Son zamanlarda, seçimler, Diyarbakır-Lice’de heykel meselesi. Şehitler. Atatürk’ün büst ve heykellerine yapılan tecavüzler, Başbakan kim olacak, derken her gün aklımızı zorlayan, konular arasında, geleceğimizi yakından ilgilendiren EĞİTİM konusu maalesef aradan sıyrılıp gidiyor. Ben konuyu şöyle bir özet yapayım da ne olur ne olmaz. Belki bir gün ” AA….. bu konuyu birileri demişti.” Desinler diye. Tersine demek gerekirse ” ne yapalım kardeşim kimse bizi uyarmadı ki demesin” diye yazma gereği duyuyorum.
Türk Milli Eğitimini, bu hükümetin özel okullara vereceğini, Özel okullar tarafından uygulanacağını. Hatta resmi okul binalarının satılacağını, Hatay Vatan Gazetesinin İnternet üzerinden yayınlanan eski yazılarımda yazmıştım. Hatta Eğitimin Devletlerin bekasını sağlayacak gençlerini yetiştirilmesi için önemli olduğunu yazmıştım. Yine bu hükümetin Eğitim müfredatlarının için boşaltarak, velileri özel okulların kucağına atılması için bu uygulamaların yapıldığını yazmıştım. Yine Eğitimin okul veli çevre öğretmen idarelerin uyumu sonucunda programların uygulanacağını yazmıştım.
Bunları demesine dedik ama, sayın MEB’lığının yetkilileri;
1. Çocuğunu Özel okula gönderene vermiş olduğumuz vergilerden 3000-3500 Tl. ye varan desteğin yapılacağını yaparak adeta özel okullar teşvik edilmeye başlandı.
2. Eğitimin bel kemiği kıymetli okul müdürlerimizin gururlarını ayaklar altına alan uygulamalarla müdürlüğü yok sayılarak, belki de dün müdürlük yaptığı okula sınıf öğretmeni olarak verilmek üzere. Üstelik bu uygulamalar üç seçim süresi içinde oyalayarak insanlarımızı aşağılarının da aşağısına yani müdürlük umudu ile yağcılığa yönlendirerek eğitimi oya dönüştürmüşlerdir. Başarılı da olmuşlardır.
3. Bu gelişmeler devam ederken. Uygulanan müfredat programlarını okullarda bizzat sınıf öğretmenlerinin sınıfına girerek denetim yapılmasını kaldırmışlardır. İlköğretim Müfettişlerinin önce ismini “Eğitim Müfettişliği” sonrada “Maarif Müfettişi” olarak değiştirmişlerdir. Bundan böyle denetim kalkmıştır. Şimdilik iki yılda bir okulların fiziki, yapı, onarım, gelen giden evrakları ile ilgili denetim yapılacaktır. Bir yetkiliden duyduğuma göre bu denetim de üç yıla çıkarılacakmış. Kısaca Hükümetin denetlemeye gerek duymadığı diğer kurumları gibi geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın denetimsiz olarak, eğitimsiz olarak, bilgi ve becerisiz olarak, yetişmeleri (bilmiyorum kimin işine yarayacaksa) yetişmesi için uygulama başlatılmıştır.
Sayın Başbakanımız ve yeni Cumhurbaşkanımız, söylemlerinde sık sık “ 2015 yılında yapılacak seçimlerde yeteri kadar milletvekili çıkardıklarında başkanlık sistemini, dolayısı ile de eyalet sistemini getireceklerini ifade etmektedirler”. Şimdi iki elimizi başımızın iki tarafına koyarak bir kere düşünelim. Eyalet olan doğu ve güney doğuda özel okulun öğretim programları da özel olmaz mı? Özel olunca. Denetim kaldırıldığına göre nasıl bir program uygulayacağını nasıl bileceğiz. Bu bilemediğimiz amaçla yetişen çocuklarımızla T.C’nin bekasını sağlamamız mümkün olur mu? Nasıl birlik beraberlik olacak.
Sayın okuyucularım. Ateşle oynuyoruz. Bile bile, adım adım geleceğimize ipotek koyulmak isteniyor. Geleceğin alt yapısı düzenleniyor. Tereddüdü olanlara örneklerle anlatılıyor. Ben şimdilik bu kadar diyorum. Siz çok anlayın. Gerçi kimse bizi ciddiye almıyor ama, inanın bu gök kubbe çökerse hepimiz altında kalırız. Unutmayın Osmanlının son zamanlarında yetişen bürokrat ve sözüm ona ilim, bilim adamlarının cahillikleri Osmanlı devletinin yıkılmasını hızlandırmıştır. Yıkılırken bile dünyanın üçüncü büyük devleti olan Osmanlı yok olmuştur. Ben biliyorum. O yıkılan koca devletin küllerinden yeni bir devlet kurma başarısı gösterilmiştir. Ama dilerim Allahtan bizlere öyle günleri göstermesin. Göstermemesi için yetkililerden bu konuları yeniden masaya yatırmaları gerektiğini hatırlatmak görevimizdir. İleride söylenmedi denmesin. Gerçi şu anda bile sen kim oluyorsun diyen olabilir. Olsun ben yine de diyorum. Okullarımızda ve özellikle Özel okullarımızda denetim ve yeni uygulamalar çok önemlidir.
Hoşça kalın. Sağlıklı kalın.
