MKÜ Fen- Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü “Berlin Antlaşması’ndan Tehcir’ e Ermeni Meselesi” adlı konferans düzenledi.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Beşirli’nin konuşmacı olarak katıldığı programa MKÜ Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ahmet Gündüz, akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayı öğrenci katıldı.
Açılış konuşmasını Doç. Dr. Ahmet Gündüz’ün yaptığı programda Ermenilerin tarihsel süreç içerisinde Türklerle olan ilişkileri ve emperyalist devletlerin çıkarlarına yönelik yapmış oldukları faaliyetleri ele alındı.
Ermeni Sorunu: Uydurma bir hikayedir
Ermeni meselesinin çıkış noktası ve sözde soykırımı ayrıntılı olarak anlatan Prof. Dr. Mehmet Beşirli konuşmasına soykırımın tanımını yaparak başladı. Prof. Dr. Beşirli, soykırımın tarihte bir milletin başka bir milletin kökünü kazımak yok etmek anlamına geldiğini söyledi. Beşirli, Sözde Ermeni sorunun Osmanlı’nın fazlasıyla başını ağrıtan uydurma bir hikaye olduğunu ifade etti.
Ermeniler ve Türkler kapı komşuluğu yaptı
Birçok tarihçi ve diplomatların üzerinde durduğu ermeni meselesinin uluslararası medyada yalan bilgilerle donatıldığını dile getiren Prof. Dr. Beşirli: “Tarihimize baktığımızda uzun yıllar ayakta kalmayı başarabilen Osmanlı, içerisinde birçok etnik grubu barındırdı. Hepsi aynı haklara sahip olarak hoşgörü ortamı içerisinde günlük hayatlarını yaşadılar. Ticaretle uğraştılar, toprağı ekip biçtiler, Müslüman Türklerle en yakın kapı komşuluğu yaptılar. Bunların hepsi tamamen dış güçler tarafından Osmanlı Devletini parçalamak için icat edilen oyunlardır.” dedi.
Kendimizi yeteri kadar anlatamadık
Gerek tarihçilerimiz gerekse de bürokratlarımız tarafından haklılığımızı uluslararası mecraya taşıyamadığımızı dile getiren Beşirli: “Özellikle bürokratlarımız bu konuda yeteri kadar bilgilendirilmedi. Belgeler İngilizce ve diğer dillere çevrilip dünya kamuoyuna anlatılamadı. Olayların günümüze kadar gelmesinde bizim de büyük kabahatlarımız oldu.” diye konuştu. Beşirli konuşmasının sonunda, şanlı bir tarihe sahip olduğumuzu ve hiç kimseye dininden, dilinden, soyundan ve renginden dolayı baskı yapılmadığını söyledi.
Tarihi saptırmalara açıklık getirilen ve yoğun ilgi gören program çiçek ve hediye takdimiyle son buldu.
