Sorunlarımız

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Allah’ın selamı üzerinize olsun değerli okuyucu kardeşlerim.

Sorunlarımız ve çarelerimiz çıkış yollarımız Allah c.c cephesinden Allah’ımızın kurtuluş reçetesi olarak bize sunduğu kuran ışığında aramaya çalışalım. Biz bunları yazarken elbette ki başta Allah’ımızın Bakara süresinin ikinci ayeti kerimesinde buyurduğu üzere bu kitapta hiçbir şüphe yoktur (tereddüde mahal) hiçbir konu yoktur muttakiler için doğruyol gösterici olarak indirilmiştir. Emrine istinaden bizde inanmışlar olarak yolumuzu ışığımızı  kurandan alacağız.

Sözümüz tabi ki İnanan ve takva sahiplerinedir, inanmayanlara gelince düşünürde ibret alırlarsa ne ala. Kendileri için hayırdır yok değilse küfür bataklığına batmış batının peşinde batmaya devam etsinler. Ülke sorunlarımızdan en önemlilerinden biri hiç şüphesiz ki başta terör ve bölücülük faaliyetleridir. Bu faaliyetler yaklaşık yarım asırdır devam etmekte devlete ve millete büyük kayıplar verdirmiş ve verdirmektedir de. Bunu önlemek için yine yaklaşık yarım asırdır, İslam dışı arayışlarla buna bir çözüm getirmeye çalışmaktalar. Fakat    bunda başarılı olamadılar ve olabilmeleride mümkün değildir daha da şiddetlendirdiler, bunu gözlerimizle görüyoruz ayan beyan ortadadır.

Birileri diyor ki isterse bu millet toptan teröre kurban gitsin memleket bölünsün ama asla Allaha ve İslam’a dönüş olmasın, bu ise ancak içimize sızmış Yahudi ve şer komitesinin görüş ve deyimleridir. Bizler ise, kimimiz medeti bunlardan kimimiz ise batı reçetelerinden aramaktayız.

Allah c.c bu işe ne buyurmuş diye soranımız yok kurtuluş reçetemizden ya kimimizin hiç haberi yok bir kısmı ise o reçeteyi insanlar öldükten sonra o ölülerin üzerine okuyarak menfaatlanmaya çalışmaktadırlar.

Reçetemizden bir ayeti kerimede buyuruyor; Rabbimiz kısasta sizin için hayat vardır ey akıl sahipleri umulur ki korunursunuz bakara 179.

Ayeti kerimesindeki hikmetler ayan beyan çağırıyor ki kurtuluşunuz, çareniz buradadır. Başka yerde aramayın bulamazsınız, şimdi biraz bunu düşünelim.

Bir kişiye kendi sininde kısasla öldürüleceğini bilen birine bir insan, öldürtebilirmisiniz, kendinin de gözünün çıkartılacağını, bilen bir insana, göz çıkarttıra bilirimsiniz, soralım araştıralım  ve birde uygulayalım bakalım.

Cinayet kalacak mı efendim bu insan haklarına aykırıymış, ya siz hangi insandan tarafsınız mazlum insan dan mı ,katil hayvandan mı, katil insan da, maktul hayvandanmı.

Siz elbette ki insansanız  insan olan maktülün hakkını savunmak zorundasınız, hayvan olan katilin hakkını savunmaya hakkınız yoktur ve katilin, haksız yere insan öldürenin hiç bir hakkı da yoktur ki siz onu savunasınız. Hani siz sahte hayvan hakları savunucuları, siz sözde bir hayvanın bile öldürülmesine razı olmazken nerede öldürülen insanlara karşı İnsanlığınız vicdanınız hem ayrıyeten katilin bağışlanmasını isterse ancak maktülün varisleri bağışlaya bilir.

Bunda söz sahibi kendileridir başka hiç kimse başkasının katilini bağışlama gibi bir hakka sahip degildir Ne bir başbakan ne bir bakan bunlar ancak kendi evlatları öldürüldüğü zaman isterlerse bağışlayabilirler, başkasının hakkı üzerinde bir hakka sahip değiller dir ki katillerle görüşsünler de af çıkartsınlar anlaşma yapsınlar.

Bunu yani af yasasıyla bu bağışlamayı herkim yaparsa buda Allah’ın maide süresindeki 45,inci ayeti kerimesine çarptırılmış olur ki oda Allah’ın ayetleriyle Hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridirler. Ayetiyle İslam’ın dışına atılmış olurlar, bende Müslümanım diyen bir Müslümanın bu cürmü göze alabilmesi mümkün değildir.

Bu konu üzerinde önümüzdeki yazılarımızda devam edeceğiz inşallah şimdilik burada son verelim.

Saygı ve selamlarımı iletiyorum.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sorunlarımız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir