Özgürlük Mücadelesinden Bir Kesit

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üç aydır arasıra adını duyuyordum. Dostlar arasındaki konuşmalarda geçirdiği büyük ameliyatlardan bahsediliyordu. Ameliyatlar başarısız geçmiş şarapnel parçalarının açtığı yaraların iyileşmesi imkânsız hale gelmiş, mikroplar iki ayağını da tamamen kaplamış deniliyordu.  Kısık sesle de olsa yaklarının kesileceği dillendiriliyordu.

Ailesi büyük paralar harcamıştı. Artık harcanacak parada kalmamıştı. Kırıkhan’daki bir hastanede kendisini gördüm. Aman yarabbi sanki Hz. Yusuf o kadar temiz yüzlümü olur insan Şeref Vardı dostumun dediği gibi “Cam gibi şeffaf sanki içi gözüküyor.” Hastane odasında annesinin gözü yaşlı babası çökmüş arkadaşları ise bir şey yapmamamın üzüntüsüyle bekleşiyorlardı. Odanın içerisinde bir tek kişi halinden şikâyetçi görünmüyordu. Yatakta sırt üstü yatmasına rağmen dirseklerini yatağa dayamış başını ve omuzlarını yatağa değdirmeden öylece duruyordu. Sanki hemen kalkacakmış gibi. Bakışlarındaki asalet, ruhunun ve kalbinin içindekilerini ele veriyordu. Tarsus’taki hastane doktorun dediği gibi “ Tam bir aslan parçası.”

Durumu dostlarımızla görüştükten sonra insanımıza yakışır bir çaba ile tedavi arayışlarına girdik. Tarsus’ta bir hastaneye ambulansla götürdük. Ailesi bize ödeyecek paramız yok sonra mahcup olmayalım dediğinde ağzımdan “Bizleri affedin bize size mahcubuz 3 aydan beri nasıl olurda acınızı duymadık” cümleleri dökülü verdi.

Hastanede filmleri yeniden çekildi. Doktor röntgenleri incelerken orada bulunan gönül dostlarının tamamı nefeslerini tutmuş hocanın ağzından akacak kelimeleri bekliyordu. Doktor uzun incelemelerden sonra bize dönerek “ Bu aslanı ayağa kaldırırız inşallah” deyince yeniden nefes almaya başladığımı his ettim. Ayakları kesilmeyecekti çok şükür. Doktor, 5 ameliyat lazım dedi. Daha önce yapılan ameliyatlar maalesef uygun yapılmamıştı. Bacak kemikleri yeniden kırılıp, düzgün hale getirilmesi gerekiyordu. Doktorun istediği para bir araba alacak kadardı. Araya Soğuksu Belediye Başkanı Osman Bey girince fiyatları yarı yarıya indi. Rahmi Bey’e durumu bildirdim. “Canını sıkma onu da hallederiz gönül dostları sağolsun dedi.”

Yatış işlemlerinden sonra hastamızla vedalaşma zamanı gelip yanına girdiğimizde devamlı gülümseyen yüzüne yine dirseklerinin üzerinde başı dik omuzları yataktan yukarı vaziyette bize bakıyordu. Tüm bunların normal olduğunu inanç mücadelesinin bunu gerektirdiğini özgürlüğün bedelinin bu olduğunu söyler gibiydi.

Gözümüzden Çanakkale savaşları, kurtuluş mücadeleleri geçti Yaralı kardeşimi daha iyi anlamaya başladım.

Kardeşim “Ahmet Sami Boz’a” acil şifalar diliyorum. Özgürlük yolunda kendi payına düşeni yapmış olarak ailesine kavuşmasını rabbimden niyaz ediyorum.

Genç Türk kardeşlerimin Türkiye’nin değişik hastanelerinde yaralı olan özgürlük uğruna kolu bacağını kaybetmiş Suriyeli vatandaşları ziyaret etmelerini isterim. Zira yaşadığımız ülkenin değerini anlamalarını ve nasıl kurulduğunun şuurunda olmalarını isterim. Allah’a emanet olunuz.

Selamlar

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Özgürlük Mücadelesinden Bir Kesit

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 16 Mart 2013, 16:47

    Değerli dostum cenab-ı Allah hizmetini değerini takdir edecektir muhakak biz Türk milleti olarak her zaman mazlumun yanında zalimin karşısında olmuşuzdur tarihimiz bunun örnekleri ile doludur. Allah bu millete güç kuvvet versin gerçekten yaptığınız bu hizmet takdire şayandır kutlarım Allah gayretinizi arttırsın

    Cevapla