Çatışmalar başladıktan sonra El Nusra birden ortaya çıktı. Kafa kesme ve ciğer yeme gösterileriyle insanlığın nefretini üzerlerine çektiler. Hiç kimse ne oluyor veya bunlar niçin yapılıp servis ediliyor diye sormayı akıl etmedi- edemedi.

El Nusra, Selemiye’de muhalif İsmaililere, Kürt bölgelerinde muhalif Kürtlere bomba yağdırmaya başladı. İsmaililler ve Kürtler El Nusra korkusundan rejime sarıldılar. Baas rejimi bununla yetinmeyerek Kürt bölgesine hiç dokunmadan gerekli silahları bırakıp çekildi. Sabah- Akşam Halep- Şam ve İdlip gibi muhaliflerin varlıklarını sürdükleri yerleri bombalayan rejim Kürtlerin yoğun yaşadıkları yerlere hiç saldırmadı.  El Nusra, muhalifler için de korkulan bir örgüt haline geldiğinde iç çatışmalarla karşı karşıya kaldı. El Nusra’dan daha acımasız bir örgütün kurulması elzemdi ve kuruldu: IŞİD!

El Nusra’nın eylemleriyle rejimin elini kuvvetlendirmesi muhalifleri onlarla savaşmaya itti. El Nusra içerisinden IŞİD böylece doğdu. Son günlerde IŞİD’in rejime değil de muhaliflere saldırmasının altındaki sebep, IŞİD ile rejim arasındaki işbirliğidir.

-IŞİD’in muhaliflerin güçlü oldukları yerlere konuşlanması, Şam’dan uzak durmaları ve Suriye’yi bırakıp Irak’ta boy göstermeleri işin püf noktası-

Baas önceleri El Nusra, daha sonra ise IŞİD ile Kürtleri kendi safına çekmeyi başardı.

Umarım IŞİD- Baas arasındaki bağ anlaşıldı.

Devam ediyorum.

IŞİD Kobani’ye saldırdı.

Niye?

“Irak Şam İslam Devleti” denen örgüt Şam’a değil de niçin bir ilçeye saldırır? İlçe, Kürtlerin yaşadıkları- örgütlendikleri bir yer ve sınırımızın tam karşısında.  Kobanili Kürtlere saldıran IŞİD değil sanki Türkiye idi.

Türkiye’nin IŞİD’e silah yardımı yaptığı hatta iki tane tank verdiği bile söylendi. İki tankın trenden indirilip IŞİD’e teslim edildiği bu trajikomik imkansız haber, basında çok geniş bir şekilde yer aldı. Neticede tank teslimatını gören köylüler vardıJKürtlerin çoğu bu tank teslimat işine inandı. Kimse “mümkün bu” diye sormadı. Köylüler neden görmedikleri bir şeyi söylesinler ki!

Türkiye ise, IŞİD’den kaçan herkesi kabul etti. IŞİD’e karşı savaşacak askerlerin ve silah geçişlerine de izin verdi. Yaralı savaşçılar Türkiye’de tedavi edildiler. Bütün bunlara rağmen Türkiye Kürtlere yapılan IŞİD saldırısının sorumlusu kabul edildi. Barzani dahil birçok Kürt önderin, Kobani Türkiye sayesinde kurtuldu demelerine rağmen, iktidar IŞİD işbirlikçisi olarak suçlandı.

Koalisyon güçlerinin hava saldırları ÖSO- YPG işbirliği ve Türkiye’nin yardımlarıyla Kobani kurtuldu ama fatura AK Parti’ye kesildi.

Cumhurbaşkanının  Kobani düşmek üzere açıklaması  talihsiz bir açıklamaydı ama asla IŞİD’in desteklendiği anlamına gelmezdi.

Kürt siyasal hareketinin aktörleri Türkiye’nin Kobani’yi IŞİD’e teslim ettiği iddiaları, Kürt toplumun ayaklandırmaya yetti. (6-7-8 ekim olayları)

Bahsi geçen iftira AK Parti’nin Kürtler tarafından dışlanmasına neden oldu. AK Parti’den kopan Kürtlerin gidecekleri adres belli.

-AK Parti’ye verilen veya verilmeyen oylarla zerre kadar ilgim yok. Ben sadece gördüklerimi yazıyorum-

Sonra ne mi oldu?

IŞİD, Kobani’den çekildi. Görev yerine getirilmişti çünkü.

IŞİD saldırıları ile HDP’de birleşen Kürtler, AK Parti’yi iktidardan ettiler.

Baas rejimin ülke siyasetine nasıl etki ettiği anlaşıldı değil mi?

Baas hala Kürt kartını elinde tutuyor…

Eğer söylediklerim uçuk geldiyse birisi de çıkıp IŞİD’in birkaç yıldır elinde tuttuğu Rakka’ya neden varil bombalarıyla saldırmadığını izah etsin.

Baas rejimi PKK ve IŞİD ikilisini kullanarak, ülkemizdeki seçim sonuçlarını etkiledi. İşin özeti bu!

Son söz: Sadece içerideki Kürtlerle uzlaşmak çözüm için yeterli değil. Hadiselere daha yukarıdan bakmak şart.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kürt Kartı Hala Esad’ın Elinde

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir