Eski adı Süseli (Süs: Meyan kökü, süseli: Meyan kökünün bol olduğu yer) olan belde daha sonra Subaşı adını almış, çevresindeki birçok köy gibi 1994′te yapılan oylamayla belde statüsüne geçmiştir.
Son döneme kadar Antakya’ya bağlı bir belde olan Subaşı Beldesi, yeni düzenleme ile beraber, Defne ilçesi sınırlarında kalmaktadır. Kuzeyinde Turunçlu; güneyinde Güneysöğüt, Meydancık; doğusunda Aşağıokçular; doğusunda ise Orhanlı, Çekmece ile çevrilidir. Antakya merkezine yakın olmasıyla, son yıllarda epey göç almış; şehrin gürültüsünden uzak, bir o kadar da şehre yakın konumu itibari ile tercih edilen yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Son dönemde içinden geçen çevreyolu sayesinde Harbiye’yi, Samandağ yolu ve İskenderun çevre yoluna bağlaması itibariyle de daha çok tanınıp daha çok tercih edilen bir yerleşim yeri olmuştur. Subaşı beldesi, doğu ve güneydoğusunu çevreleyen Asi Nehri’nin de etkisiyle yeşili ve suyu bol bir yerdir.
Belde halkı genellikle tarım ve sebze ticaretiyle geçimini sürdürmekte, kışın çevre illere yeşil sebze ihraç etmektedir. Tarla ve bostanlar eskiden olduğu gibi günümüzde de Asi Nehri’nden çekilen sularla sulanıyor. 1975 öncesi yıllarda, Asi Nehri üzerinde bir çeşit su dolabı olan “ Naura”lar bulunmaktaydı. Nauralar, hızlı akan suyun etkisiyle, döne döne ve gıcırdayarak Asi’den aldıkları suyu, köyü uçtan uca dolaşan ve taştan örülmüş arklara dökerlerdi. Ekili arazisini sulamak isteyenler sırayla bu suyu kullanırlardı. Asi Nehri’nin büyük taşkınlarında nauralar birer birer yıkılmış, yenilerinin yapılmasına nedense ihtiyaç duyulmamış…
Hatay Kültür ve Keşif Dergisi
Yazı: Doğan AYTAÇ
