featured

Okullar Açıldı

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı başladı. Hayırlı olsun. Öğrenci velilerini de bir tatlı telaş sardı. Haklı olarak bu tatlı telaş, biricik yavrusunun okula başlamasıdır. Okulda iyi bir eğitim almasıdır. İşte bu iyi eğitim alabilecek mi? Acaba başarılı olacak mı? Endişeleri aslında telaş ve heyecanın görünmeyen yüzüdür.

Öğrenci velisi bu endişesinde, haklıdır. Mutlaka her veli çocuğunun önce iyi bir öğretmende ( İyi bir öğretmen lafın gelişi ile söylenen halk deyimidir. Ben tüm öğretmen arkadaşlarımdan özür diliyorum her öğretmen iyidir, merhametlidir, sevecendir, adaletlidir, eli öpülmeyi hak edenlerdir, erdemlidir…..) iyi bir ortamdaki, imajı olan okulda okutmak ister. Bu isteği de gayetten yerinde ve çocuğun geleceğinin teminatı olduğu için haklıdır. Bu hakkı kimse yadırgamasın ve küçümsemesin.

Bu duygularla, bu satırların sonunda öğretmenlik mesleğinde ne önemlidir? Okulun çevresi veya iyi okul, kötü okul, daha doğrusu okullar arasında fark var mıdır? Şeklinde akla gelen ilk sorulara açıklık getirmek gerekirse;

Bilgi öğretmeyi şöyle izah edebiliriz: Bir havuz düşünün, bu havuzun ortasına bir taş atalım. Bu taş havuzun yüzünde daireler oluşturur. İşte bu dairelerden 1. Daire ile 2. Daire arası Birinci sınıftaki öğrencilerin bilgi aralığıdır. 2. Daire ile 3. Daire aradı İkinci sınıftaki öğrencilerin bilgi aralığıdır. Bu böyle büyür gider. İşte Öğretmen bu bilgi aralığında hangi sınıftaki öğrencisine hangi bilgiyi ne kadar vereceğini bilerek öğretim gerçekleştirir. Burada hükümet bu bilgileri davranışlar şeklinde, projelerle verdirme yolunu seçtiği için yani öğretmen günümüzde verilen ders kitaplarını takip ettiği için, öğretmenler arasında fark kalmadı. Dolayısı ile okullar arasında da fark yoktur. Onun için ben Öğrenci velilerine bu konuda tavsiyem boşuna öğretmen, veya okul seçimi telaşına girmenin çok önemi yoktur. Bütün öğretmenler bu sistem içinde aynı dersi verecekleri için okul farkı da yoktur. Merak etmeyin, çok heyacanlanıpta şu okul bu okul telaşına kapılmayın.

Sayın öğrenci velileri, esas olarak geleceğimizin teminatı evlatlarımızın, yetişmesi için düzenlenen Milli Eğitimin kanun ve programlarına dikkat etmemiz gerekmektedir. Çocuklarımızın yetişmelerindeki yanlış yönlendirmelerden, tutunda taraflı seçim potasına sokma girişimlerine kadar her türlü cin fikirliliği eğitimin içine katarak eğitimi yanlı, çocuklarımızı boş, yetişmelerine zemin hazırlanmaktadır. Nasıl mı? Diyorsanız araştırın, görün. Belki bana inanmazsanız, sorun. Ben aşağıda açıklıyorum. Yanlı yazıyorsun diyen varsa yazımın altına yorum olarak yazabilir. Bizde öğreniriz. Durum şöyle;

Sayın Milli Eğitim Bakanı “ Seviye sınavlarını kaldırıp yerine yıl içindeki başarı notlarını ortalamasını alacağız. Yalnız bir veya iki tane sınavı kontrollü açık uçlu sorular sorarak yapacağız. Ona göre öğrencilerin gideceği okulları belirleyeceğiz “ diyor. Sayın öğrenci velileri. Burada gizli uygulama “AÇIK UCLU SORU” dur. Açık uçlu soru ne demek? Eğitimde nerede kullanılır? Bunu açıklayalım: Ders yılı içinde öğrencinin yaptığı projeden sınav yapıldığında bu projenin sonucu niçin böyle çıktı, nerede bu sonucu kullanabiliriz? Gibi sorular sorulur. Öğrencide uzun uzun yazar. Yani bilgi yoklamasında, seçmeli soru yanında açık uçlu soruda sorulur. Açık uçlu soru yıl içinde öğrenci bilgiyi uzun uzun yorumlu anlatsın diye sorulur ve kullanılır.

Sonuç olarak: Sayın veli 1980 öncesi yapıtlı çapıtlı yazanlar, 1980 de Atatürk, Gençliğe hitabeyi yazanlar başarılı olurdu. Peki, sayın bakanın açık uçlu sorularında hangi bilgiyi sorup neyi öğrenci yazarsa başarılı kabul edilecek? Ben bu konuyu düşünmenizi isterken, Sayın bakan’a da  çok çalkalamayın artık bu ayrandan yağ çıkmaz diyorum. “Anlamadan konuşuyorlar” diyen bakan’a” Nasıl soru soracaksınız? Hangi cevabı vermemizi istiyorsunuz? Derken hoşça kalın sağlıklı kalın diyorum.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Okullar Açıldı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir