Değerli Hatay Vatan okuyucu kardeşlerim, bugünkü yazımıza başlarken öncelikle Allah’ın selamını sunar faydalı bir yazı olmasını Rabbimden niyaz ederim, kıymetli okuyucu kardeşlerim geçen yazımızda Hz. Muhammed as buyurduğu helak edici yedi büyük günahtan sakının hadisi gereği, yedi büyük günahı sadece sayarak geçmiştik, bu yazımızda ise ayrıntıya geçeceğimizi belirtmiştik.
Bu büyük günahların en büyüğü ve Allah cc Affetmeyeceğini belirttiği şirk konusuna değinmek istiyorum. Bu yazımda, şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür. Nisa süresi ayet 116 bu ayeti kerimede anladığımız imansız ölümden sonraki en büyük tehlike şirktir, şimdi şirk nedir su eline dönelim, şirk kısa bir deyimle Allaha inandığı halde yalnız Allaha mahsus olan bir itikadı veya bir ameli Allahtan başkasına vermek, bunu biraz daha açalım.
Allah’ın bir ismi Halıktır yaratıcı manasında, yeri göğü ve bunlar arasında bulunan bütün mahlûkatı yaratan yağmuru indiren güneşi rüzgârı geceyi gündüzü yerdeki envai yiyecek ve içecekleri yaratan Allahtır, bunları yaratırken de imtihan gereği her işi bir sebebe bağlamış insan kaklarda sebepleri kumanda eden yaratıcıyı unutur da sebeplere bağlarsa işte bu Allah’ın yaratıcı sıfatına koştuğu bir şirktir, ikincisi Allah cc bir ismi de hâkimdir yani yarattığı mahlûkat üzerine hüküm koyma yetkisi yalnız kendine mahsustur, biri çıkarda haramı helalı yapılacak olanı ve yasak olanı ben belirlerim derde Allah’ın kanunlarına muhalif kanun yapmaya kalkışırsa, işte bu nemrut ve firavun gibi Allah’ın hâkim sıfatını kendinde de olduğunu iddiada bulunarak nemrutlaşmış olur, bu kimsenin yapmış olduğu yasaları da kabul edenler, bunları Allaha şerik koşmuş olarak müşrik sayılırlar, Allah’ın bir diğer ismi ise yümit öldüren manasında, yani yaratan kendi olduğu gibi öldürende kendisidir biri çıkarda bende öldürür ve diriltirim derse o da nemrut ve firavun gibi ilahlık taslamış olur bunlara uyanlar ise bunları Allaha eş koştuklarından müşrik olmuş olurlar, bakara süresinde Allah cc Buyuruyor ki Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye (şımarıp böbürlenerek) Rabbi hakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi? Hani İbrahim, “Benim Rabbim diriltir, öldürür.” demiş; o da, “Ben de diriltir, öldürürüm” demişti. (Bunun üzerine) İbrahim, “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir” deyince, kâfir şaşırıp kaldı. Zaten Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
Bakara 258 Allah cc bu geçmişlerin kıssalarını bize zikrederken haşaki hikaye olsun diye anlatmamıştır, o misalden ders ve ibret almamız ve bizimde karşımıza birileri çıkarda aynı iddiada bulunursa, bizimde ona karşı İbrahim as misali cevap vermemizi istiyor, İbrahim ve onunla birlikte olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar kendi kavimlerine demişlerdi ki: “Biz, sizlerden ve Allah’ın dışında tapmakta olduklarınızdan gerçekten uzağız. Sizi (artık) tanımayıp-inkâr ettik. (6) Sizinle aramızda, siz Allah’a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş göstermiştir.” Ancak İbrahim’in babasına: “Sana bağışlanma dileyeceğim, ama Allah’tan gelecek herhangi bir şeye karşı senin için gücüm yetmez.”(7) demesi hariç. “Ey Rabbimiz, biz sana tevekkül ettik ve ‘içten sana yöneldik.’ Dönüş sanadır. Mümtahina 4″ayetiyle İbrahim as örnekliligini bize bildiriyor, bundan başka Allah’ın başka isimlerini de zikredeceğiz ama yazımız uzadığından buraya nokta koyarak gelecek yazımızda devam ederiz inşallah şimdilik selametle kalın der Allahtan size ve kendime bağışlama dilerim.
