Mustafa Kemal Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim Öğretmenliği Seçmeli Atölye Heykel dersi alan öğrencilerimizle heykel sergisi açıldı. Sergiye Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Bilgin, Sanat ve Tasarım Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Bekir Demirtaş ile Güzel Sanatlar Fakültesi ve Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği programı öğretim elemanları ve öğrencileri katıldı.
Serginin Açılışını Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Güzel Sanatlar Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Bilgin tarafından yapıldı. Bilgin, konuşmasında başarılı çalışmalardan ötürü tebrik etti.
‘’Üç Ana Grup’’
Öğr. Gör. Hasan Demirci konuşmasında, dersimizin temelini oluşturan atölye çalışmaları üç ana gruba ayırdıklarını vurguladı. Bunlardan ilki, güz döneminin başından itibaren heykelin klasik manada çözümlemeleri irdelendi. Yani obje çalışmaları, ayak anatomisi ve büst gibi uygulamalar yapıldı. 2. Aşamada Türkiye’de heykel sanatının şekillenmesine büyük katkılar sağlayan Türk heykeltıraşlarımız ve Batılı heykel sanatçıları üzerine okumalar, araştırmalar ve ders anlatımları yapıldı.Batılı ve özellikle Türk sanatçılardan seçilmiş heykel çalışmaları araştırıldı, yorumlandı, değerlendirildi ve araştırma kapsamında bazı heykel sanatçıların çalışmaları üzerine yoğunlaşıldı. Üçüncüsü ise 1.ve 2. aşamalarda elde edilen kazanımlardan hareketle heykelde biçim, form, kütle, malzeme kavramlarının üzerine gidilerek özgün çalışmalar gerçekleştirdiklerini aktardı.
‘’Çözmek, irdelemek, okumak ve düşünmek’’
Sergide 21 öğrencinin yapmış olduğu 30 heykel çalışması yer aldı. Öğr. Gör. Hasan Demirci çalıştığımız dönem boyunca hep kazanımlar elde edinmeye, heykel varlığının nasıl bir şey olduğunu çözmeye çalıştıklarını, irdelediklerini, okuduklarını ve düşündüklerini ifade etti.
‘’Heykele sanatsal bakış’’
Öğr. Gör. Demirci heykeli sadece üç boyutlu formuyla değil, bunun yanında kütle, hareket, mekân ve ışık gibi biçimsel sorgulamaların yanında; alan, sergileme biçimi, izleyicinin katılımı gibi toplumsal bağlamıyla da irdelemeye çalıştıklarını vurguladı.
‘’Heykel bizim için büyük olgular yarattı’’
Öğr. Gör. Hasan Demirci bu bağlamda Türk heykelinin adının, özünün, değişim sürecine girdiğini ve kendine farklı algısal çerçeveler çizdiğini daha iyi fark ettiklerini vurguladı. Bir başka anlatımla heykelin manevi varlığının ön plana çıktığını, görme ve dokunma duyularına seslenmesinin ötesine geçtiğine şahit olduklarını belirtti.
Demirci heykelin yaşamımızda yer alan aşk, ölüm, acı, özlem, özgürlük, mutluluk v.b. daha birçok kavramı görsel nesnelere dönüştürerek anlatmak için bir iletişim aracı işlevini yüklediğini, bizlere onu görme, anlama, kavrama, duyma hatta işitme yetisi kıldığını ifade etti.
‘’Heykel, izlenilmesi gereken uzaklığı bizzat saptar’’
“J.P.Sartre’nin dediği gibi; Heykel, izlenilmesi gereken uzaklığı bizzat saptar; tıpkı bir kralın, etrafındakilerle mesafesini belli ölçüler içinde ayarlaması gibi”.
FOTOĞRAF GALERİSİ
