Kamu görevlilerinin kılık-kıyafet yönetmeliğini protesto eden Eğitim-Bir-Sen Hatay Şubesi Başkanı Önal; “Memurlara üniformalı asker muamelesi yapılıyor. Çağdışı yönetmeliği tanımıyoruz” dedi.
EĞİTİM-BİR-SEN’li öğretmenler kılık kıyafet yönetmeliğini protesto etmek üzere toplandı. Yıldız-Selahattin Mıstıkoğlu Kız Teknik ve Meslek Lisesi önünde kitlesel basın açıklaması yapan Eğitim-Bir-Sen’liler sivil itaatsizlik göstererek işe ve derslere serbest kıyafetle girdiler. Eylemde basın açıklamasını okuyan Eğitim-Bir-Sen Hatay Şubesi Başkanı Cevat Önal, 1982 model darbe ürünü, çağdışı kılık ve kıyafet yönetmeliğini protesto etmek için toplandıklarını söyledi.
Yönetmeliği tanımıyoruz
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’teki akla zarar kuralların durduğunu, devlet memurlarına adeta üniformalı asker muamelesi yapıldığını kaydeden Önal; “Ense tıraşı, sakal, favori, bıyık, tırnak uzunluğu ile ilgilenen, çalışanların kot ve benzeri pantolon giyemeyeceği hükmünü içeren, inancı gereği başını örtme ihtiyacı duyan ve tercihinden dolayı saygı duyulması gereken kadın çalışanlara başörtüsü yasağı getiren darbe döneminin ürünü, çağdışı yönetmeliği tanımadığımızı haykırmak için buradayız.” dedi.
Doğru bulmuyoruz
Öğrencilerin kılık ve kıyafet yönetmeliğinin değiştiğini, tek tipiklikten vazgeçildiğini belirten Önal; “İmam hatip okullarında bütün derslerde, diğer okullarda sadece Kur’an-ı Kerim dersinde başörtüsü serbestisi içerecek şekilde serbest kıyafet hakkı tanınmışken, öğretmen adaylarına staj dönemlerinde serbest kıyafetle okula gitme hakları iade edilmişken, eğitim çalışanlarının saçıyla, bıyığıyla, ense tıraşıyla, favorisiyle, pantolonunun kumaşıyla ilgilenilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz.” dedi.
İnançlarla kavga etmeyi bırakın
Darbe dönemlerinin dayatması olarak belirttiği kamu çalışanlarına kılık ve kıyafet zorunluluğunun insan tabiatına aykırı olduğunu söyleyen Önal; “Devlet, vatandaşıyla, halkın inançlarıyla kavga etmeyi artık bir kenara bırakmalıdır. İnsanlarını tanımlamayı değil, tanımayı seçmelidir. Olağanüstü dönemlerin oluşturduğu psikolojik baskılardan ve bıraktığı tortulardan bir an önce kurtulmak istiyoruz.” dedi.
Özgürlük için adımlar atılmalı
Kimsenin kendisine verilmeyen yetkiyi kullanmaya kalkmamasını isteyen Önal; “Halk, despotlaşan yönetimlerin insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan yaptırımlarını ortadan kaldırsın diye demokratik hakkını kullanmış ve mevcut iktidarı iş başına getirmiştir. İktidar kendisinden beklenileni yerine getirmeli ve yasakları meşrulaştıracak adımlar yerine halkı özgürleştirecek adımlar atmalıdır” dedi.
Yaptırımları meşru görmüyoruz
Eğitim-Bir-Sen olarak, darbe dönemlerinin dayatmalarına uymayacaklarını ilan eden Önal; “İnsan onurunu ve tercihlerini hiçe sayan yaptırımlar zorla yasal çerçeveye oturtulmuş olabilir ama bu yaptırımları asla meşru görmüyoruz. TBMM önünde kılık ve kıyafet yönetmeliğine dair Memur-Sen Konfederasyonu olarak başlattığımız itirazı, Eğitim-Bir-Sen olarak 81 ilde “Kılık-Kıyafet Özgürlüğü ve Başörtüsü Yasağına Hayır” çıkışımızla devam ettirdik. Bugün ise, Eğitim-Bir-Sen olarak bir adım daha atarak, sivil itaatsizlik gösteriyor, hükümete, darbe döneminin izlerini silmesi çağrımızı yineliyoruz. Özgürlük taleplerimiz karşılanmalı, ne giyip ne giymeyeceğimizi bilecek yetişkinler olduğumuz kabul edilmeli ve bu talebimize kulak verilmelidir. Şimdi yönetmeliği yok sayıyor, okullarımıza serbest kıyafetle giriyoruz.” dedi.