featured

Suskun mu Kalacaksın?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Korumasındaki Suriyeli Çocukların Cinsel Sömürü için Satıldığı Mahkemelerce Kanıtlandı!

Çocuğa karşı Ticari Cinsel Sömürüyle Mücadele Ağı, Çocuğa karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı ve Çocuk Gelinlere Hayır Platformu üyesi toplamda 150’nin üstünde sivil toplum örgütü bir araya gelerek mahkemelerce de kanıtlanmış olan bu suçun bir daha işlenmemesi, suçluların ve suça ortak olmuş kamu görevlilerinin adaletin önüne çıkarılmaları, silahlı çatışmalardan kaçarak gelmiş kız çocuklarının cinsel sömürüsünün modern kölelik olduğunu ve insanlığa karşı suç olarak da tanımlandığını hatırlatarak yetkililere çocuk koruma görevlerini yapmaya çağırıyoruz.

Bu çağrı, çocuk koruma sorumluluğumuzdur!
Hürriyet yazarı Dinçer Gökçe tarafından kaleme alınan ve Hürriyet’in internet gazetesinde 3 Mart 2015 Çarşamba günü “IŞİD davasında fuhuş, bomba tozu, terörist geçirmek ve Türk polisi var”başlıklı yazı içerisinde yer verilen mahkeme dinleme kayıtlarının incelenmesi neticesinde bu suç bildirimini ve çağrıyı hazırlama sorumluluğumuzdur.

Haberde kaynak olarak gösterilen dava dosyasının içerisinde yer alan dinlemeler gösteriyor ki Reyhanlı’da bulunan 18 yaşından küçük Suriyeli kız çocukları para karşılığında kamu görevlileri dahil bölgede faaliyet gösteren doktorlar ve diğer görevlilere satılmakta, fuhuş yaptırılmaktadır.
Söz konusu durum yargı dosyalarının dinleme kayıtlarında yer almaktadır, gerçekleri kontrol edilmemiş bir dedikodu değildir!

BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin, Sözleşmeye ek Çocuk Satışı Fuhşu ve Pornografisi İhtiyarı Protokolü’nün ve Avrupa Konseyi Çocukları Cinsel Sömürü ve İstismardan Koruma Sözleşmesi’nin tarafı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm kurum ve kuruluşları ve tüm personeli başta olmak üzere, bölgede faaliyet gösteren tüm özel sektör ve çalışanlarının, sivil toplum örgütlerinin, ağlarının ve tek tek birey olarak tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hangi ülkeden olursa olsun 18 yaşından küçük her bireyin temel haklarından yararlanmasını sağlayacak ve çocuklara koruma önlemleri alma, uygulama ve takip etme sorumluluğu var!

Bu nedenlerle talep ediyoruz:
Basın, Çocuk ve Cumhuriyet Savcılarını çıkan ve çıkacak ilgili tüm haberleri inceleyip çocukları koruma yükümlükleri gereği kamu davaları açmaları;

Adalet Bakanlığı’nı, ilgili dava dahil olmak üzere Suriyeli çocukların ticari cinsel sömürüsünü içeren dava dosyalarında bilerek ya da rastlantı sonucu ortaya çıkmış tüm sanıkların tespit edilmesi ve yargılanması için gerekli adımların atması; Türk Ceza Kanunu’nun 98, 278 ve 280 maddeleri gereği çocuğa ticari cinsel sömürü suçunu bildirmeyen ve hatta bu suçu işlemiş olan tüm yetkililer hakkında ceza davası açılması;

Sağlık Bakanlığı’nı ve Türk Tabipler Birliği’ni, ilgili dava dosyasında belirlenen doktordan başlamak üzere davalarda çocuk cinsel sömürüsü yapmış olduğu anlaşılan tüm sağlık çalışanlarının görevden ihraç etmesini ve gerekli yasal işlemlerin başlatılmasını;

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın harekete geçerek söz konusu dava dosyasında belirtilen çocukları ve benzer durumda olanları tespit etmesini, gerekli koruma ve bakım tedbirlerini yerine getirmesini, ilgili yargı süreçlerini takip ve dahil olmasını;

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın ve mülteciler için kamp ve benzeri yerleşim yeri hizmeti sağlayan diğer kurum ve kuruluşların harekete geçerek söz konusu dava dosyasında ve medyada çıkmış diğer ilgili raporlar ışığında gerekli suç duyurularını yapmalarını ve kamplarda kız ve erkek çocuklarının cinsel ve diğer sömürü türlerinden korunması için kampları bağımsız denetime açmalarını;

Türkiye Barolar Birliği ve üyesi baroların konuyla ilgili süreçte ihmal ve istismarı bulunan tüm kamu kurumlarının ve suçluların yargılanmasını sağlamak üzere ilgili davaları açmasını ve izlemesini;

Basın Konseyi’nin üyelerine bildirimde bulunarak bu ve benzeri haberlerin daha sonra çocuk cinsel sömürü ve istismarı haberlerinde ibarelerle gerçek suçun niteliğini vurgular şekilde yayın yapmasının çocuk koruma yükümlülüğü olduğunu bildirmesini;

Mültecilere kamplarda ve kamp dışı hizmet hizmet veren Birleşmiş Milletler örgütlerinin, uluslararası ve ulusal insani yardım örgütlerinin ve diğer sivil toplum örgütlerinin dava dosyasındaki ya da diğer şekillerde çocukların cinsel ve diğer sömürü türlerinden korunması ve benzeri vakaların yaşanmaması için uluslararası hukuktan doğan sorumluluklarını yerine getirerek tüm vakaları raporlamarını;

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşların Türk Ceza Kanunu’nun 98 ve 278 maddeleri gereği iç savaş sebebiyle ülkesinden kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeli çocukların her türlü ihmal ve istismarına ilişkin ihbar yükümlülüklerine dair duyarlı ve aktif olmasını.
Bu taleplerimizin takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz!

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Suskun mu Kalacaksın?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir