Mısır’daki Gelişmelerden Hangi Dersleri Aldık?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Meşhur Arap baharının vurduğu Mısır’a getirilen demokrasi, bir yıl dayanabildi. Yılların ihmali olan başta, ekonomi ve insan hayatını yakından ilgilendiren problemlerin üzerine yeni problemler gelince, istenmeyen sonuç ortaya çıktı. İşin  böyle olacağı belli idi. Şöyle ki;

Mısırın nüfusu 7 milyonu dışarıda olmak üzere, yaklaşık 88 milyondur. Bu nüfusun %91’i Müslüman geri kalanı Hıristiyan ve Kıptilerden oluşmaktadır. Nüfusları 10-12 milyon kadardır. Mısır’ın kendine göre çok karışık üç aşamalı bir seçim sistemi vardır. Mısır halkı yıllarca Hüsnü Mübarek’in yönetiminde, ekonomileri, insan yetiştirme koşulları  bozulmuş, işsizlik son safhaya ulaşmış, ülkenin içinde oluşan kargaşada da en büyük turizm gelirleri de dumura uğradığından,r duruma gelmiş idi. Bu durumda insanlar  seçimlere gitti. Seçimlerin üçüncü aşamasında, yılar yılı kendilerini idare eden ve yıpranan Hüsnü Mübarek’in yardımcısı ile Müslüman Kardeşlerin lideri Mursi seçimlerde yarıştılar. Bu yarışta yani seçimin son aşamasında halk her iki adaya da fazla güvenmediği için sandığa  ancak %40 gitti. Kısacası Mursi sandığa gidip oy kullanan seçmenin %51 oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Bu ne demektir. 88 Milyon insanın ancak 18 Milyonunun oyunu almış demektir. Yani bu alınan sonuç öyle çoğunluğun oy vererek iktidara gelmesi değildir. Bu durumu iyi bilmek gerekir. Bu sonuca ve bu tespite göre iktidarda olan idare ne yapması gerekirdi. Bunu iyi tahlil etmek gerekir. Yani ne yapması nasıl bir icraat içinde olmalı idi ki oy vermeyen seçmenlerde bu iktidarı sevmeli desteklemeli, sonuç olarak ta bu sonuca gelinmemeliydi. Konuya böyle yaklaştığımızda gayet basit. Önce aç olan halkın ekonomisini düzeltmek için girişimler yeni umutlar, yeni ufuklar açmaları gerekmez miydi. İşin doğrusu  kanayan yaraların sarılması için herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi, başta medya olmak üzere adaleti ve birçok kurumlara kendi adamlarını getirerek yandaş iktidar yaratmaya çalıştı. Ayaklanan halkın isteklerini dinlemedi. En kötüsü de, kendi taraftarlarını sokaklara çıkararak halkı karşı karşıya getirdi. Burada asker nota verdi. Onları da dinlemedi. Asker doğrusu benim hiç mi hiç kabul edemeyeceğim bir sonuçla idareye el koydu.

Şuan: İnsanlar her gün ölüyor. Yeni kuruldu denilen seçim hükümeti ve hazırlanan anayasa ve bu anayasanın oylanma süresi içinde, halk her gün biraz daha yoksullaşarak aç perişan olacaktır. Bu sonuç istenmeyen sonuçtur. Ama böyledir. Burada bazı yazar kardeşlerim, T.C. Hükümetinin aldığı tavır gereği Mursi’nin karşısındakileri zındık dinsiz gibi ithamlarla suçluyorlar. Yanlış anlaşılmak istemem . Ben her türlü askeri idarenin sivil idareden daha kötü olduğuna inanan birisi olarak bu durumu tasdik etmiyorum. Ama durum bu. Onun için bu durumdan ders alınmalı diyorum. Mısır konusunu tarafsız olarak yeniden tahlil etmeli, alacağımız dersi iyi öğrenmeliyiz. Bu derslerden özetle;

1-İdeolojik yapısını beğenmediğimiz bir siyasi parti iktidar olabilir. Bunu kabul edecek, demokratik meşruiyet içinde kalarak muhalefet edecek, alternatif olmaya çalışmalıyız.

2-Ama iktidar partisi de iktidarı sadece kendi ideolojik hassasiyetlerini örgütlemek olarak anlamayacak, kendisini sadece yandaşlarının iktidarı sanmayacak, “demokrasi ben varsam var” demeyecek,

3-Asgari müşterekleri itibarıyla demokrasiyi geliştirmeyi temel önceliklerinden biri görecek…

4-Demokrasidir, her siyasi seçeneği ülke ve halk adına birer iktidar adayı hâline getiren, siz de dâhil herkese siyaset yapma hakkı ve imkânı tanıyan, olarak görecek ve gereği gibi çalışacak.

5-İcraat olarak, başta halkın iyi yetişmesi ve eğitilmesi için imkanlar hazırlanacak. İyi eğitiyorum diye kendi ideolojinle örtüşen program değil, muasır medeniyetlere ulaşmak için gayret gösterecek.

6-Milli geliri halkına eşit hizmet ve yaşam koşullarında kullanmak üzere onların hizmetine sunulacak. Bu hizmeti sunarken iktidarının devamı olan yeni bir taraftar yaratmayı düşünmemelisin.

7-Kesinlikle halkların birbirine üstünlüğü şeklinde olaylara bakmamalısın ve düzenlemeler tüm kesimlere göre olacağı düşünülmelidir.. Şeklinde dersler uzayıp gider. Bu dersleri kendimize şiar yapmazsak sonuç bu olur. Bunu  unutmamalıyız.

Sonuç olarak: Bunu böyle görmezseniz, orada toplumsal ve siyasi dengeler şaşar, bozulur, “birileri” de ortaya çıkan durumu kendi hareketi için (bu da genellikle “darbe” oluyor), “fırsat” görür, üstüne üstlük destek de bulur…

Hoşça kalın. Sağlıklı kalın. Ramazanınız hayırlı olsun.

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Mısır’daki Gelişmelerden Hangi Dersleri Aldık?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir