Politika Yanlışı Af Etmez

Geçtiğimiz Cuma-ertesi günü Kırıkhan’da idim. Encümen listesine giren siyasetçilerin tanıtımını seyrettim. Kalabalığın içine girdim. Tanıdığım var mı diye. Etrafıma bakındım. Benim yaşlarımda üç beş tanıdığı gördüm. Selamlaştık. Orada olanlarda, encümenlik listesine alılanlar da bizlere göre çok gençlerdi. Doğrusu gururlandım. Demek ki gençler memleketin meselelerini tespit ederek çözüm üretmek için kafa yoruyorlar ve halkın karşısına çıkma cesaretini gösteriyorlar. Ne kadar güzel diye kendi kendime içimden geçirdim. Gerçekten de çok güzel bir olaydı. Listeye giren ve isimleri okunan genç kardeşlerimin yaş ortalaması 40-45 diyebilirim. Bu kardeşlerimi parti tespit ettiğine göre, yeterli görmüş, uygun demekti.

Politika yanlışı af etmez. Politika sahnesinde kazanırsan varsın. Politika yaptığın çevrede söylediklerin, yaptıkların başarılı olmanın ölçüsüdür. Problemleri doğru teşhis ederek doğru tedavi yapmışsan, politikada varsın. Doğru şeyler diyemiyorsan, yaptıklarında yanlışsa boşa kürek çekersin. Politikada en önemlisi de: Devamlılığın olacak, bu devamlılık içinde üretken olacaksın. Politikada seçmeninin önünde arasında olacaksın. Uzun yıllar başarısız, olarak seçmenin arasında gezmeyeceksin. Başarısız gezersen, yıpranırsın istenmeyen olursun. İstenmeyen olursun. Çünkü: Memleketin işlerini idare için senin takip edeceğin ölçülü yolu uygulama imkanın, düzenleme ve yürütme ile ilgili marifetini gösteremeyeceğin için, politikacılığın ( siyasetçiliğin ) çok iyi de olsa, vatandaş uygulamada görmediği için, kendi nezdinde bir değerin olmayacaktır. Kısaca politikada kazanmak, seçilmekle olur. Seçimleri kazanmak, çalışmakla olur. Kazanamazsan ne tespit ettiğin politikalar, ne de seçmen karşısındaki güvenirliğin kalır. Kaybolursun. Aynen benim gibi, benim emsallerim gibi. Aslında bu yazımı genç arkadaşlarıma “ nasihat “ olarak, yani tecrübelerimi aktarmaya yönelik yazmak istedim. Konu buralara geldi. Ben yinede genç kardeşlerime şimdiden başarılar diliyorum. Yolları açık olsun. Allah’ım politikada iyi niyetli kardeşlerimi başarılı kılsın.

Seçimlerde başarılı olmak var. Bu yolda kaybetmekte var. Kazanınca işler kolay. Kaybedince zor. Onun için, bu yolda başarısızlığın ne olduğunu, nelere mal olacağını, peşinen bilmesi gerekir. Bilmesi gerekir ki; Yaşı 45 ise yaşı elli olacak. Şimdi seçilen başarılı olursa ikinci, hatta üçüncü defa seçilme ihtimali olduğunda kaybedenin yaşı 60 olacak. Yaş altmıştan sonra ve bu geçen 15 yıllık süre içinde yukarıda söylediğim gibi seçmenin arasında yıpranacaksın. Seçmenin arasında olmazsan ( benim veya benim emsallerim gibi tanınmaz olacaksın ). Kısaca seçilme veya aday gösterilme şansın azalacak. Çünkü şimdi 30 yaşında olan 45 yaşına gelmiş olacak. Daha genç ve daha atılgan, meseleleri yorumlayabilenler olacak.

Onun için; Genç kardeşlerim tek çare kazanmaktır. Bu seçimi başarılı bir şekilde almaktır. Gerçi kazanamazsan dünyanın sonu değil ama, gerçekten bir daha olacak seçimlerde aday olma ihtimalin azalacak. Bunu bilincinde olarak: Bütün gücünüzle 24 saat durmadan Mahalle Mahalle, ev ev, seçmen seçmen bire bir el sıkışarak, muhabbetle sarılarak kendinizi anlatarak, hayallerinizi, yüreğinizi koyarak çalışmak, çalışmak, çalışmak lazım. Başarının sırrı budur. Kısa bir süre içinde yapacağınız çalışma göstereceğiniz performasyon 5 yılın içinde hayallerinin uygulamasını göreceğin bir ömür olacak.

Sözlerimi “Politika istenilenle, mümkün olanı uzlaştırma sanatıdır.”     Aristide BRİAND’ ın sözleri ile bitirirken kazanırsan imkanın olur diyerek, hoşça kalın diyorum. Sizleri güzel bir şiirle baş başa bırakırken tekrar bütün seçime giren aday olan kardeşlerime, seçmenlerimize ve Türk Milletine hayırlı olsun .

“Biz kimleriz? Biz Altay’dan gelen erleriz.
“Çamlıbel”de uğuldarız; coşar güleriz

Biz öyle bir milletiz ki ezelden beri
Hak yolunda yalın kılıç hep seferberiz.

Yürüyoruz; başımızda “ay-yıldız”ımız,
Genç, ihtiyar, kadın, erkek, oğul, kızımız

Soyumuzda ne kahraman kardeşler vardır:
Türkmen, Oğuz, Başkurt, Tatar ve Kırgızımız

Demir dağlar delmiş olan Bozkurtlarız ki
Orhun’da var Kül-Tigin’den kalma yazımız

Hamlemizden yere geçer kanlı saraylar,
Bizce birdir gedâlarla Baylar, Giraylar…

Medeniyet şimşeğinden gelir hızımız;
Sorma: Kimdir kanatlanmış bu genç alaylar:
Bunlar bütün nura doğru akın eden Türk!
Hey koca Türk, uzakları yakın eden Türk!”
(Enis Behiç Koryürek)