İlçemizin renkli simalarından emekli eğitimci, esnaf
, çiftçi ve siyasetçi Mehmet Çakır, 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi.
Antakya’da iftar yemeğinde Hatay’ın basın mensuplarıyla bir araya gelen Mehmet Çakır, yaptı açıklamada şunları söyledi:
“Halk 7 Haziran’da AKP’den yetkiyi aldı bu yetkiyi birinize değil üçünüze birden verdik. Üçünüzün de tespit ve görüşleri %90 ortak görüşlerdir mesajını verdiği bir gerçektir.
Biz Halk olarak görevimizi tam yaptık.
Şimdi görev yapma sırası sizde. Bu milli bir görevdir. 77 milyonun hayatı mevzu bahistir. Bu görevden kaçan Milleti yakar, kendisinin külü bile kalmaz.
Tayyip vatandaşın rızkını birilerine peşkeş çekmiş, gol yiyince de ”Ne istediler de vermedik” demiştir.
O vatandaşın sırtından ağalık yapıyordu.
Biz ise her türlü baskıya, her türlü tehdide karşı canımızı dişimize taktık gece-gündüz mücadele ettik.
Size oy verdik. Çünkü 92 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tehdit altında, vatandaş kan ağlıyor. Bu şartlarda verdiğimiz oylar çok kıymetli oylardır.
Ne CHP, NE MHP, NE DE HDP bizim bu oylarımızı keyfiyet içinde kullanamaz. Buna hiçbir hakları yoktur.
Tehlikeyi önlemek AKP’yi iktidardan düşürmek demektir. Hiçbirinizin tek başına iktidar olabilme şansınız yoktu. Biz de üçünüzü ortak olarak iktidar yaptık. Hem deALTIN tepside sunduk.
Vaatlerinize itibar ettik. Yerinde bulduk.
Umutlandık… 13 yıllık işkence ve korkularımız bitecek dedik.
Geleceğimizi karartan,geçmişimizi karalayan, biz ve onlar diye Halkı bölen, cepheleştiren AKP’nin sonu geldi dedik.
Yeniden sosyal bir Devlet olacağız, Adalet tecelli edecek, BORÇ altında kalan vatandaşlarımız, işletmelerimiz ve de devletimiz bir nefes alacak.
Ranta dayalıEKONOMI vurgun soygun ve talan bitecek, 17-25 Aralık’ın hesapları sorulacak, işsizlik, yolsuzluk bitecek, eğitim yeniden bilime dayalı sorgulayan, çağdaş bir eğitim olacak. dünyanın en zor şartlarında uğraşı olan çiftçilikle işgal eden çiftçilerimiz rahatlayacak, emeklilerin mağduriyeti giderilecek, taşeron köleliğine son verilecek, asgari ücretliler rahatlayacak.
Valiler, kaymakamlar, emniyet, TRT, RTÜK ve YÖK gibi önemli kurumlar AKP’nin değil, devletin kurumları olacaklar.
Dış siyasetimizi yeniden düzenleyeceğiz.
Bunlar ve daha yüzlerce benzeri vaadler, üç muhalefet partileri olarak davullu-zurnalı ve noterli olarak söz verildi.
İnanıyoruz ve de güveniyoruz ki, bu vaadler uygulandığında halk rahatlayacak ve Türkiye’de nefes alacaktır.
Bizde söz namustur. Yani söz verdiğimiz zaman yapmak zorundayız. Kıvırma yok, yalan yok, çevirme de hiç yok. Efendim tek başımıza hükümeti kuramayız. Çünkü milletvekili sayımız yeterli değildir. Peki bu sözleri verirken, CHP yüzde 29-30, MHP yüzde 17-18, HDP ise barajı geçebilmeyi başarı olarak kabul etmediniz mi? Üçünüzde başarılı olduğunuzu deklare etmediniz mi? Bu başarılı sonuçtan CHP 132, MHP 80, HDP 80 Milletvekili kazandınız. Ayrı ayrı hükümet kurma şansınız yoktu. Ancak üçünüz bir araya gelirseniz hükümet kurabilirsiniz. 17 gündür sizi izliyoruz. Sanki halkı unuttunuz gibi bir hava görüyoruz. MHP kırmızı çizgilerinden bahsediyor. HDP Çözüm süreci hükümetin kurulmasından önemli diyor. Yok bir milletvekili kürtçe yemin edecekmiş. Karşılıklı birbirinize sataşmalar yakışmıyor. Bu zor günlerin davranışları bunlar olmamalı.
Biz sizi, sizin kendinizi gördüğünüz gibi basit ve küçük görmüyoruz.
Biz sizi, 77 milyon insanın en saygın, en seçkin 550 insanı olarak görüyoruz.
Onun içindir ki, size vekaletimizi verdik. Ülkemi yönet, öyle bir yönet ki; halk yaşadığından memnun, herkesin işi, aşı olsun. Adalet tecelli etmiş, içeride ve dışarıda güvenlik sağlanmış. Yani; Yüce Atatürk’ün dediği gibi “Muasır medeniyetlerin” üzerine çıkılmış bir Türkiye yaratabilmek görevi sizindir. Çünkü, AKP Türkiye’yi yangın yerine dönderdi. Bunu üç parti olarak çok güzel anlattınız. Bizde size inanıyoruz. Gerçek doğru bunlardır. Çare de sizsiniz. Özellerinizi bırakıp, Türkiye’nin partileri olacaksınız, olmak zorundasınız. ‘HDP ile yan yana gelemeyiz. Kırmızı çizgimizdir. Nedeni; PKK 40 bin insanımızı şehit etti. HDP’de bunların devamıdır. Onun için bunlarla biz yan yana gelemeyiz.” Bu bir bahanedir, kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü, Meclisin çatısı altında yanyanasınız. Yanyana yemek yiyip, çay içiyorsunuz. O zaman meclise de girmemeniz gerekmez mi?
O çizgi, 77 Milyon Türk, Kürt ve bütün vatandaşlarımızın kırmızı çizgileridir. Sizin tek başınıza sahiplenmeniz bile abesle işgaldir. Bölücülere karşıyım derken, kürtler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Kürtleri dışlamakla ülkenin bölünmesinin önüne nasıl geçerseniz? Siz bir Türkiye partisisiniz. Esas kırmızı çizgileriniz gasp edilmiş, özgürlüğümüz, elimizden alınan ekmeğimiz, cehaletimiz, tehlikeye düşen geleceğimiz, uçurumun kenarındaki vatandaşımızdır.
Üç partide meydanlarda bağıra bağıra vaad ettiniz, söz verdiniz, senet verdiniz. Başka şansınız yoktu. Üçünüz (CHP-MHP-HDP) yan yana geleceksiniz, beraber oturup verdiğiniz sözleri bir proğrama bağlayıp görev taksimi yaparak acilen hükümeti kuracaksınız. Bizde rahat nefes alma şansını yakalamış olacağız. Aksi takdirde başka bir formülde yer almanız veya dışarıdan destek vermeniz, olası seçimde AKP en az 400 milletvekili ile iktidar olur. Bu sonucu sizde bizim kadar tahmin ediyorsunuzdur. O zaman kırmızı çizgilerimizde MHP’de, CHP’de, HDP’de rejimde yok olur gider. Maalesef iş işten geçmiş olacak.
HDP’ye gelince Türkiye’nin partisi olma istekleri doğaldır fakat, bunun bir bedeli vardır. İkide bir Apo dersen, kandil dersen, yok çözüm süreci hükümetin kurulmasından önemli dersen, sen Türkiye’nin partesi olamazsın. En kısa zaman içinde 77 milyonu ikna etmelisiniz. CHP, MHP, HDP desteksiz, kösteksiz, bizzat ortak olarak hükümet kurmalısınız. Şunu iyi bilelim, bu formulün dışında oluşan hiçbir hükümet halka hizmet edemez.
CHP’ye gelince, daha aktif, daha atak, daha belirleyici olmak zorundadır. MHP’ye ve de HDP’ye alternatifli teklifler götürmeli. Olmazsa olmazları belirginleştirmeli. Tek formül CHP+MHP+HDP hükümette olduğunu halka anlatabilmeli, bu görüşmeler, teklifler, şeffaflık içinde her kelimesini halk duymalı ve görmeli. Bunun dışında herhangi bir formül CHP ve Türkiye’yi çıkmaza sokar. Sonuç olarak bizim yani halkın doğruları yarı açık, yarı kapalı bunlardır. Şimdi sıra CHP+MHP+HDP’dedir. Verdiğimiz görevi yapacaklarınızı umuyoruz. Aksi takdirde halkını kandırarak aldatmış olacaktır. Seçim meydanlarında bağıra bağıra yalan söylemiş olacaklar. Hani mevzu bahis olan vatan ise, gerisi teferruattır diyen sayın liderimiz, teferruatlarını vatana tercih etmenin açıklamasını yapabilir misiniz?
Irak’tan ve Suriye’den sonra parçalanma süresi Türkiye’dedir söylemlerini hepiniz duydunuz. Şimdi tam burada CHP+MHP+HDP ortak hükümetini kuramazsanız, milletin kararı çok acı olur. AKP hazırladı, bu üç partide ülkeyi parçaladı diyeceğiz. Tarihin kara sayfalarına nasıl geçeceğinizi siz tahmin ediniz?” dedi.
Mehmet Çakır’ın basın toplantısına Hatay Gazeteciler Cemiyet Başkanı Ahmet Yetişen, Antakya Gazeteciler Cemiyet Başkanı Ahmet Abdullahoğlu ve çok sayıda basın mensubu katıldı
