featured

Obezitenin En büyük sebebi şehir hayatı ve hareketsiz yaşam

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doç Dr Samet Yardımcı Hatay’a gelerek obazite hakkında bilgilendirme toplantısı yaptı.

Son yıllarda, hareketsiz yaşam ve işlenmiş gıda tüketimin artmasının bir sonucu olarak dünya ile eşzamanlı olarak ülkemizde de hızla artış gösteren obezite, birçok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, dünyada 2 milyardan fazla insanın obezite sorunuyla karşı karşıya geldiğine dikkat çekerek ülkemizin obezite görülme sıklığı açısından yüzde 20 oranla dünyada ilk 5’te yer aldığını vurguladı. Doç. Dr. Yardımcı, tedavi edilmediği durumlarda ölümcül sonuçlara yol açabilecek hastalığın tedavisiyle ilgili bilgiler verdi.

Son 50 yılda dünyada giderek büyüyen bir sorun haline gelen obezite insan hayatında kısır döngüye yol açan bir olgu. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre 2014 yılında 18 yaş üzerinde yaklaşık 2 milyar insan fazla kilo sorunuyla mücadele etti. Bunların 600 milyonuna ‘morbid’ adı verilen ‘ileri obezite’ teşhisi kondu.  Diğer yandan kontrol altına alınamayan ilerlemiş obezite, şeker hastalığı (Tip 2 diyabet), kalp hastalıkları, hipertansiyon, kalp krizi ve beyin kanaması gibi ölümcül hastalıklara da neden oluyor.

VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, obezite tedavisinin multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizerek önemli açıklamalarda bulundu: “Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite, beslenmeden cerrahiye kadar bütünsel bir yaklaşımla ele alınmalı. Kişinin tedavisi endokrinoloji uzmanı, kardiyolog, diyetisyen, psikiyatr ve obezite cerrahisi gibi birçok uzmanının katılımıyla planlanmalı. Obez hastaların tedavisinde öncelikle diyet ve egzersiz hedeflenmeli, bu yöntemlerle netice alınamayan hastalarda ise ancak Vücut Kitle Endeksi hesaplamalarına göre zorunluluk durumlarında cerrahi alternatifler değerlendirilmelidir.”

En büyük sebebi şehir hayatı ve hareketsiz yaşam

Doç. Dr. Yardımcı, yapılan doğru cerrahi müdahale ile beslenme ve hareketsiz yaşam arasındaki kısır döngüyü kırarak hastanın sağlıklı bir yaşama kavuştuğunun altını çizdi. İşlenmiş gıda tüketiminin artmasının obezitenin yaygınlaşmasında büyük bir rol aldığını belirten Doç. Dr. Samet Yardımcı, şehir hayatının dezavantajlarına dikkat çekti:

“Motorlu araçların yaygınlaşması, televizyon ve bilgisayar kullanımının artması ve masa başındaki durağan çalışma koşullarıyla birlikte hareketsiz bir hayata hızlı bir geçiş yaptık. Sık yerleşimli binalar ve yoğun trafik arasında spor yapacak yerlerin de gitgide azalması ile birlikte hareketsiz yaşam daha da arttı. Tüm bunların sonucu olarak daha yüksek kalori ile beslenen, ancak daha az hareket eden bir hayat tarzı tüm dünyada obezite hastalığının ve beraberinde getirdiği diğer hastalıkların da artmasına sebep oldu.”

Kimler ameliyat olabilir?

Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, Dünya Sağlık Örgütü’nün vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan kişileri obez saydığını açıkladı. Vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanan vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan obez hastaların başka hiçbir neden aranmaksızın ameliyat olabileceğini işaret eden Doç. Dr. Yardımcı,  vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan ve diyabet, hipertansiyon, koroner arter hastalığı veya uyku apnesi gibi yandaş hastalıkları olanların da obezite cerrahisi ile tedavi edilebileceğini vurguladı.

Kalp krizi riskinden kurtulun!

Obezite cerrahisinde mide küçültücü ameliyatlar, gıda emilimini azaltan ameliyatlar ve mide bypass’ı olmak üzere üç tip ameliyat yöntemi olduğunu açıklayan Doç. Dr. Samet Yardımcı, uygulanacak ameliyat tipinin hastanın yaşı, beslenme alışkanlıkları ve şeker hastalığının veya uyku apnesinin derecesine bağlı olarak karar verildiğini belirtti ve ekledi: “Yapılan cerrahi müdahale ile hastaların diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, astım, kolesterol bozuklukları, karaciğer yağlanması, gut, bel fıtığı gibi eklem hastalıkları, hatta migren bile değişen oranlarda iyileşebilmektedir. Kadın hastalarda ise meme ve rahim kanserine yakalanma ihtimali belirgin olarak azalmaktadır. Ayrıca yemek borusu kanseri, böbrek kanseri, pankreas kanseri ve kalın barsak kanserine yakalanma ihtimali de azalmaktadır. Azalan kiloya bağlı olarak hastaların kalp krizi riski azalarak yaşam kaliteleri yükselmektedir.”

15 günde normal yaşama dönülüyor

“Her şey yolunda giderse ameliyattan sonraki 3. veya 4. gün taburcu olup, evde de 10—15 günlük bir istirahat dönemi sonrası işe başlayabilirsiniz. Ağır yükler kaldırmanız 3 aya kadar sakıncalıdır. Ameliyat esnasında veya sonrasında istenmeyen bir problemle karşılaşılırsa veya normal iyileşme sürecinden her hangi bir nedenle çıkılırsa, hastanede yatış ve iyileşme süreleri değişiklik gösterebilir, problem çözülünceye kadar uzun süreli hastanede yatmak veya taburcu sonrası tekrar hastaneye yatmak gerekli olabilir.”

Doç. Dr. Samet Yardımcı kimdir?

Aslen Antakya’lı olan  VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı İlk ve orta öğrenimini Antakya’da tamamladıktan sonra 1997 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimine başladı. 2003 yılında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Genel Cerrahi asistanlığına başladı. 2008-2009 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nin Houston kentinde MD Anderson Kanser Merkezi’nde ve Memorial Herrman Hastanelerinde kanser cerrahisi ve organ nakli konularında eğitim aldı. Türkiye’ye döndükten sonra 2009 yılında yapılan genel cerrahların katıldığı yan dal sınavında Türkiye birincisi oldu. Bu sınav başarısının peşinden 2009-2012 yılları arasında Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi’nde Gastroenteroloji Cerrahisi (sindirim sistemi cerrahisi) eğitimi aldı. 2012 yılında Türkiye’nin en genç Gastroenteroloji Cerrahı oldu ve Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesine atandı.

2012 – 2018 yılları arasında, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerine ve genel cerrahi asistanlarına ders verdi, hastalara ve cerrahlara yönelik bir çok eğitim faaliyetinde rol aldı. İleri laparoskopik cerrahi, Obezite ve Metabolik cerrahi alanında çalıştı. Ayrıca organ nakli ve İnflamatuar bağırsak hastalıkları cerrahisi ünitelerinin kurulmasında aktif olarak rol aldı.

2017 Mart ayında Doçent unvanına layık görüldü. 2017 yılında Belçika’da düzenlenen revizyonel obezite cerrahisi kursuna katılarak başarılı oldu. 2012 yılında yaptığı çalışma Uluslararası Transplantasyon Kongresi tarafından ‘’En İyi Genç Araştırmacı’’ ödülüne layık görüldü. Çeşitli yurt içi ve uluslararası kongrelere konuşmacı olarak davet edildi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hasta memnuniyeti konusunda teşekkür belgesine layık görüldü. Obezite cerrahisi ve metabolik cerrahi konusunda hasta eğitimi seminerleri verdi ve teşekkür belgesi aldı. Obezite ve metabolik cerrahi alanında 2015 ve 2017 yıllarında kurslar düzenleyerek meslektaşlarının eğitimine katkıda bulundu.

Özel ilgi alanları arasında obezite cerrahisi ve metabolik cerrahi, reflü cerrahisi, inflamatuar bağırsak hastalıkları cerrahisi ve tümör cerrahisi yer almaktadır. Kendi alanında, tıp kitaplarına bölümler yazmış, yurt içi ve yurt dışında yayınlanmış bir çok çalışma yapmıştır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Obezitenin En büyük sebebi şehir hayatı ve hareketsiz yaşam

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir