featured

Mısır’da Askeri Darbe Suriye İçin Ne Anlam İfade Ediyor?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mısır’da gerçekleşen askeri darbe sonrasında Cumhurbaşkanı Mursi’nin devrilmesi Suriye’de süren iç savaşı doğrudan etkileme kapasitesine sahip kritik bir iktidar değişimidir. Mısır her ne kadar Mübarek sonrası dönemin iç siyasi çalkantıları ile uğraşıyor olsa da tarihi rolü, askeri kapasitesi ve Arap halkları üzerindeki yönlendirici gücü ile dengeleri değiştirme imkanına sahiptir.

Askeri darbenin Mısır iç siyasetinden kaynaklanan nedenlerinin yanı sıra bölgesel boyutunun varlığını göz ardı etmemek gerekmektedir. Hatta bazı yorumlara göre, Mursi yönetiminin Suriye konusunda son dönemde takındığı sert tutum darbenin en önemli gerekçelerinden biridir. Bu itibarla Suriye meselesi askeri darbenin hem gerekçelerinden biri hem de darbenin sonuçlarından doğrudan etkilenecek bir konudur. Çok genel olarak askeri darbeyi Suriye rejimi açısından bir kazanım ve Suriye muhalefeti açısından bir güç kaybı olarak değerlendirmek mümkündür. Bu bakış iki taraf yetkililerinin yaptığı açıklamalara yansımıştır.

Suriye yönetiminin Mısır’da gerçekleşen askeri darbeye ilk tepkisini Devlet Başkanı Beşar Esad vermiş, “Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin düşüşünü siyasi İslam’ın iflası” olarak nitelemiştir. Ardından ülkesinin resmi yayın organına verdiği mülakatta “Müslüman Kardeşler gibi dini kendi çıkarları için kullanan örgütlerin düşüşüyle Arap kimliğinin yeniden doğru yola girdiğini” ifade etmiştir.

Esad rejimi Suriye’de ayaklanmayı başlangıcından itibaren “demokrasi ve özgürlük talebinden” ziyade “siyasal İslamcıların terörü araç olarak kullanarak yönetimi devirme” girişimi olarak algılamış ve öyle lanse etmiştir. Seküler Arap milliyetçi ideolojiye sahip Baas iktidarı Ortadoğu’da yaşanan halk ayaklanmaları sonrasında güçlenen siyasal İslam’ı tehdit olarak algılamıştır. Mısır’da Müslüman Kardeşler’in Mübarek sonrasında iktidara gelmesi, Suriye muhalefeti içinde en örgütlü hareketin Müslüman Kardeşler’in Suriye kolu olduğu düşünüldüğünde tehdit olarak değerlendirilmiştir. Mursi yönetiminin dış politikası ve Suriye konusunda almış olduğu pozisyon Esad yönetiminin kaygılarını doğrular nitelikte olmuştur.

Batı ve Ortadoğu basınında çıkan kimi yorumlarda Mısır ordusunun darbe yapma nedenlerinden biri olarak “Mursi ve yanındaki bazı yetkililerin Mısır ordusunu Suriye rejimine karşı daha sert bir tutum almaya zorlaması olduğu” iddia edilmiştir. Mursi Haziran ayı içinde dış politikada daha agresif bir tutum izlemeye başlamış ve öncelikle Etiyopya’yı Nil Nehri sularının kullanımına ilişkin sorunlar nedeniyle tehdit etmişti. Bunun ardından daha kritik bir karar alarak Suriye ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurmuştu.

Kahire’de düzenlenen “Suriye Ayaklanmasına Destek” başlıklı konferansa katılan Mursi burada yaptığı konuşmada “Suriye büyükelçiliğinin kapatıldığını, Şam’daki Mısır maslahatgüzarının geri çağrıldığını söylemiş ve Suriye ordusu ile birlikte savaşan Hizbullah’a sert tepki göstererek, “Hizbullah Suriye topraklarını derhal terk etmeli.” ifadelerini kullanmıştı. En önemlisi ise Suriye konusunda sınırlı sayıda ülkenin desteklediği askeri çözümü gündeme getirerek “Birleşmiş Milletler’in Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturmasını istemişti.” Dolayısıyla Mursi darbeden kısa süre önce dış politikada ve özellikle Suriye konusunda rejime karşı sert bir tutum içine girmeye başlamıştı. Mursi’nin bu tutumuna karşılık Suriye yönetimi “Mısır’ın Suriye ile diplomatik ilişkilerini keserek ABD ve İsrail’in Suriye’ye karşı kışkırtma komplolarına katıldığını” açıklamıştı. Aynı dönemde Mısır’da düzenlenen gösterilerde Mursi’yi destekleyen dini liderlerin “Suriye’de cihat” çağrısı yapması ve Mursi’nin orduya Suriye’ye karşı askeri konuşlanma emri verebileceği ihtimali ile Mısır ordusunun kaygılanmaya başladığı haberleri basına yansımıştı. Uluslararası Kriz Grubu yayınladığı bir raporda Mısırlı üst düzey bir askerin açıklamalarına dayanarak “ülkenin içinde bulunduğu siyasi karmaşa ortamında Kahire’de düzenlenen Suriye karşıtı protestolardan Mısır ordusunun rahatsız olduğu” ortaya konmuş ve “Mursi’nin Mısırlıları ülke dışında savaşmak için kışkırtması ordu açısından ulusal güvenlik kırmızı çizgisinin geçilmesi” şeklinde değerlendirilmişti. Mursi darbe öncesi yaptığı konuşmalarda “Suriye halkı haklarını geri alıncaya ve bunlar seçilmiş bir lider tarafından garanti altına alınıncaya kadar Mısır ordusunun kendilerini desteklemeye devam edeceği” gibi Suriye muhalefetini son derece memnun eden bir pozisyon almaya başlamıştı. Özgür Suriye Ordusu da “Mısır’ın Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesme kararını desteklediğini ve Kahire’de düzenlenen Suriye konferansları ve yetkililerin buraya katılımları ile Mısır’ın tarihi ve cesur pozisyonuna dönmeye başladığı” belirtilmişti.

Dolayısıyla böyle bir ortam içinde Mursi yönetiminin devrilmesi Suriye rejimi açısından fırsat, muhalefet için zemin kaybı olarak değerlendirilmiştir. Mısır’da askeri yönetimin aldığı ilk kararlardan biri Suriye ile diplomatik ilişkilerin kurulması ve Suriye Büyükelçiliği’nin açılması olmuştur. Bu karar dahi darbenin Esad rejimini neden sevindirdiğini göstermektedir. Bunun yanında darbe ve sonrasında yaşanan çatışmalar, Suriye rejimine bölgedeki ayaklanmaların meşruiyetinin olmadığını gösterme fırsatı sağlayarak da rahatlatmıştır. Ayaklanmaların ülkelere demokrasi değil istikrarsızlık getirdiği savı daha güçlü şekilde savunulabilecektir.

Buna karşılık Suriye muhalefeti askeri darbeye karşı eleştirel bir yaklaşım sergilemiştir. Suriye muhalefetinden üst düzey yetkililer “Mısır’da darbecilerin Suriye devrimine karşı olduklarını ve bu nedenle kendilerinin olumsuz etkileneceğini” belirtmiştir. Bunun yanı sıra Suriye Ulusal Koalisyonu içinde en örgütlü grup olarak Suriye Müslüman Kardeşler Hareketi öne çıkmaktadır. Mısır Müslüman Kardeşleri’nin Suriye kolu olan Hareket, Mısır’da Mursi iktidarını kendi güçlerini pekiştirmek ve Mısır’ın desteğini almak için fırsat olarak görüyordu.

Mısır’ın Suriye rejimine karşı aldığı sert tutum sadece Suriye Müslüman Kardeşler Hareketi değil Suriye muhalefetinin tamamı açısından kritik önem taşımaktaydı. Askeri darbe sonrasında Mısır’ın bu pozisyonunda değişim kaçınılmaz olacak ve muhtemelen daha pasif veya tarafsız bir tutum izlenecektir. Hatta darbenin hemen ertesinde Mısır’da yaşanan çatışmalarda Suriye muhalefetinin rol oynadığı iddia edilmiş ve Mısır Müslüman Kardeşler Hareketi’ne yakın 200 Suriyeli muhalif ayaklanmaları kışkırttığı gerekçesiyle tutuklanmıştır. Bu da Mısır’da Suriye muhalefetinin hareket alanının daraldığının ve giderek daralacağının en önemli işaretidir.

ORSAM
Oytun Orhan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Mısır’da Askeri Darbe Suriye İçin Ne Anlam İfade Ediyor?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir