Kul hakkı, insanın sahip olduğu hakları demektir. Kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerim kul hakkı üzerinde önemle durmaktadır. Allah’ın emir ve yasaklarının hemen hemen dörte üçü kul hakkı ile ilgilidir. Bu sebeple, Allah ’a kulluk, yalnızca belli ibadetleri yerine getirmek değil, aynı zamanda insan haklarına da büyük saygı duymaktır. Aksi takdirde insanların birarada kardeşçe yaşamaları, devletler kurmaları mümkün olmaz. Toplumun kaynaşması, kötülüklerden uzak, kardeşçe yaşayışın sağlanması için kul haklarına saygılı olmak o kadar önemlidir ki, Allah her türlü günahı affettiği halde, kul hakkını affetmiyor. İhanet etmek, utandırmak, küçümseme, mala ve cana zarar vermek, alış verişte aldatmak, dargın durmak, iftira etmek, arkasından konuşmak, laf taşımak, dedikodu yapmak, anarşi çıkarmak, dini ve milli değerlere saygısız davranmak kul hakkını zedeleyen davranışlardandır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v:):
“İnsanlara merhamet etmeyen kimseye Allah ‘da merhamet etmez.”buyurur.
1.ANNE HAKKI,2.BABA HAKKI,3.KARDEŞ HAKKI,4.AKRABA HAKKI,5.ARKADAŞ HAKKI,6.KOMŞU HAKKI,7.YOKSUL YETİM HAKKI
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.