Lütfi Kaşıkçı çekirdekten yetişme ülkücüdür. Ocağın her kademesinde görev almış, ocak terbiyesi ile büyümüş ve aldığı tüm görevleri layıkıyla yerine getirmiştir.
Lütfi Reis adaylığını açıklarken bahsettiği mahkemesiyle ilgili benimde anılarım tazelendi, sizinle paylaşmak istedim.
Ülkü Ocakları İl Başkanlığı sırasında Dörtyol’da Polisler şehit edilmişti. PKK eşkıyası şehre kadar inmiş 4 polisimizi şehit etmişti. PKK’lılar yakalandı dedikodusuyla galeyana gelen halk Emniyet’ten bu katilleri istemek için Emniyetin önüne toplanmışlardı.
Dönemin Emniyet Müdürü, MHP İl Başkanı ve Ülkü Ocakları İl Başkanını Dörtyol’a yardım için davette bulunmuş, İl Başkanı olan Şefik Çirkin ve Lütfi Kaşıkçı Dörtyol’a giderek halkı sakinleştirmiş, kazasız belasız evlerine dağıtmıştı.
Bu hareket basına da yansımış hem İl hem Ocak Başkanı taktirle karşılanmıştı fakat birkaç gün sonra o zamanın mağrurları, Allah’ın adaletini unutan kumpasçılar devreye girerek Lütfi Kaşıkçı’ya kumpas kurmuşlardı. O kumpasla 20’li yaşlarda bir delikanlıya taşıyamayacağı yükü yüklemişlerdi. İnternetlere “Kanınızı donduracak görüşmeler” diye uydurulmuş montajlarla o yaştaki bir çocuğun psikolojisini bozmuşlardı.
Tabi bu gibi iftiralara alışık olmayan ailesi de, yıllarca bunun ızdırabını çektiler. Kumpasçılar bugünlerde yaptıkları zulümlerin mislini şimdi kendileri çekiyor. Fakat zamanın iktidarı da bu işin ortağıdır. Bir gün bu zulüm onları da vuracaktır. O dönem kardeş olan Cemaat ve Hükümet bu günlerde düşman kardeşleri oynuyorlar.
Zulüm kimden gelirse gelsin zulümdür.
Hem Hükümet’in hem Cemaat’in aslında elinde çok önemli şanslar vardı. Cemaat adına 10 polis, 10 hakim-savcı, 10 gazeteci zulüm yapıyordu. Bunların sayısı toplamda 30-50 arasındadır. Bunlar Cemaat’in yıllardır iğne ile kuyu kazarak oluşturduğu itibarı yerle bir ettiler. Hükümette bu kumpasçılara operasyon yapsaydı Cemaat te bunlara sahip çıkmasaydı ülkemizde Cemaat bu kadar bedel ödemezdi.
Neyse…
Şah damarından yakın olan Allah’ı kim unutursa, bedelini öder.. Şimdi ilahi adaleti hep beraber göreceğiz. O dönemi yaşayanlar bilir hala o davalar devam ediyor. Hukuk garabeti hala insanların kafalarında demoklesin kılıcı gibi duruyor.
O günlerden yıkılmadan ayakta durarak bu günlere gelen Lütfi Kaşıkçı bu arada eğitimini İnşaat Mühendisi olarak tamamladı. Yüksek Lisans yaparak İnşaat Yüksek Mühendisi oldu. Şuanda da Doktorasını yaparak eğitimini sonlandırıyor ve İnşaatlar yaparak hayata atılıyor.
Bu hikaye nereden aklıma geldi.. Uzun yıllar Ülkücü Camiası içerisinde olan Lütfi Kaşıkçı Ülkücü terbiye ile herhangi bir göreve talip olmadan Teşkilat Başkanlarının çoğunluğunun adayı olarak MHP Hatay İl Başkanlığına aday gösterildi.
Teşekkür konuşmalarının birine katıldım. Hassa Teşkilatındaki delegelere teşekkür konuşmasını yaptığı gece Lütfi Reis’i dinlerken o günler aklıma geldi. Çok gerçekçi ve Duygusal bir konuşma yaptı.
“Ben Babamın tarlasını bölmek için mahkemelik olmadım” dedi.
“Sizlerin başlarını yere eğecek bir suçla mahkemeye çıkmadım” dedi.
Ve kısaca o günleri anlattı, gençlik duygularıyla o günleri yine yaşadığını gördüm.
Benim de o günler aklıma geldi..
Konuşma da bir de sır verdi, aslında bu sırrı da kongre’de söyleyeceğim dedi fakat burada da açıklama mecburiyeti hissettim diyerek iddiasını açıkladı.
Eğer dedi..
“Bu seçimde mevcut bir vekilimizi en az 2 vekille çıkaramazsak, istifa ederim.”
Bu sözü de çok önemsedim… Bu sözünü de gerçekleştirebilmesi için iradesini sağlam ortaya koyup Ankara’dan yapılacak dayatmalara karşı durup toplumun taleplerini karşılayacak aktörlerden taraf olması lazım.
Yani.. Sahada karşılığı olmayan aktörleri vekil sıralamasına Genel Merkezin koymasına İl Başkanı olarak karşı durup sahada karşılığı olan Vekil adaylarına taraf olması ile gerçekleşir.
BOZKURTLARIN DİRİLİŞİ
Merhum Atsız’ın “Bozkurtlar Diriliyor” kitabında anlatılan hikayede olduğu gibi MHP’nin Hatay’daki yeniden yapılanması Lütfi Reis’in İl Başkanı, Erhan Reis’in İlçe Başkanı olması ve tüm Teşkilatların gençlerden oluşması Bozkurtların en azından Hatay’da yeniden şahlanacağının bir işareti.
Mevcut İl Başkanı Adnan Başkan, zor dönemlerde abilik yaparak İl Başkanlığını başarı ile bu günlere taşımıştır. Lütfi Reis’in seçilir seçilmez ilk işi Hatay’da bu davaya ömrünü vermiş Ak Saçlıları ziyaret edip tüm İlçelerden 50 kişilik “Danışma meclisi” oluşturup onları her ay toplayıp onların fikirlerinden faydalanmalıdır.
Uzun yıllardır görmediğim birlikteliği Lütfi Reis’in adaylığında gördüm. Tüm küskünler Reis’i alkışlayıp başarı diliyordu. Bu birliktelikten bir sinerji ortaya çıkar. Hem ilimiz hem Ülkemiz bu sinerjiden faydalanır çünkü MHP’ye bu ülkenin ihtiyacı var.
Yeni Teşkilatlar eskilere saygıda kusur etmeden toplumun içerisinde, toplumun dertlerini sırtlayarak, bölüşerek ortak olmaya çalışarak siyaset yapmalıdırlar.
Kısa yazmayı beceremeden yine işi uzatıp sizleri sıktığımın farkındayım eğer yazımın burasına kadar okuduysanız özür dilerim, sabrınızdan dolayı teşekkür ederek bitiriyorum.
Ergenekon’dan çıkmayı bilen bu millet bu günleri de atlatacaktır. Şuurlu Türk-İslam ülküsüne inanan, inanmakla kalmayıp bu ülküyü yaşamına uygulayanlara selam olsun.
Sevgiyle kalın…
Kalemine sağlık Sayın Rahmi bey. Çok güzel anlatmışsın. Özelliklede Lütfi beyin 2 milletvekili çıkarmanın ön koşulunun “saha karşılığı olmayan aktörler olmamalı” doğru bir tespit. Ben haddin olmadan diyorum ki 3 kesin çıkar 4 niçin olmasın.
Tüm partili, kardeşlerime selam ve sevgilerimi sunar şimdiden yeni Başkan Lütfi Kaşıkçıya İl Başkanlığı hayırlı uğurlu olsun.